Ender Haluk Derince – Papatya Kokulu Hikayeler

Papatya Kokulu Hikâyeler adlı kitabı sizlere sunmaktan mutluluk duyuyoruz. Sizler için en sevdiğim, okurken yüreğimi ısıtan öyküleri seçtim ve her bir öykünün bir anlamda özünü yakaladım. Bu kitabı ister kendinize ister armağan olarak bir arkadaşınıza, annenize, çocuğunuza almış olun; yüreğinizi her an ısıtacak, ruhunuzu harekete geçirecek ve içinizdeki kıvılcımı tutuşturacak bir kitabın elinizin altında olduğundan emin olabilirsiniz. Bu kitaptaki öykülerin tümü sizi derinden etkileyecek ve insan olmanın önemini bir kez daha anımsatacaktır size. Yakın zaman önce yapılan bir araştırma öykülerin okundukları zaman sağbv’ ‘ararlı ve çok olumlu ruhsal tepkiler uyandırdığı ortaya çıka; . ı ıştır. Okuduğunuz öyküler arkadaşlarınıza ve ailenize daha çok sevgi ve şeĤatle yaklaşmanızı sağlayacak ve sıkıntılı dönemlerinizde sizi rahatlatacaktır. Sizlere bu kitabı hediye olarak sunuyorum. Umarım sîzlerin de arkadaşlarınıza verebileceğiniz güzel bir hediye olacaktır. Yirmi bir senelik evlilikten sonra aşk ışıltısını’ canlı tutmanın yeni bir yolunu buldum. Bir süre önce, başka bir kadınla çıktım ve bu aslında eşimin fikriydi. Bir gün eşim, beni çok şaşırtarak, “Biliyorum ki onu seviyorsun,” dedi. Şiddetle itiraz ettim: “Fakat ben seni daha çok seviyorum!” “Biliyorum ama aynı zamanda onu da seviyorsun. Ona da zaman ayırman gerekiyor.” Karımın, ziyaret etmemi istediği ‘öbür kadın on dokuz yıldır dul olan annemdi.


İşimin yoğunluğu ve üç çocuğumun beklentileri nedeniyle annemi görme fırsatım pek olamıyordu. O akşam annemi yemeğe ve ardından sinemaya davet eĴim. Endişelendi ve hemen, “İyi misin, her şey yolunda mı?” diye sordu. Annem de geç saaĴe gelen bir telefonun veya sürpriz bir davetin mutlaka kötü bir anlamı olacağından şüphelenen tipte kadınlardandı. “Seninle beraber ikimizin biraz zaman geçirmemizin güzel olacağını düşündüm,” diye yanıtladım. “Sadece ikimiz mi?” Biraz düşündü ve “Çok isterim,” diye cevap verdi. O cuma, iş çıkışı onu almaya giderken kendimi biraz gergin hissediyordum. Eve vardığımda fark eĴim ki o da randevumuzdan ötürü hafif gergin görünüyordu. Kapısının önünde, paltosunu çoktan giymiş bir şekilde bekliyordu. Saçlarını yaptırmıştı ve üzerinde babamla kutladıkları son evlilik yıldönümlerinde giydiği elbise vardı. Bana melekler kadar ışıltılı bir yüzle gülümsedi. Arabaya bindiğimizde: “Arkadaşlarıma oğlumla dışarı çıkacağımı söyledim ve gerçekten çok etkilendiler,” dedi. “Randevumuzun nasıl geçtiğini duymak için sabırsızlanıyorlar.” GiĴiğimiz restoran, çok şık olmasa da sevimli, sıcak ve servisin kaliteli olduğu bir mekândı. Annemse bir kraliçe edasıyla koluma girdi.

Yerimize oturduktan sonra ona menüyü okumam gerekmişti; çünkü küçük yazıları göremiyordu. Ben daha menünün ortalarındayken annemin nemli gözlerle ve nostaljik bir gülüşle bana bakmakta olduğunu fark ettim: “Eskiden, sen küçükken menüleri okuyan bendim, sense meraklı bakışlarla beni dinlerdin,” dedi. Ben de gülümseyip, “O zaman, şimdi senin rahat rahat oturma sıran ve ben de okuyarak borcumu ödeyebilirim,” dedim.

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

2 Yorum

Yorum Ekle
  1. ÇOK GÜZELMİŞ