Osho – Buddha (Hayatı ve Öğretileri ve İnsanlık Üzerindeki Etkisi)

Gautam Buddha’nın gerçek adı Siddhartha’ydı. Gautama soyadıydı, do/ayısıyla adı Gautama Siddhartha’ydı. Buddha onun ismi degil, uyanışıdır. Buddha “uyanmış olan” anlamına gelir. Gautam Buddha en meşhur uyanmış insandır, ama bu onun tek uyanmış insan o/dugu anlamına gelmez. Ondan önce pek çok Buddha olmuştur ve ondan sonra da pek çok Buddha olmuştur ve her insan bir Buddha o/abildigi sürece, gelecekte yeni Buddhalar var olmaya devam edecektir. Herkes bu potansiyele sahiptir… mesele dogru zamanı beklemektir. Bir gün, dış dünyanın gerçekligiyle yıpranmışlıgı, her şeyi görmüş ve hiçbir şey bulamamış olmanın verdigi çaresizlikle içe dönmek zorundasın. &iri• ı ı Tanrıya inanmazsan, o inançsızlık seni bilmekten alıkoyar. Tüm inançlar seni engeller, çünkü onlar çevrende önyargılara dönüşür, “düşünce örtüleri” olurlar. Buda buna avarnas der. idrak insanı hiçbir şeye inanmaz ve hiçbir şeye inanmamazlık etmez. Zeka insanı durum her ne ise onu tanımaya açıktır. Tanrı varsa onun farkına varacaktır, ama inancına göre değil. Onun inancı yoktur.


Hakikat yalnızca inanmama evresindeki bir zekada ortaya çıkabilir. Halihazırda inandığında, hakikatin sana gelmesine izin vermesin. Önyargın çoktan bileylenmiştir. inancına aykırı bir şeyi göremezsin; korkarsın, ürkersin, titremeye başlarsın. İnancına çok fazla yatırım yapmışsındır; çok fazla hayat, çok fazla zaman, çok fazla dua. Bir insan elli yıl boyunca hayatını inancına adar; sonra aniden Tanrı olmadığı gerçeğini nasıl fark edebilir? Tüm hayatını komünizme adamış bir insan, Tanrının var olmadığına inanan bir insan, Tanrı varsa bunu nasıl görebilir? Göz ardı etmeye, görmezden gelmeye devam eder. Tanrının var olduğunu ya da var olmadığını söylemiyorum. Söylemeye çalıştığım seni ilgilendiren bir şeydir, Tanrıyı değil. Berrak bir zihne, herhangi bir inanca tutunmayan bir zekaya, idraka ihtiyacın vardır. O zaman bir ayna gibi olursun; hakikati yansıtırsın. O hakikati çarpıtma. Budh sözcüğünün ikinci anlamı budur. Zeki bir insan ne komünisttir ne de Katolik. Zeka bir insan inanmaz, inanmamazlık etmez. Bu onun yolu değildir.

Hayata bakar ve her ne varsa onu görmeye hazırdır. Vizyonunun önünde engeller yoktur; vizyonu şeffaftır. Yalnızca bu insanlar hakikate erişirler. Budh kökünün üçüncü anlamı zeka, bilmek, anlamaktır. Buda var olanı bilir; var olanı anlar ve o anlayışta tüm bağlardan ku!1ularak kendini özgürleştirir. Buda anlama açısından bilmeyi kast eder, bilgililik açısından değil. Buda bilgili değildir. Zeki bir insan bilgiyi pek umursamaz. Zeki bir insan bilme kapasitesini daha çok önemser. Onun asıl odak noktası bilmektir, bilgi değil.

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir