Mine Kara, M. Emrah Aydınonat – Görünmez Adam Smith

2007 yılında Avrupa Iktisadi Düşünce Tarihi Birli�i (ESHET)’nin Strasbourg’daki toplantısına katılan bir grup Türk bilim insanı, zamanla benzer bir örgütlenmenin Türkiye’de oluşturulması düşüncesini ortaya atmışlardır. Aynı yıl, Türk Sosyal Bilimler Derne�i’nin 10. Ulusal Sosyal Bilimler Kongresi sırasında, Orta Do�u Teknik Üniversitesi’nde düzenlenen bir toplantıda, bu düşünce enine boyuna tartışılmıştır. Bu tartışma sonucunda ülkemizdeki “Iktisadi Düşünce” ortamının canlandırılması i_çin bir girişimde bulunulmasının do�ru olaca�ı kararlaştırılmıştır. Bu girişimin, ilke olarak iktisadi düşüncenin geliştirilip zenginleştirilmesini amaç edinen ve bunun yolunun düşüncenin tarihine duyarlı ve ço�ulculu�a saygılı olmaktan geçti� i ortak paydasına inanan herkese açık olması benimsenmiştir. “Iktisadi Düşünce” için başlatılan bu girişim bir örgüt ya da dernek olmak istek ya da iddiasıyla yola koyulma mıştır. Bu girişimin amacı, yukarıda de�indi�imiz Avrupa’daki esin kayna�ından farklı olarak, iktisadi düşünce tarihinin çalışılmasıyla sınırlı de�ildir. Bu girişim, ülkemizdeki mevcut iktisadi düşünce ortamının karşılıklı etkileşim yoluyla zenginleştirilip çeşitlendirilmesini amaçlamakta ve bu amaca ulaşmak için iktisadi düşünce tarihinin önemsenmesini ve çalışılmasını çok önemli bir araç olarak görmektedir. 7 8 lik toplantıda bu girişimi güçlendirerek sürdürmek için bir dizi hedef de belirlenmiştir. Buna göre, (1) Öncelikle, bu ilkeyi paylaşanları bir araya getirmek üzere bilgisayar ortamında bir haberleşme a�ı (http://groups.google.com/ groupliktisadidusunce/) oluşturulmuştur. Bu a�a. ilgili konularda çalışan herkesin kaydı arzulanmaktadır. Şu anda, bu a�da 50 kişi kayıtlıdır ve bunların bir kısmı ö�retim üyesi, bir kısmı da lisansüstü ö�rencilerden oluşmaktadır.


Katılım için listeye isim önerilmekte ve listedeki herhangi iki kişinin olumlu görüş belirtmesi katılımın gerçekleşmesi için yeterli olmaktadır. (2) Her yıl yaklaşık 10-20 kişinin katıldı�ı konulu bir çalıştay düzenlenmektedir. Çalıştaylar izleyicilere kapalı olup, katılım, sunum yapanlarla sınırlı tutulmakta ancak sunumlar yayına dönüştürülerek en geniş okuyucu kitlesine ulaşmak arzulanma ktadır. (3) Her çalıştayın katılımcıları hazır bir araya gelmişken bir sonraki aşamada ne yapılabilece�ini de tartışmaktadırlar. Bu süreç haberleşme a�ındakilerin katılımıyla pekiştirilmektedir. (4) Bu girişimde yer alanlar, birkaç yılda bir en geniş katılıma açık bir Iktisadi Düşünce Büyük Kongresi düzenlenmesini amaçlamaktadırlar. (5) Bir başka ortak hedef, ülke tarih ve koşullarına da duyarlı bir Iktisadi Düşünce Tarihi kitabının ortaklaşa hazırlanarak, e�itimcilerin hizmetine sunulması ve bu yolla hem bu alandaki e� itim çıtasının yükseltilmesi hem de özgün düşünce üretebilmek açısından daha donanımlı iktisatçılar yetiştirilmesidir. Elinizdeki bu derleme, 12 Nisan 2008 tarihinde ODTÜ’de gerçekleştirilen “Smith Bu Meçhul” başlıklı ilk çalıştayın bildirilerinden oluşmaktadır. Giriş Adam Smith hakkındaki bu kitap lluisadi Dı’iştiııce Girişimfnin 0DG’n1nl ilk kitabıdır. Kitap lOG’nin “Smith bu Meçhul” başlıklı ilk çalıştayında sunulan makalelerden oluşmaktadır. Bu giriş yazısında, ilk önce IDGyi, daha sonra ise kitapıaki makaleleri kısaca tanıtmayı amaçlıyoruz. Iktisadi Düşünce Girişimi IDG, iktisadi düşünce tarihi konusunda uzmanlaşmış sosyal bilimcilerin oluşturdugu bir düşünce platrormudur. lOG’nin kuruluşundaki temel amac,Jarından biri, iktisadın tarihi, reısefesi ve metodolojisi üzerinde çalışan akademisyenleri buluşturnıaktı. Bu kitabın yayına hazırlandı�ı tarih ( Mart 201 O) itibariyle IDG, Türkiye’nin ve dünyanın çeşitli üniversitelerinden 49 akademisyeni bir araya getirmiş, “Smith bu Meçhul” ve “Iktisana Yeni Yaklaşımlar” başlıklı iki çalıştay düzenlemiş ve “lktisadı Felsefeyle Düşünmek” başlıklı üçüncü çalıştayın hazırlıklarına başlamıştır. Bu nedenle, lOG’nin temel amaçlarından ilkine ulaşugını rahatlıkla söyleyebiliriz.

IDG şimdi, biraz daha zor olan bir amaca ulaşmak için; iktisadi düşünce tarihi ve iktisal felsefesi çalışmalarını özendirmek için çalışmalarını sürdür9 mektedir. lştc bu kitap,! DG çalıştaylannda paylaşılan ve tanışmaya açılan fikir ve metinleri daha geniş bir kitleye sunarak bu ikinci amaca hizmet etmeye çalışmaktadır. IDG’nin bakış açısını kısaca açıklamaya çalışalım. Aydınlanma ile başlayan süreç içerisinde sosyal bilim dallan arasındaki ayrım keskinleşmiş ve her disiplin gittikçe daha da daralan sınırlar içinde faaliyet göstermeye başlamışur. Bu kitabın konusu olan Adam Smith’in ifadesiyle sosyal bilimlerde bir �uzmanlaşma” ve “iş bölümü” süreci yaşanmışur. Bu süreç içinde iktisat, ayn ve kesin bir bilim olma yolunda en yogun çaba gösteren sosyal bilim dalı olmuştur. Fizik gibi ayrı ve kesin bir bilim olma çabası, iktisad ın açıklama aracı olarak soyut modelleri tercih etmesine. modellerini iktisadi olgulara etki eden tarihsel süreçleri ve kurumlan dışarıda bırakacak şekilde kurgulamasına ve dolayısıyla da iktisadın; tarih, felsefe, sosyoloji. psikoloji gibi alanlardan kopmasına neden olmuştur. Bu süreç (maaleseO diger sosyal bilim dallarının büyük ölçüde iktisat eğitimi dışında kalmasına da neden olmuştur. Giderek pratiğe _ve güneele agırlık veren iktisatçılar bir taraftan k�ndilerini diğer sosyal bilim alanlarından soyuılarken bir taraftan da iktisat tarihi. iktisadi analiz tarihi ve iktisat metodolojisi ve felsefesi gibi alanlardan da uzaklaşmışlardır. lşte lOG. kendisini pek çok ilgili ve raydalı alandan izole eden iktisatçılarımıza, Adam Smith, Joseph Schumpeıer. Benil Ohlin ve Gunnar Myrdal gibi iktisatçılarda gördüğü zenginligi aktarmayı.

hatıriatmayı ve yapukları iş, ürenikieri modeller ve önerdikleri politikalar vb. hakkında yeniden düşünmelerini saglamayı amaçlamaktadır. Bu kitabı okurken fark edebileceğiniz uzere lOG üyeleri tek bir düşünce okulundan gelmemekle ve aynı görüşleri savunmamakıadır. Dolayısıyla, girişilen şey geleneksel veya ana-akını iktisactın reddiyesi veya savunması degildir. lOG, günümüz iktisat düşüncesine (ana-akıma ve heterodoks okullara) tarihsel bir açıdan, bilim felsefesinin gözlükleriyle eleştirel bir biçimde bakmayı hedeflemektedir. Bu bakışın sonuçlarını ve kendi aramızdaki taruşmalan bu kiıap gibi basılı eserlerle takdirinize sunmayı umuyoruz. 10 Belirtmek gerekir ki 1 OG üyelerinin elektronik ortamda “sanal olarak” bir araya gelmesi, üyelerin zaman ve mekan kaygılarından. çalıştıkları farklı kurumların farklı örgütlenme yapılarından bagımsız olarak iletişim kunnasını saglamakta ve bu sayede bundan 20 yıl önce gerçekleşmesi mümkün olmayan bir birlikteligi mümkün kılmaktadır. Bu sanal birliktelik diger taraftan da üyelerin “fiziki” buluşmalarının gerçekleştigi lOG çalıştaylarının etkisinin daha uzun soluklu olmasını ve (bu kitap gibi) çalıştay ürünlerinin fiziki kısıtları aşarak hazırlanmasına imkan saglamaktadır. Bu baglamda. IOG’nin, kendi kurumları içinde azınlık olan ve tarih ve felsefeye meraklı oldugu halde iktisat ile ilgilenen bizlere yalnız olmadıgımızı hisseuirdigini söylersek sanının tüm üyelerimizin duygularına tercüman olmuş oluruz. Biz bu kitabı yayına hazırlarken, ikinci kitap için çalışmaların çoktan başlamış oldugunu da mutlulukla belinmek isteriz. Umuyoruz ki, çalışmalarımız Türkçe iktisat yazınının biraz olsun zenginleşmesine, ikıisaııa disiplinler arası çalışmaların artmasına ve iktisat la ilgili tarihsel ve felsefi çalışmaların çogalmasına katkıda bulunur. Smith bu Meçhul: Adam Smith, aydınlanma ve görünmez el lOG’nin bu ilk kitabının konusu Adam Smith. Kitap üç ana bölümden oluşuyor: l.

Smith’in Uzak Görüşlülügü 2. Smith ve Aydınlanma Üzerine Dolaylı Açılımlar 3. Smith ve Görünmez El. Ilk bölümdeki makaleler Adam Smith’in düşüncesini genel bir bakış açısıyla, Smith’in uzak görüşlülügünc vurgu yaparak degerlendiriyor. Smith’in bir sosyal bilimd olarak uzak görüşlülügü, özellikle iş bölümü ve uzmaniaşma hakkındaki düşünceleri baglamında sık sık vurgulanır. Eyüp Özvcrcn ve Oinç Alada’nın makaleleri Smith’in uzak görüşlülügünün bu alanlarla sınırlı olmadıgını gösteriyor. Eyüp Özveren, özellikle 11 Smith’in karşılaşıırmah gelişme iktisadı alanındaki uzak görü�­ lülügünü vurguluyor. Smith’in Hollanda ve Çin ile ilgili gözlem ve yorumlarından ve zamanının Br i tan ya lınparatorlugu ilc sömürgelerini -özellikle de Amerikan sömürgelerini- iktisat-siyaset ve uluslararası ilişkiler üçgeninde ele alışından yola çıkarak. onun pek çok kişinin sandı�ından daha uzak görüşlü ve yetkin bir düşünür oldugunu gösteriyor. Böylece, Özveren. gerçek Smilh’in günümüzdeki standart (basmakalıp) Smith algısından oldukça farklı oldugunu da sergiiemiş oluyor./Dinç Alada ise, Smith’in uzak görüşlülügünü başka bir alanda, bilim felsefesi ve sosyal bilimler metodolojisi alanında. özellikle insan davranışı ile ilgili yapılan varsayunlar baglamında irdeliyor. Alada, Smith’in ve yerleşik iktisadın bireyin (insanın) yanılabilirligi konusundaki görüşlerini karşılaşıırıyor. 200 yıl önce insanın yanılabilirligi kavramını savunan Smith’i, daha sonra Karl Popper gibi bilim felsefecilerinin dogruladıgını belirLiyor.

Yazar, Smith’in aksine yerleşik iktisadın denge ve isıikrar gibi kavramlan öne çıkararak insanın yanılabilirligi varsayımından uzaklaşııgına dikkati çekiyor. ll.k bölümdeki bu iki makale bize gösteriyor ki, halen ikLisatçıların Adam Smith’in zengin düşüncesinden ve uzak görüşlülügünden ögrenebilccegi çok şey var ve Smith’in tanışmaya açugı konuların bugün de tartışılmasında fayda var. Kitabın ikinci bölümü bir Aydınlanma dönemi düşünürü olan Smith’in fikir ve düşüncelerinin Aydınlanma ilc ilintili açılımiarına yogunlaşıyor. Bu bölümün ilk makalesinde Feridun Yılmaz, genel olarak bir Aydınlanma tartışması yaparak, Smith ve Aydınlanma arasındaki ilişkinin ele alınması için gerekli altyapıyı oluşturuyor ve daha sonra David Hume, Adam Ferguson ve Adam Smith gibi düşünürlerin dahil oldugu lskoç Aydınlanması’nın neden özgün bir düşünce okulu oldugunu açıklıyor. Yılmaz, makalesinde pek çok kişi tarafından Smith düşüncesindeki tutarsızlıklar olarak görülen ögelerin lskoç Aydınlanması baglamı dışında anlaşılamayacagını vurgulayarak. bu perspektiften çelişki sanılan şeylerin lskoç Aydınlanması’ndan beslenen tu tar lı çabalar oldugunu sergiliyor. Daha önceki makaleler 12 gibi Yılmaz’ın makalesi de Smith’in zengin dı.işünce dünyasını ve dünyayı anlama çabasını sık şık vurguluyor.Bölümün ikinci makalesinde Ragıp Ege, Smith ve Qucsnay arasındaki ilişkiyi inceliyor. Bilindigi gibi Adam Smilh, diger bir Aydınlanma düşünürü olan nzyokrasinin kQLUUlSU F. Quesnay’dan, özellikle onun “doğal düzen” ve ‘·dogal hukuk” ile ilgili fikirlerinden büyük ölçüde etkilenmiştir. Ancak Smilh. Quesnay’ı eleştirmekten de çckinmemiştir. Işte Ragıp Ege, Smith’in Quesnay eleştirisinden yola çıkarak fizyokraıların “dogal düzen” kavramını mercek aluna ahyor.

Makale, Quesnay”ın. ahlakı fiziksel düzenin bir parçası haline getirerek “bilimsellcştirıneye” çalışugını ve Tocqueville ve Smith gibi düşünürlerin Quesnay’ı e leşlinnesinin en önemli nedeninin bu oldugu görüşünü savunuyor. Dolayısıyla, Smith’in Quesnay eleştirisini, ahlak kavramını dogayı ilgilendiren bir kavram boyutuna indirgerneye çalışmasıyla ilgili bir eleştiri olarak resmediyor. Ege, ayrıca, bu tür hir ahlak anlayışında ahlak ve birey özgürlügü arasındaki ilişkinin yeterince vurgulanmadıgını ve bu yüzden de Smith’in Quesnay’ı bir tür “sistem adamı” olarak gördügünü belirtiyor. Yazar. siyasi bir perspektiften ele alındıgında “sistem adamı” yaklaşımının, bireylerin varhgını ve öznelligi öne çıkarı an Smith’in düşünceleriyle uyuşınadıgını da vurguluyor. Ragıp Ege, makalesinde birey-toplum ya da birey-sistem gerilimini gündeme getirirken bir sonraki makalenin de zeminini hazırlamış oluyor. Bilindigi gibi birey-toplum ya da birey-sistem gerilimi Aydınlanma döneminde sık sık karşılaşugımız bir gerilimdir. Mine Kara bu gerilimi Aydınlanma düşüncesindeki kökenlerinden, Smith’in birey ve sistem ilişkisi hakkmdaki görüşlerine deginerek tartışıyor ve günümüze, Avusturya okulunun temel düşünürü Friedrich von Hayek’in düşüncesine baglayarak bu gerilimin yerleşik iktisattaki açılımları hakkında düşünmemize olanak tanıyor. Bu tarihsel bakış açısından yola çıkan Kara. makalesinde, yerleşik ikıisaıtaki birey kavramının “yetersiz” oldugunu savunarak yerleşik iktisadı eleştiriyor.

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir