Marian Stamp Dawkins – Hayvanlar Ne İster

Bu kitabı, halihazırda hayvan refahına yönelik yanlış bir tutum sergilendiği için yazdım. İnsanbiçimci anlayışa fazlasıyla bel bağlanıyorken bilim yeterince dikkate alınmamakta, hayvanlarda görülebilecek bilinç deneyimleri üzerinde fazlasıyla duruluyorken onların insanlara sağlayacağı yarar üzerinde yeterince durulmamaktadır. Bunun sonucunda, hayvan refahı mümkün olmamakta ve hayvan refahını teşvik edecek bazı güçlü argümanlardan yararlanılamamaktadır. Amacım, hayvanlara olan tutumumuz hakkında yeniden düşünmeyi sağlayarak bu dengesizliği ortadan kaldırmaktır. Daha iyi bir sonuca ulaşmak için bizi ve onları bir kenara bırakmak niyetindeyim. Kitap, insan dışındaki hayvanların refahının özellikle önemli olmadığını düşünen insanlar kadar bunun böyle olduğunu zaten düşünen insanları da hedeflemektedir. Ayrıca hayvanlara karşı insanbiçimci tutumu doğrudan eleştirmekte ve hayvan refahına daha bilimsel yaklaşımın hem hayvan – lara hem de insanlara yarar sağlayacağını göstermektedir. Kitap boyunca gereksiz kelimeleri kullanmaktan kaçınmak için, “insan”ın zıttı olarak “insan dışındaki hayvan” an- HAYVANLAR NE iSTER? lamına gelmek üzere “hayvan” kelimesini kullandım. Her ne kadar insanlar hayvan olsa da her seferinde “insan olmayan” vurgusunu koymak bıktırıcı olacak ve metnin akışını bozacaktı. İnsanların kastedildiği yerlerde bu açıkça belirtilmiştir. Bu kitaptaki düşünceler pek çok kaynaktan beslenmiştir. İyi bir refahın, uygulamada geçerli olmadıkça iyi bir refah sayılmayacağını gösterdiği için Roland Bonney, Temple Grandin ve Ruth Layto’nun, bir şey ilk seferde çalışmıyorsa bir dahaki sefer daima daha iyi bir biçimde çalıştırılabileceğine beni ikna ettiği için Paul Cook ve Malcolm Pye’ın, bilincin ve duygulanımın ne olduğunu ve daha da önemlisi, ne olmadığını açıklığa kavuşturduğu için Edmund Rolls’un düşüncelerinin önemini özellikle belirtmek isterim. Latha Menon taslak üzerine paha biçilmez yorumlar yaptı. Ayrıca benimle umutlarını, ilgilerini ve hatta verilerini paylaşan ve beni yazmaya zorlayan pek çok başka insana da teşekkürlerimi sunarım. 8 Marian Stamp Dawkins Eylül 2011 GÜNDEMİMİZDE YOi{ Bu kitap hayvanların refahıyla ilgili, ama bir farkla: Kitap (öyle olsalar bile) ne hayvanların ne kadar güzel ve harikulade olduğuyla ilgilidir, ne de (sonunda ikna olabilecek olsanız da) onlara karşı davranışlarınızı değiştirmeye sizi ikna etmeyi denemektedir.


Kitap çok daha köklü ve kendi usulünce daha kafa karıştırıcı olan bir şeyle ilgilidir. Bizimle birlikte gezegenimiz üzerinde yaşayan milyarlarca hayvana olan tu – tumumuzu yeniden düşünme ihtiyacı üzerine yazılmıştır. Bu konu üzerine neden yeniden düşünmeye ihtiyacımız olsun ki? Bunun iki nedeni var. Birinci neden, iklim değişikliği gibi başka konulara karşı kamuoyunun artan ilgisi ve dünya üzerinde bugün yaşayan ve gelecekte yaşayacak olan insanları nasıl besleyeceğimiz konusunun endişe verici bir duruma gelmesiyle hayvan refahının politika gündeminin dışına itilmesidir. Örneğin Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütünün “Livestock’s Long Shadow”1 adlı makalesi, H. Steinfeld, P. Gerber, T. Wassener, V. Castel, M. Rosales, C. de Haan, “Livestock’s Long Shadow: Environmental Issues and Options,” Food and Agriculture Organization of the United Nations, Roma, 2006. 9 HAYVANLAR NE iSTER? yiyecek üretimini artırmanın ve sera gazlarını azaltmanın bir yolu olarak tarımsal yöntemleri güçlendirmeyi önermekte, fakat bunun geleceğin tarımındaki hayvan refahı için ne anlama geleceğini tartışmamaktadır. “Hayvan refahı” ibaresi 390 sayfalık raporda yalnızca üç kere geçmekte ve bunlardan biri de dipnot kısmında yer almaktadır. Buna benzer biçimde, tarım ve gıdanın geleceği üzerine yazılan 2011 Öngörü Raporu da satır arasında hayvan refahından bahsetmekte (206 sayfa boyunca beş kere), fakat tarım için düşünülen beş ana önceliğe hayvan refahını koymamaktadır. 2 2050 yılında dünya üzerinde yaşayacağı tahmin edilen 9 milyar insanın nasıl besleneceğine dair geçenlerde yayınlanan üst düzey bir derleme hayvan refahından bir kere bile bahsetmemektedir.

İnsanlar için yiyecek üretimi, sera gazlarının azaltılması ve biyoçeşitliliğin sürdürülmesi, insan olmayanların kaderinden daha önemli olmaktadır. 3 Gezegenin geleceğinin tartışıldığı konferans masaları ve seminerlerde insan sağlığı, ekonomik harcamalar, çevresel etki konularına daha çok yer ayrılması ve bunların çok daha yüksek sesle konuşulması nedeniyle hayvan refahı için oturum düzenlenmemektedir. Bu faydacılık mı sayılmalı, yoksa uzağı görememek mi? İnsan refahına böyle bir öncelik vermekte haklı mıyız, yoksa Foresight, “The Future of Food and Farming: Challenges and Choices far Global Sustainability,” Proje sonuç raporu, Hükümet Bilim Ofisi, Londra, 2011. Bu rapor, değişimin temel yürütücülerinin listesini vermektedir: Gelecek taleplerinin dengelenmesi ve sürdürülebilirliğin desteklenmesi; gıda kaynaklarının düşük maliyetli olduğundan emin olmak için. Gıda kaynaklarında yeterli kararlılığın olduğundan emin olunması ve dalgalanmalardan en fazla zarar görebilecek olanların korunması. Gıdaya erişimin küresel ölçekte sağlanması ve açlığın sonlandırılması. Yiyecek sisteminin iklim değişikliğinin azaltılmasına olan katkısının sağlanması. Dünyayı beslerken biyoçeşitliliğin ve ekosistem hizmetlerinin muhafaza edilmesi. H.J. Godfray, J.R. Beddington, I.R. Crute, L.

Haddad, D. Lawrence, J.F. Muir, J. Pretty, S. Robinson, S.M. Thomas, C. Toulmin, “Food security: the challenge of feeding 9 billion people,” Science, 327: 812-17, 2010. 10 GÜNDEMİMİZDE YOK hayvan sağlığı ve refahının insanların geleceği açısından önemini görmezden mi gelmekteyiz? Hayvanlarla ilgili görüşünüz ne olursa olsun geleceğimizin güvenliği için hepimiz bu sorulara cevap vermek durumundayız. İkinci neden, insan dışındaki hayvanlarla, özellikle onların da bizim gibi bilince sahip olup olmadıklarıyla ilgili yaşanan sıradışı kafa karışıklığıdır. Bazı insanlara göre hayvanlarda kesinlikle bilinç vardır ve bu nedenle “türcülük” (türlere göre ayrımcılık yapma), ırkçılık ve cinsiyetçilikle aynı şeydir.1 Diğerlerine göre ise hayvanların bilincinin olmadığı ya da bilinç varsa bile bunun en azından insanların bilinciyle ·karşılaştırıldığında önemsiz sayılacağı aynı ölçüde açıktır.” Sonuç olarak, insanların insan olmayanlara karşı tutumu, duyarlılığın, önyargının, kişisel çıkarın ve onları kullanmanın karmaşasından oluşmaktadır. Fakat bunlar tutarlı gerekçeler değildir.

Bazı hayvanlar insan ailesinin bir parçası olarak değer görmekte, bazıları zararlı oldukları için kötülenmekte ve bazıları da onlara bir fabrikanın ürettiği mallardan biraz daha fazla değer biçmektedir. Takınılan tavır kültürden kültüre ve bireyden bireye değişiyor. Baktığınız her yerde hayvanlarla ilgili pek çok konuda karışıklık söz konusu: hayvanlardaki bilinç nedir, hangi hayvanlar duygulara sahiptir, hayvanların bir “hayat kalitesi” olup olmadığından bahsedilebilir mi ve iyi “refah”ın bunların temel bileşenlerinin yalnızca bir kısmı olduğu üzerinde aynı fikri paylaşabilir miyiz? Saygın bilim dergilerinden popüler yayınlara, gündelik konuşmalardan hükümetin çıkardığı kanunlara dek kaPeter Singer, Animal liberation: A New Ethics far Our Treatment of Animals. Jonathan Cape, Londra, 1976. Bu başucu kitabının ilk bölümünün adı “Tüm hayvanlar eşittir ya da siyahların ve kadınların özgürlüğünü savunanlar neden hayvan özgürlüğünü de desteklemelidir?” dir. Singer “türcülük” terimini Richard Ryder (1975), Victims ofScience, Davis-Poynter, Londra’dan aldığını söyler. İki karşıt görüş: M. Midgley, Animals and Why They Matter: A Journey Around the Species Barrier, Pelican Books, Harmondsworth, 1983; T.R. Machan, Putting Humans First: Why We are Nature’s Favorite, Rowman and Littlefield, Lanham, MD, 2004. 11 HAYVANLAR! NE iSTER? rışıklık ve yanlış anlamalar mevcut. Hayvan refahının kendisini yeteri kadar duyuramamasında şaşılacak bir şey yok. Hayvan refahıyla ilgili bu iki sorun -daha baskın konular söz konusu olduğunda ondan söz edilmemesi ve temel konular üzerindeki karışıklık- açık bir şekilde birbiriyle bağlantılıdır. Gezegenimizin tarihinde sıradışı ve daha önce yaşanmamış olan sorunlar dizisiyle karşı karşıyayız. 6 Kuyruksuz maymunların bir türü -biz- yaşanabilir bir yer olan gezegenimizin tüm geleceğini tehdit etme konusunda başarılı olmuştur.

Ne yenmesi gerektiği, yetersiz kaynakların nasıl kullanılacağı, dünyanın hangi bölgelerinin mevcut durumunun korunacağı ve hangilerinin kullanılacağı hakkında kararlar veriyoruz. Dünya üzerindeki tüm hayatı ve kendi geleceğimiz kadar pek çok insan olmayanın geleceğini de etkileyecek kararlar veriyoruz. Henüz hayvanlar hakkındaki düşünme biçimimiz ve onlar hakkında ileri sürdüğümüz savlar birbiriyle uyum içinde olmaktan ve sağlam kanıtlardan yoksun. Hayvan refahının politik gündemde tutulacağından emin olmak isteyen herhangi biri, gelecekte birbiriyle uyumlu olan daha çok argümana ve bugün kullanılanlardan daha iyi kanıtlara ihtiyaç duyacaktır. Bu da daha çok bilim anlamına gelmektedir. Hayvan refahına ilişkin en iyi verilerin hem hayvanların kendisi hem de onların bizim üzerimizdeki etkisine ilişkin olarak iyi biçimde yapılan bilimden geldiğini göstermek bu kitabın temel amacıdır.

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir