Kolektif – Yeni Ahit – Incil

İncil, Hıristiyanlığın kutsal kitabı olan Kitab-ı Mukaddes’in, Yeni Ahit kısmının ilk dört bölümünün her birine verilen ad. Matta, Markos, Luka ve Yuhanna tarafından kaleme alınmış olan dört İncil, yazarlarının adıyla anılır. İncillerde, Hıristiyanlığa göre İsa’nın hayatı ve öğretileri anlatılır. Türkçeye Arapçadan geçen kelimenin aslı Yunanca (Evangelion) şeklindedir ve ‘iyi haber, müjde’ anlamına gelir. İncil kelimesi gerçekte Yeni Antlaşma’nın ilk dört kitabını (bölümünü) karşıladığı halde, bazen Yeni Antlaşma’nın tamamı için de kullanıldığı olur. Bazen ise, hatalı olarak, Kitab-ı Mukaddes’in tümü yerine kullanılır. Yeni Ahit’in ilk dört kısmını oluşturan kanonik İncil’ler: Matta, Markos, Luka ve Yuhanna İncilleridir. Günümüzde Hıristiyanlar, çok sayıda İncil arasından sadece dört tanesinin ilahi vahiy sonucu yazıldığına inanır ve Yeni Ahit’in bir parçası olarak kabul eder. Bunlar Matta, Markos, Luka ve Yuhanna’dır. Bunlara Kanonik İnciller de denir. Bunlar dışındaki çok sayıda İncile ise apokrif denir. İncil’ler Celile’li bir marangoz, öğretmen ve şifa dağıtıcı olan İsa’nın hayatını özetle anlatırlar. İsa bir Yahudi olarak Roma İmparatorluğu’nda dünyaya geldi (M.Ö.


8-M.Ö. 2). Hıristiyan ve İslami kaynaklara göre bir mucize eseri olarak Bakire Meryem’den babasız dünyaya geldi. Yahudilerin yüzyıllardır beklediği Mesih olduğunu ileri süren İsa, dini öğretilerini yaydı ve geniş bir kitleyi peşinden sürükledi. Bazı Yahudi din adamlarının teşviki ve Roma’nın Yahudiye eyaletinin valisi Pontius Pilatus’un emri ile Kudüs’te çarmıha gerildi (M.S. 29- M.S.36). İslamiyet’e göre çarmıha gerilen kişi İsa değildir ve tanrı tarafından İsa gibi gösterilmiştir . Bununla birlikte az sayıda tarihçi ve araştırmacı İncil‘ler ve Kur’an’da bahsi geçen ve tarihi dökümanlarda ismine rastlanılmayan İsa’nın mitolojik bir karakter olabileceğini düşünmektedir. Hıristiyan kaynaklarına göre, İsa’nın çarmıhta öldüğü ve üç gün sonra dirildiği inancı havarileri ve diğer öğrencileri arasında büyük etki yarattı. Havariler İsa’nın göğe alınışından sonra bir süre Filistin’de kaldılar. Ancak hem Yahudi muhafazakarlar hem de Romalılar’dan gördükleri baskılar nedeniyle dünyanın değişik yerlerine göç etmek zorunda kaldılar. Bunun sonuçlarından biri de Hıristiyanlığın yayılması oldu.

Havarilerden Petrus Roma’da, Bartalmay Ermenistan’da, Yehuda (Taday) ve Yurtsever Simun Pers topraklarında öldürülmüşlerdir Hıristiyan kaynaklarının aktardığına göre, İsa’nın havarileri ve onların yakın çevresinde yer alan kişiler İsa’nın öğretilerini anlatmayı sürdürdüler. Öğrencilerin önderi konumundaki Petrus Roma’da yaşamaktaydı. Onun yakın çalışma arkadaşı Markos büyük olasılıkla Petrus’un anlattıklarını bir araya getirerek İsa’nın yaşamını anlatan en eski İncil kitapçığını yazmıştır (M.S. 50-60 yılları). Diğer İncil yazarları İsa’nın öğrencisi Matta Levi ve Pavlus’un yakın çalışma arkadaşı doktor Luka, Markos’un yazdığı metni geliştirerek değişik alıcılara göndermek üzere İsa’nın yaşam öyküsünden kesitleri yazmışlardır. Her iki kitapçığın da 70 yılları dolayında yazıldığı düşünülmektedir. Yine İsa’nın öğrencisi olan Yuhanna ise İncil’ini 85 yılından sonra kaleme almıştır. İncil’lerin yazım tarihleri ile hangi dilde yazıldığına dair güvenilir bir bilgi yoktur. Yeni Antlaşma 27 kitapçıktan oluşmaktadır. İsa’nın yaşamını anlatan ilk dört kitapçığa İncil denilmektedir. Sonraki kitapçıkların büyük bir bölümü ise İsa’nın öğrencilerinin (elçilerinin) kiliselere yazdığı mektupları içerir. İsa’dan sonraki ilk iki yüzyılda çok sayıda İncil ortaya çıkmıştır. Başlangıçta bunların hangilerinin “kutsal” ve “kanonik” kabul edilmesi gerektiği konusunda bir görüş birliği yoktu. Dört İncil olması gerektiğini savunan ilk belge M.

S. 180 yılında Piskopos Irenaeus tarafından yazılmıştır. Dört İncil konusunda Hıristiyanların bir görüş birliğine varması bu tarihten de daha ileride gerçekleşmiştir. M.S. 397′deki Üçüncü Kartaca Konsili, günümüzdeki haliyle Yeni Ahit’in onaylandığı ilk büyük Hıristiyan kuruludur. Kitabı Mukaddes’teki İncillerin üçü; Matta, Markos ve Luka’nınkiler, gerek verdikleri bilgi gerekse üslup açısından birbirini andırır. Bunlara sinoptikler denir. Yuhanna’nın incili, diğerlerinden farklıdır. Sinoptik İncillerin ortak bir kaynaktan (Q metni) kaynaklandığı öne sürülmüştür. Matta İncili, İsa’nın oniki havarisinden biri olan, Roma vergi memuru Celile’li Matta tarafından yazıldığı kabul edilen incildir. Yeni Ahit’in ilk bölümünü meydana getirir. Kelime anlamı olarak Matta, İbranice “efendimizin (tanrımızın) hediyesi” anlamına gelmektedir. M.S.

52 – 68 yılları arasında, Kudüs düşmeden önce yazıldığı tahmin edilmektedir. Matta İncili, İsa’nın soyağacı ile başlar, hayatını ve dinî faaliyetlerini özetler. Havarilerin seçimini ve İsa’ya katılışlarını anlatır. Muhtemelen ilk olarak İbranice yazılmıştır. Markos İncili temel alınmıştır. Diğer üç kanonik incilden çok daha fazla Eski Ahit referansı içermektedir. İsa’nın da mensubu olduğu Yahudi toplumunu hedeflediği düşünülmektedir. Yahudileri, Nasıra’lı İsa’nın yüzyıllardır bekledikleri Mesih (kurtarıcı) olduğuna inandırmayı amaçlar. İsa’nın kral olduğu belirtilir. Yahudilerin fizikî ve materyalist bir kurtarıcı ve krallık beklemelerinden ötürü Matta İncili’nde İsa’nın manevî krallığı vurgulanır. Markos İncili, Yeni Ahit’in ilk dört bölümünü oluşturan kanonik incillerden ikincisidir. “Evanjelist Markos” olarak da bilinen Yuhanna Markos tarafından yazılmıştır. Markos, Barnabas’ın kuzeni ve İsa’nın havarisi Petrus’un (Simun) yakın arkadaşıdır. Markos’un incili Petrus’a dayanarak yazdığı kabul edilir. M.

S. 60′lı yılların sonlarında veya 70′li yılların başlarında yazılmıştır. Matta ve Luka İncillerine kaynak teşkil ettiği ve incillerin en eskisi olduğuna inanılır. Vaftizci Yahya’dan İsa’nın göğe yükselişine kadar olan kısmı anlatır. Kısa versiyonunda İsa’nın boş mezarına kadar olan kısmı anlatır. Luka İncili: Doktor veya ressam olduğu söylenen Luka, Pavlos’un talebesidir, Havari değildir. Luka İncili, Vaftizci Yahya’nın doğumundan İsa’nın göğe yükselişine kadar olan yaklaşık 35 yılı kapsar. M.S. 60′lı yıllarda yazıldığı tahmin edilmektedir. Markos İncili’ni baz aldığı kabul edilir. Karakteristikleri, dönemin Yunanlılarına hitap ettiğini düşündürür. İncilin yazıldığı dönemlerde Romalılar askerlikte ustalaşmış iken, Yunanlılar bilgelikleriyle meşhurdurlar. Bu nedenle Luka İncili İsa’yı kusursuz bir insan ve tanrının bilgeliğinin insan şekline bürünüşü olarak resmeder. İsa’nın ibret verici kısa hikâyelerine geniş yer verir.

İsa’nın Kutsal Ruh ile olan bağlantısını anlatır. Kutsal Ruh’un doğmuş şekli olduğunu, Kutsal Ruh’un gücü sayesinde kilisesini kurduğunu ve Kutsal Ruh’tan akan sözlerini, vaatlerini anlatır. Yuhanna İncili, Yeni Ahit’in ilk dört bölümünü meydan getiren kanonik incillerden sonuncusudur. Kelime anlamı olarak “sevgili” veya “sevilen” demektir. Balıkçılık yaparak geçinen, “Evancelist Yuhanna” olarak da bilinen, havari Yuhanna tarafından yazılmıştır. M.S. 90′lı yıllarda yazıldığı tahmin edilmektedir. Vaftizci Yahya’nın (Yahya Peygamber) dini faaliyetlerinden, İsa’nın göğe yükselişine kadar olan zaman aralığını kapsar. Yuhanna İncili, İsa’nın kilisesinin oluşumunu anlatır. Cennetteki krallığından insanlığa yol göstermeye devam edeceği vurgulanır. Bu anlamda, diğer inciller gibi belirli bir kesimi değil, tüm insanlığı hedeflediği düşünülebilir. “Dünya” kelimesi birçok yerde tekrarlanır. Diğer incillerde vurgulanan İsa’nın insanî veya dünyevî faaliyetlerinden ziyade doktrinlerine geniş yer ayırır. YUHANNA BÖLÜM 1 Tanrısal Söz Yu.

1: 1 Başlangıçta Söz vardı. Söz Tanrı’yla birlikteydi ve Söz Tanrı’ydı. Yu.1: 2 Başlangıçta O, Tanrı’yla birlikteydi. Yu.1: 3 Her şey O’nun aracılığıyla var oldu, var olan hiçbir şey O’nsuz olmadı. Yu.1: 4 Yaşam O’ndaydı ve yaşam insanların ışığıydı. Yu.1: 5 Işık karanlıkta parlar. Karanlık onu alt edemedi . Yu.1: 6 Tanrı’nın gönderdiği Yahya adlı bir adam ortaya çıktı. Yu.1: 7 Tanıklık amacıyla, ışığa tanıklık etsin ve herkes onun aracılığıyla iman etsin diye geldi.

Yu.1: 8 Kendisi ışık değildi, ama ışığa tanıklık etmeye geldi. Yu.1: 9 Dünyaya gelen, her insanı aydınlatan gerçek ışık vardı. Yu.1: 10 O, dünyadaydı, dünya O’nun aracılığıyla var oldu, ama dünya O’nu tanımadı. Yu.1: 11 Kendi yurduna geldi, ama kendi halkı O’nu kabul etmedi. Yu.1: 12 Kendisini kabul edip adına iman edenlerin hepsine Tanrı’nın çocukları olma hakkını verdi. Yu.1: 13 Onlar ne kandan, ne beden ne de insan isteğinden doğdular; tersine, Tanrı’dan doğdular. Yu.1: 14 Söz, insan olup aramızda yaşadı. O’nun yüceliğini Baba’dan gelen, lütuf ve gerçekle dolu biricik Oğul’un yüceliğini gördük.

Yu.1: 15 Yahya O’na tanıklık etti. Yüksek sesle şöyle dedi: “‘Benden sonra gelen benden üstündür. Çünkü O benden önce vardı’ diye sözünü ettiğim kişi budur.” Yu.1: 16 Nitekim hepimiz O’nun doluluğundan lütuf üzerine lütuf aldık. Yu.1: 17 Kutsal Yasa Musa aracılığıyla verildi, ama lütuf ve gerçek İsa Mesih aracılığıyla geldi. Yu.1: 18 Tanrı’yı hiçbir zaman hiç kimse görmedi. Baba’nın bağrında bulunan ve Tanrı olan biricik Oğul O’nu tanıttı. Yahya’nın Ortaya Çıkışı (Mat.3:112; Mar.1:18; Luk.3:118) Yu.

1: 1920 Yahudi yetkililer Yahya’ya, “Sen kimsin?” diye sormak üzere Yeruşalim’den kâhinlerle Levililer’i gönderdikleri zaman Yahya’nın tanıklığı şöyle oldu açıkça konuştu, inkâr etmedi “Ben Mesih değilim” diye açıkça konuştu. Yu.1: 21 Onlar da kendisine, “Öyleyse sen kimsin? İlyas mısın?” diye sordular. O da, “Değilim” dedi. “Sen beklediğimiz peygamber misin?” sorusuna, “Hayır” yanıtını verdi. Yu.1: 22 Bu kez, “Kim olduğunu söyle de bizi gönderenlere bir yanıt verelim” dediler. “Kendin için ne diyorsun?” Yu.1: 23 Yahya, “Peygamber Yeşaya’nın dediği gibi, ‘Rab’bin yolunu düzleyin’ diye çölde haykıranın sesiyim ben” dedi. Yu.1: 2425 Yahya’ya gönderilen bazı Ferisiler ona, “Sen Mesih, İlyas ya da beklediğimiz peygamber değilsen, niye vaftiz ediyorsun?” diye sordular. Yu.1: 26 Yahya onlara şöyle yanıt verdi: “Ben suyla vaftiz ediyorum, ama aranızda tanımadığınız biri duruyor. Yu.1: 27 Benden sonra gelen O’dur.

Ben O’nun çarığının bağını çözmeye bile layık değilim.” Yu.1: 28 Bütün bunlar Şeria Irmağı’nın ötesinde bulunan Beytanya’da, Yahya’nın vaftiz ettiği yerde oldu. Tanrı Kuzusu Yu.1: 29 Yahya ertesi gün İsa’nın kendisine doğru geldiğini görünce şöyle dedi: “İşte, dünyanın günahını ortadan kaldıran Tanrı Kuzusu! Yu.1: 30 Kendisi için, ‘Benden sonra biri geliyor, O benden üstündür. Çünkü O benden önce vardı’ dediğim kişi işte budur. Yu.1: 31 Ben O’nu tanımıyordum, ama İsrail’in O’nu tanıması için ben suyla vaftiz ederek geldim.” Yu.1: 32 Yahya tanıklığını şöyle sürdürdü: “Ruh’un güvercin gibi gökten indiğini, O’nun üzerinde durduğunu gördüm. Yu.1: 33 Ben O’nu tanımıyordum. Ama suyla vaftiz etmek için beni gönderen, ‘Ruh’un kimin üzerine inip durduğunu görürsen, Kutsal Ruh’la vaftiz eden O’dur’ dedi. Yu.

1: 34 Ben de gördüm ve ‘Tanrı’nın Oğlu budur’ diye tanıklık ettim.” İsa’nın İlk Öğrencileri Yu.1: 35 Ertesi gün Yahya yine öğrencilerinden ikisiyle birlikteydi. Yu.1: 36 Oradan geçen İsa’ya bakarak, “İşte Tanrı Kuzusu!” dedi. Yu.1: 37 Onun söylediklerini duyan iki öğrenci İsa’nın ardından gitti. Yu.1: 38 İsa arkasına dönüp ardından geldiklerini görünce, “Ne arıyorsunuz?” diye sordu. Onlar da, “Rabbî, nerede oturuyorsun?” dediler. Rabbî, öğretmenim anlamına gelir. Yu.1: 39 İsa, “Gelin, görün” dedi. Gidip O’nun nerede oturduğunu gördüler ve o gün O’nunla kaldılar. Saat dört sularıydı.

Yu.1: 40 Yahya’yı işitip İsa’nın ardından giden iki kişiden biri Simun Petrus’un kardeşi Andreas’tı. Yu.1: 41 Andreas önce kendi kardeşi Simun’u bularak ona, “Biz Mesih’i bulduk” dedi. Mesih, meshedilmiş anlamına gelir. Yu.1: 42 Andreas kardeşini İsa’ya götürdü. İsa ona baktı, “Sen Yuhanna’nın oğlu Simun’sun. Kefas diye çağrılacaksın” dedi. Kefas, kaya anlamına gelir. Yu.1: 43 Ertesi gün İsa, Celile’ye gitmeye karar verdi. Filipus’u bulup ona, “Ardımdan gel” dedi. Yu.1: 44 Filipus da Andreas ile Petrus’un kenti olan Beytsayda’dandı.

Yu.1: 45 Filipus, Natanel’i bularak ona, “Musa’nın Kutsal Yasa’da hakkında yazdığı, peygamberlerin de sözünü ettiği kişiyi, Yusuf oğlu Nasıralı İsa’yı bulduk” dedi. Yu.1: 46 Natanel Filipus’a, “Nasıra’dan iyi bir şey çıkabilir mi?” diye sordu. Filipus, “Gel de gör” dedi. Yu.1: 47 İsa, Natanel’in kendisine doğru geldiğini görünce onun için, “İşte, içinde hile olmayan gerçek bir İsrailli!” dedi. Yu.1: 48 Natanel, “Beni nereden tanıyorsun?” diye sordu. İsa, “Filipus çağırmadan önce seni incir ağacının altında gördüm” yanıtını verdi. Yu.1: 49 Natanel, “Rabbî, sen Tanrı’nın Oğlu’sun, sen İsrail’in Kralı’sın!” dedi. Yu.1: 50 İsa ona dedi ki, “Seni incir ağacının altında gördüğümü söylediğim için mi inanıyorsun? Bunlardan daha büyük şeyler göreceksin.” Yu.

1: 51 Sonra da, “Size doğrusunu söyleyeyim, göğün açıldığını, Tanrı meleklerinin İnsanoğlu üzerinde yükselip indiklerini göreceksiniz” dedi. BÖLÜM 2 İsa’nın İlk Mucizesi Yu.2: 1 Üçüncü gün Celile’nin Kana Köyü’nde bir düğün vardı. İsa’nın annesi de oradaydı. Yu.2: 2 İsa’yla öğrencileri de düğüne çağrılmışlardı. Yu.2: 3 Şarap tükenince annesi İsa’ya, “Şarapları kalmadı” dedi. Yu.2: 4 İsa, “Anne , benden ne istiyorsun? Benim saatim daha gelmedi” dedi. Yu.2: 5 Annesi hizmet edenlere, “Size ne derse onu yapın” dedi. Yu.2: 6 Yahudiler’in geleneksel temizliği için oraya konmuş, her biri seksenle yüz yirmi litre alan altı taş küp vardı.

.

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir