Turkiye’de Çocuk Oyunları; Derlemeler – Bekir Onur

Türkiye’de çocuk oyunlarının çok zengin bir kültür birikimi oluşturduğu birçok yazar tarafından söylenegelmiştir. Gerçekten de çocuk oyunlarını derleyen hemen herkes bu görüşe katılmaktadır. Ancak bu genel gözlemin, izlenimin ya da yargının doğruluğu kimse tarafından smanmamıştır. Çünkü kimsenin elinde Türk çocuk oyunlarının toplu bir koleksiyonu yoktur. İşte bu kitap bu eksikliği gidermeyi amaçlayan bir araştırma ve yayım projesinin ürünüdür. Türk çocuk oyunları derlemeleri topluca incelendiğinde ortaya ilginç sonuçlar çıkmaktadır. Önce, derlemecilerin, geleneksel çocuk oyunlarının zaman içinde ortadan kalktığını ya da değiştiğini ileri sürdükleri halde bu değişimi gösteren hiçbir inceleme yapmadıkları dikkati çekmektedir. Aynı yörede değişik zamanlarda yapılan derlemelerin karşılaştırılması ya da bölgeler arasında karşılaştırmalar yapılması yoluna gidilmediği de görülmektedir. Oyun adları üzerinde etimolojik çözümleme yapılmadığı, aynı oyuna değişik adlar verilmesinin nedenlerinin araştırılmadığı da ortaya çıkmaktadır. Bütün bu eksiklikler yüzünden çocuk oyunlarının tarihsel gelişimini görme şansı da ortadan kalkmaktadır. Böylece artık uluslararası karşılaştırmalardan söz etmeye de olanak kalmamaktadır. Kuşkusuz burada yanlış olan derlemelerin yapılması değil, yapılan işin derlemeyle sınırlı kalmasıdır. Mübeccel Kıray’ın (1999), Türkiye’de sosyal bilim araştırmalarının genellikle betimsel olduğu, sorun çözmeye yönelmeyen bir veri toplama işleminin ise bilimsel değeri olmayacağı değerlendirmesi burada da geçerlidir. Metin And da (1974) folklor araştırmalarının derleme, sınıflama, sonuç çıkarma aşamalarından oluşması gerektiğini belirterek, “Türk folklorunda daha çok birinci aşamayı buluyoruz” demektedir. Aslında.


Schwartzman’ın (1977) belirttiği gibi, dünyada da oyun araştırmaları 19. yüzyılın sonlarında önce derleme ve sınıflama çalışmalarıyla başlamış, 20. yüzyılın ortalarına kadar böyle gelmiştir. Örneğin İngiltere’de A.B. Gömme’un ( Geleneksel İngiliz ve İskoç Oyunları, 1894-1898), Amerika Birleşik Devletleıi’ııde W.W. Nevvell’in {Amerikan Çocuklarının Oyunları ve Şarkıları, 1883) bu türdendir. Brewster’in 1945’teki. Howard”m 1958’deki, Opie’leıin 1959 ve 1969’daki çalışmaları da geleneksel yaklaşımı izleyen örneklerdir. Sutton-SmitlTe (1974) göre bu yaklaşım oyunun bağlamını (yani sosyal, psikolojik, çevresel etkenleri) çözümlemek yerine, oyun metinlerini (yani betimlemeleri) derlemeyi vurgulamaktadır. Buna karşılık 60Mı yıllardan itibaren çocuk oyunları üzerinde yapısal, kültürel, toplumsal çözümlemelerin arttığı, istatistiksel teknikler aracılığıyla yaşa. cinsiyete, eğitime bağlı farklılıkların incelenmesinin öne çıktığı görülmektedir. 7 Bununla birlikte, derlemelerin de kendi başına bir değeri olduğu açıktır. Özellikle derlemeler bir araya getirilince ortaya çok anlamlı ve verimli bir bütün çıkmaktadır.

Bu bütüne bakarak, Türk toplumunda çocuk oyunlarına olumlu bakıldığı, önemli bir yer verildiği söylenebilir. Bunu saptamak son derece önemlidir; çünkü, Hughes’in (1995) belirttiği gibi, Batı uygarlığında oyunu olumlu bulan akımlar kadar olumsuz gören yaklaşımlar da olagelmiştir. Gerçi Türk toplumunda da oyuna ilişkin yasaklardan ya da yasaklanan oyunlardan (Özhan 1997) söz edilebilir; ancak bu, genel yaklaşımın olumlu olduğu gerçeğini değiştirmez. Derleme koleksiyonunun bir yararı da, hangi yıllarda, hangi yörelerde, ne kadar oyun derlendiğini görmemizi sağlamasıdır. Bütün oyun derlemelerini bir araya getiren böyle bir koleksiyonda oyun açıklamalarını (adlar, kurallar, oyuncu sayıları, ödül ve cezalar, oyun araç gereçleri, oyun yerleri, vb.) birbiriyle karşılaştırmak da olanaklı olabilecektir. Bu kitapta 99 oyun ve tekerleme derlemesi bir araya getirilmiştir. Bu sayının Türkiye’de yapılan ve yayımlanan bütün derlemeleri içerdiğini söyleyebiliriz (bazı yayınlar inceleme niteliğinde olduğu için -derleme de içerse- ikinci kitaba bırakılmıştır). Tablo 1 ve 2 incelendiğinde oyun derlemelerinin 1930 ile 2001, tekerleme derlemelerinin de 1931 ile 2000 yılları arasında yer aldığı görülmektedir. Yıllara göre bakıldığında, ilginç bir biçimde oyun derlemelerinin yakın yıllara doğru arttığı, en çok da 90’lı yıllarda kümelendiği ortaya çıkmaktadır (30’larda 8 derleme, 90’Iarda 25 derleme). Tekerleme derlemeleri ise genellikle aynı düzeyde kalmaktadır (30’larda 1 derleme, 90’larda 3 derleme). Derleme çabalarının yakın yıllara doğru artması geleneksel oyunların gitgide kaybolmasından duyulan kaygıya bağlanabilir. Yörelere göre dağılım incelendiğinde, derleme çalışmalarının hemen hemen Türkiye’nin her yerine yayıldığı, ama en çok İstanbul’da derleme yapıldığı, bunu Orta Anadolu kentlerinin (Ankara, Çorum, Sivas, vb.) izlediği söylenebilir. Bazı derlemelerde yöre adı veıilmeyişi sayısal bir değerlendirme yapılmasını zorlaştırmaktadır.

Sayıca en çok oyunun nereden derlendiğini söylemek de hemen hemen olanaksızdır; çünkü bazı yayınlar yazarın sadece kendi derlemesini değil başka derlemeleri de içermektedir. Çocuk oyunlarını Türkiye çapında alınacak bir örnekleınle sistematik bir biçimde yeniden derlemedikçe bu tür soruların büyük ölçüde yanıtsız kalacağı açıktır.

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir