Anton Pavloviç Çehov – Doktor Çehov’dan Öyküler

“Tıp, nikâhlı karım benim, edebiyat ise metresim. Birine kızarsam geceyi öbürüyle geçiriyorum. Bu davranışımı belki biraz uygunsuz bulabilirsin ama en azından sıkıcı değil. Hem zaten, benim bu ikiyüzlülüğümden ikisinin de bir şey kaybettiği
yok.”
Anton Çehov (1860-1904), 1888 yılında, bu “aşk üçgeni reçetesi”ni, yakın dostu ve yayıncısı Aleksey Suvorin’e açıkladığında, yalnızca yirmi sekiz yaşında bir hekim değil, aynı zamanda “Alacakaranlıkta” adlı uzun öyküsüyle Rus Akademisi’nin Puşkin Ödülü’ne değer görülmüş, halkın çok sevdiği bir yazardı. O güne değin, doktorluktan elde ettikleri gelirin sağladığı olanaklarla yazmaya da zaman ayırabilen hekimlere çok rastlanmıştı. Ne var ki, Çehov, bunun tam tersi bir yoldan yürümüş; gazetelere yazdığı, yaklaşık bin sözcükten oluşan komik kısa öykülerden elde ettiği gelirle Moskova Tıp Fakültesi’ni bitirmiş, dahası ailesinin geçimine destek olmuştu. 1904’te henüz kırk dört yaşındayken tedavi için gittiği
Almanya’nın Badenweiler kentinde veremden öldüğünde, “metres”ine ölümsüz bir miras bırakacaktı: Tiyatronun Martı,
Vanya Dayı, Üç Kız Kardeş, Vişne Bahçesi gibi bugün hâlâ aşılmamış olan başyapıtları ve kısa öykü sanatını temelinden
değiştiren yüzlerce öykü…

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir