Cuniçiro Tanizaki – Çılgın Bir İhtiyarın Güncesi

16 Haziran Bu akşam Kabuki’ye 1 gittim. Yalnız Sukeroku’ yu görmek istiyordum, programın gerisini görmeye hiç niyetim yoktu. Başroldeki Kanya ilgimi çekmiyordu; ama Agemaki rolünü Tossho oynuyordu, onun sahnede orospu rolünü çok iyi canlandıracağını biliyordum. Karımla ve gelinim Satsuko’yla birlikte gittik; oğlum Jokichi de iş çıkışı bize katıldı. Oynanan oyunu karım da ben de biliyorduk, Satsu-ko daha önce görmemişti. Karım emin değil ama, başrolde Danjuro’yu bile görmüş olabileceğini sanıyor. Bense gördüğümü çok iyi anımsıyorum. Sanırım 1897’deydi, on üç-on dört yaşlarmdaydım. Dan-juro’nun son Sukeroku’suydu. Danjuro 1903’te öldü. O zamanlar, Tokyo’nun Honjo kesiminde oturuyorduk; tanınmış bir resim mağazasının önünden geçtiğimi anımsıyorum -neydi adı?- vitrininde Sukeroku’nun üçe katlanan bir resmi vardı. Kanya bu rolü ilk kez oynuyor olmalıydı; hiç hoşuma gitmedi. Son zamanlarda tüm erkek oyuncular tayt giyiyor… Taytlar kırıştıkça etkisi de bozuluyor. Bacaklarını pudralayıp çıplak bıraksalar daha iyi olacak. Tossho’yu Agemaki rolünde çok beğendim.


Yalnız onu görmek için bile gitmeye değer. Başkaları bu rolü daha iyi oynayabilirler, ama uzun süredir böylesine güzel bir Agemaki görmemiştim. Eşcinselliğe yatkınlığım yok, ama son zamanlarda kadın rolüne giren Kabuki oyuncuları anlaşılmaz bir biçimde çekiyor beni. Sahne dışında değil, yalnızca sahnede. Kadın kılığında olmadıkları zaman hiç ilgimi çekmiyorlar. Yine de düşününce, belki de bazı eğilimlerim vardır diyorum. Gençken öyle bir deneyimim olmuştu, ama bir kez. Wakayama Chidori adında, kadın rollerine çıkan genç ve yakışıklı bir erkek oyuncu vardı. İlk kez Nakasu’daki Masago Tiyatrosu’nda sahneye çıkmıştı; biraz yaşlandıktan sonra Arashi Yoshizaburo’-nun karşısında oynamaya başlamıştı. Yaşlanmıştı dediğim, otuz yaşlarındaydı; güzelliğinden hiçbir şey yitirmemişti; güzelliğinin doruğunda bir kadına benziyordu ve erkek olduğuna dünyada inanılmazdı. Koyo’nun Yaz Giysisi adlı yapıtında, kızı rolünde çok çekiciydi. Şakayla karışık bir Çayhane hanımına bir akşam kendisini çıkarmak istediğimi, ama sahnedeki giysileriyle olmasını, belki yatakta da denemek isteyebileceğimi söyledim. “Sizin için ayarlayabilirim,” dedi ve ayarladı. Her şey yolunda gitti. Onunla yatmak herhangi bir geyşayla yatmak gibiydi.

Gösterişli iç çamaşırıyla yatağa girdi; peruğunu çıkarmadan başını loş odadaki tahta yastığa yasladı. Şaşırtıcı bir deneyimdi ve olağanüstü bir tekniği vardı. Hünsa falan değildi; kusursuz bir erkekti. Ancak tekniği erkek olduğunu unutturuyordu.

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir