Roland Barthes – Yazının Sıfır Derecesi

Yazın m Sıftr Derecesi Roland Barthes’ın ilk kitabıdır. Pek çok ilk kitap konusunda olduğu gibi Yazının Slj1r Derecesi konusunda da belirgin etkilerden söz edilir sık sık, özellikle de Sartre’ın ve Marx’ın etkileri önemle vurgulanır. Hiç kuşkusuz, büyük ölçüde doğru bir saptamadır bu. Bildiğimiz kadarıyla, Roland Barthes’an kendisi de bunu yadsımaz. Ne var ki, daha ilk yayımlandağı günlerde bile usta işi bir yapıt olarak algılanması bir yana, belirli etkilenmelerin izlerini taşıması, bu kitabın Fransız yazınına yeni bir bakış ve yeni bir söyleın getirmesini, böylece, yalnızca Barthes’ın yazarlık yaşamında değil, çağdaş Fransız yazınında da önemli bir başlangıç olmasını önleınemiştir. Bu küçük kitabın ilk kez yayımlandığı 1953 yılında� gerek yazın yapıtının öncelikle dilsel niteliği , gerekse yazarın toplum ve yapıt karşısındaki konuınu üzerine geliştirilmiş yeni söylemler yok değildir. Gaston Bachelard’m ve Jean-Paul Sartre’ın yapıtlan yeterince kanıtlar bunu. Barthes da, söylendiği gibi, onlardan çok şeyler öğrenir. Örneğin yazann konumu ve bunalıma üzerine söyledikleri Jean-Paul Sartre’ın, biçem üzerine söyledikleri Gaston Bachelardıın söylediklerinden fazla uzak değildir. Ama Roland Barthes onlardan fazla bir şey yapar: Bir bilimsellik sav ı gütmemekle birlikte, deneme türünün sınırlannı zorlayarak, olguları elden geldiğince 8 YAZININ SlFlR DERECESI dizgesel bir biçimde değerlendirmeyeJ bunun için de onları adlandırmaya ve sınıflandırmaya yönelir. Böylece, kendine özgü anlatımı da işin içine girince, kendinden önce başkalarının da söylediği şeyler bile, Barthes’ın yapıtında bamba§ka bir gerçeklik ve somutluk. bambaşka bir çarpıcılık ve inandırıcılık kazanır. Örneğin ilk kez Yazının Siflr Derecesi’nde karşı ­ laştığımız i•yazı” kavramı, bir ölçüde yeniden tanımlanan “biçem” ve “dil” kavramlarıyla birlikte, çağda§ Fransız yazının m derin yönelimleri konusunda gerçekten göz kamaştıncı bir ışık tutar bize, nerdeyse bir açınlama işlevi görür. Üstelik. yorumların belirli tarihsel verilere dayandınlmasına karşın, Roland Barthes burada yalnız çağdaş Fransız yazınının değil, bütün Batı yazınının, giderek bütün Batı ekininin birtakım temel özelliklerini daha iyi kavramamızı sağlar.


Öyleyse Yazının Sıfir Derecesi’ni her yönüyle kusursuz bir yapıt olarak mı nitelernek gerekir? Hayır kuşkusuz. Roland Barthes’ın getirdiği açıklamaların tümünüJ özellikle de temellerinde yatan çözümleme biçimini sonuna dek benimsernek kolay değild ir. Yazınsal olgutarla tarihsel olgular arasında kurduğu sıkı koşutluk biraz zorlama gibi gelir insana: — “Burjuvazi (yani klasik ve r�ı!l_antik) çağı!_ld�, bilinç parçalan- – -· —-· — – – ………. __ ———–.-. mamı�_9lduğ!!Q_(_l_gQ��qi_çi� ğ�.J?�rç’!J�n�ma��h” ya da “bir yazı çıkınazı vardır, bu da toplumun ta kendisinin çıkmazıdır” türünden kesinlerneler tutarlı kanıtlamalada temellendirilmen1İŞ savlardır. ama daha başka kesinlernelere temellik ettikleri görülür. Daha önemlisi, yazarımız, düşünen kişiler gerçekte aynı kaldıklarmdan, bir başka deyişle yalnızca düşünsel iktidardan siyasal iktidara geçtiklerinden, 1789 devriminin klasik yazının ilkelerini değiştirernediğini söyledikten sonra, yazıların çoğalmasını 1850 dolaylarında gerçekleşen üç tarihsel olaya (Avrupa nüfusunun altüst olması� dokuma endüstrisinin SUNU Ş 9 yerini demir-çelik endüstrisinin alması sonucu çağdaş kapitalizmin doğması; Fransız toplumunun üç düşman sınıfa bölünmesi) bağlar. Ne var ki, “düşünsel iktidardan siyasal iktidara geçmek” türünden bir açıklaınanın yetersizliği bir yana, toplumsal sınıfiann bölünmüşlüğü (Fransa’da ve başka yerlerde) 1 850’lerden çok daha önce de gözlemlenmiştir; sonra, Batı Avrupa toplumlannda, dokuma endüstrisiyle gelen “ilkel” kapitalizmin demir-çelik endüstrisiyle gelen “çağdaş” kapitalizme göre çok daha acı, çok daha keskin bunalımiara yol açtığı ileri sürülebilir. Bunun yanında, Yazının Slfır Derecesi’nde, aşağı yukan birbirinin çağdaşı olan iki büyük yazar: Balzac ile Flaubert arasında kurulan eskilik 1 çağdaşlık kar�ıtlığı1 ve bu eskilik çağdaşlık karşıtlığında örneğin bir Mallarmeye ayrıcalıkb bir yer verilirken bir Nervarin sözünün bile edilme· mesi, Roland Barthes’ın göıiişlerini dizgeleştinne ve olgulan tarihle açıklama çabası içinde, gerçeğin kimi yönlerini gözden kaçırabildiğini sezdirir bize. Ama, yapıtın konusu belirli sanatçıların değerlendirilmesi ya da bir yazın tarihi değil, bir “yazı tarihine giriş” olduğuna göre, bütün bunlar temel gözlemlerin açınlayıcı doğruluğu yanında fazlasıyla ikincil kalır. Öte yandan, sonraki yapıtlarda bu türlü türncü açıklamalann payı “sıfır derece”ye ininceye dek azalırken, ilk yapıtta tamk olduğumuz benzersiz gözlem ve anlatım gücü kesinleştikçe kesinleşerek Roland Barthes’ı çağımızın en ilginç yazarlanndan biri durumuna getirecek, Yazımn Sıfır Derecesi’yse, bu ilginç yazarın birbirinden ilginç yönelimleri arasında ilk yönelim olarak, önemini hep koruyacaktır.

.

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir