Ismail Acar – Aciklamali Istiklal Marsi ve Genclige Hitabe

Mar, “genel olarak kelime anlamı: ölçülü yürüyü- lerde kullanılan müzik çeididir.” Asker, okul, gençlik, yürüyü, bayrak, konser, düün, yas, cenaze vs. gibi çeitleri vardır. 1 Millî marlar, kendilerine ait devletlerini kurmu hür milletlerin bayrakları gibi istiklâl sembollerindendir. 19. yüzyıla kadar, milletlerin millî duygularını terennüm eden çeitli marları bulunmaktaydı; ancak bu marlar, bugünkü anlamda “resmî-millî mar” durumunda deildi. Türk tarihinde de özellikle askerî müzik, millî duyguları terennümde önemli yer tutuyordu. Eski Türk sosyal hayatının aynası diyebileceimiz Dede Korkut Hikâyeleri’nde, sava ve cenk sahneleri anlatılırken bir çeit askerî bando sayılabilecek davul ve nakkarelerin çalındıından bahsedilmektedir. 2 Osmanlı devrinde ise bilhassa 16. yüzyıldan balayarak mehter takımlarının varlıı bilinmektedir. Osmanlı devri Mehter marları, 1826’da Yeniçeri Ocaı’nın kapatılması sırasında, Yeniçeri kalıntısı veya yeniçeri unsurlarından sayıldıı için yok edilmitir. Bu sebeple günümüzde, güfte ve bestesi bilinen çok eski Mehter mar- ları yoktur. Bugün bilinen Mehter marları, 20. yüzyıl balarında yani sonradan bestelenen marlardır. Bu, sonradan bes telenen marlar içinde yaygın olarak “Mehter Marı” adıyla bilinen, güftesi Ahmet Muhtar Paaya, bestesi smail Hakkı Bey’e (1865-1927) ait olan martır.


Asıl adı “Mehterhâne-i Hakanî Harp Marı” olan bu güzel marımızın güftesi öyledir: Gafil ne bilir neve-i pür evk-i vegayı Meydan-ı Celâdetteki envar-ı safayı Meydan-ı gazâ, ak ile tekbirler alınca Titretti yine rûy-i zemin ar -ı semayı Allah yoluna cenk edelim, an alalım an Kur’an’da zafer vâdediyor Hazret-i Yezdan Farz eyledi hallâk-ı cihan harb-i cihadı Hep cenk ile yükselmede ecdâdımın adı Dünyaları feth eyleyen ecdâdımız elhak Âdil idi hıfz eyler idi hakk-ı ibâdı Allah yoluna cenk edelim, an alalım an Kur’an’da zafer vâdediyor Hazret-i Yezdan 1 Mehter marlarımızın dıında, millî kahramanlık duygularını terennüm eden ve genel olarak anonim özellik taıyan marlarımız da vardır. Bunların içinde Sivastopol Marı, Plevne Marı, Cezayir Marı en tanınmılarıdır. Yeniçeri Ocaı’nın kaldırılmasından (1826) sonra, 2. Mahmut (1808-1839), Mehter takımının yerine askerî müzik veya askerî bando ihtiyacını karılamak üzere “Mızıka-yı Hümayun” okulunu kurdurdu. Batılı anlayıla kurulan bu okulun baına da Guiseppe Donizetti 1 adında bir talyan getirildi. Türkiye’de Batılı veya bugünkü anlamda ilk resmîmillî mar denemeleri de talya’dan getirilen Donizetti tarafından yapılmıtır. Donizetti’nin ilk besteledii mar, 2. Mahmut için ve onun adıyla besteledii “Mahmudiye Marı”dır. Donizetti, daha sonraki yıllarda da, 1. Abdülmecit (1839-1865) için “Mecidiye Marı” bestelemitir. 2. Abdülhamit devrinde, Mızıka-yı Humayun (bando) komutanlıına Necip Paa getirilmitir. Donizetti’nin “Mahmudiye” ve “Mecidiye” marlarından sonra, Padiahlar adına resmî mar besteleme anlayıı sürdürülerek, 2. Abdülhamit (1876-1909) adına Necip Paa tarafından “Hamidiye Marı” bestelenmitir. Bu mar daha sonraki yıllarda “lk Merutiyet Marı” olarak da anılmıtır.

kinci Merutiyet’in ilânından ve 2. Abdülhamid’den sonra tahta geçen Osmanlı Padiahı 5. Mehmet Reat zamanında, kalıcı bir millî mar bestelettirilmesi için teebbüse geçilmitir. Bu çalımalardan olmak üzere Mızıka-yı Humayun Miralayı, Beethoven’in Türk Marı’nın devletçe kabulünü; bazıları da Mecidiye Marı’nın kullanılmasını istemitir. Tartımalar sonunda yeni bir mar bestelettirilmesine karar verilmise de teebbüs baarılı olamamıtır. Eski Sultan Mecit Marı, “Mar-ı Sultanî” olarak çalınıp söylenmitir. kinci Merutiyet devrinde, devrin siyasî – fikrî yapısına uygun olarak Namık Kemal’in, Tevfik Fikret’in bazı iirleri bestelenip heyecanlı marlar olarak söylenmitir. Millî Mücadele yıllarında, Meclis’in açılmasından sonra “Büyük Millet Meclis’i Bandosu” kurulmutur. Millî heyecanın dorua çıktıı Millî Mücadele yıllarında, kinci Merutiyet devrinde millî duyguları terennüm eden pek çok iir, mar olarak bestelenmitir. Bu heyecanlı günlerde özellikle ordu içinde bir çeit resmî-millî mar gibi söylenen bir marımız vardır. Bu Marın güftesi (sözleri) Mehmet Âkif’in “Ordunun Duası” adlı iiridir. Ali Rıfat (Çaatay) tarafından bestelenen bu Mar, Genel Kurmay Bakanlıınca da orduda resmî olarak söylenmekte idi. Mehmet Âkif’in, Ali Rıfat (Çaatay) tarafından bestelenen “Ordunun Duası” adlı iir metni (mar güftesi) öyledir: Ordunun Duası Yılmam ölümden, yaradana, askerim; Orduma “gâzi” dedi Peygamberim. Bir dileim var, ölürüm isterim: Yurduma tek düman ayak basmasın. Âmin! Desin hep birden yiitler, “Allahu ekber!” gökten ehitler.

Âmin! Âmin! Allahu ekber!

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir