Işıl Parlakyıldız – Köle

Hayal ettiğin kadardır her şey. Saray odasının kapısı gürültüyle açıldığında genç kız saygıyla eğildi. Kraliçe ve nedimeleri yüzlerinde yine aynı aşağılayıcı bakışlarla içeri doluştular. Kimi elbisesinin kıvrımını düzeltirken kimi kendinden bir o kadar emin kibrini koruyordu. Yüzlerindeki aynı elden çıktığı belli olan makyajın sadece tonları farklıydı. Nedimelerin hepsi kumral ya da esmer kızlardı. Kraliçenin yanında asla sarışın bir nedime olamazdı tek sarışın o olmalıydı ve onun bu takıntısı saraydaki çoğu sarışın kadının olmadık eziyetlere katlanması ya da saçını başka renge boyatması anlamına geliyordu. Kraliçe ve nedimelerin aşağılayıcı bakışları genç kızın kiloları yüzündendi ki bunu bazen sesli olarak da dile getirirlerdi. Genç kız içinden gülümserken yüzünde her zaman takındığı aptal ifade belirdi. Nedimeler güzellikleriyle övünürken köle olduklarını unuturlardı. Oysa sarayda güzel olmanın zor olduğu bir gerçekti. Güzelseniz kimin yatağına gireceğiniz belli olmaz yaşlandıkça değeriniz düşer ve hizmetçi bir köle olarak hayatınız biterdi. Dünya ne kadar refah ve adaletle yönetilirse yönetilsin saray içinde bu geçerli değildi.Güçlü her zaman kazanır güçsüz her zaman ezilirdi. Eğilip saygıyla selamını verirken odaya giren Kraliçe ve nedimelerinin arasında kız kardeşinin de olması onu şoka uğratmıştı.


Kraliçe onun önünde durdu ve kalkmasını emretti. Genç kızın elleri buz tutmuş neler olduğunu anlamaya çalışıyordu. Kardeşi onun kadar şaşkın ve korkmuş görünüyordu. Daisy’nin altın sarısı saçları dağılmış mavi gözleri korkuyla daha irileşmiş yüzü ise üzerindeki gri köle elbisesiyle neredeyse aynı renk olmuştu. Kraliçe yüzünde inanılmaz bir memnuniyetle konuşmaya başladı. Aşk olsun Jaymie bana neden bir kardeşin olduğunu söylemedin? dedi Kraliçe. Jaymie o anda ne diyeceğini bilememiş Ben bildiğinizi sanıyordum Kraliçem diyebilmişti sadece köleliğin getirisi her zaman suçu kabul et kuralına uyarak. Seni affediyorum. Tabii senin yanlışın yüzünden kardeşini cezalandıracak değilim. Aksine onu ödüllendireceğim. Gözleri kısılmış yüzünde hain bir sırıtış vardı. Jaymie meraklanmış ama kafası hala eğik önüne bakıyordu. Kraliçe merakını gidermek ister gibi konuşmaya devam etti. Kardeşine talih kuşu kondu. Bu gece prensin yatağına girecek.

Onu güzel hazırla dediğinde genç kızın başından aşağı kaynar sular dökülmüştü. Tek hayali kardeşiyle birlikte özgürlüğünü elde edip bu saraydan kurtulmaktı. Şimdi kurduğu bütün hayaller üzerine yıkılıyordu. Önüne eğdiği kafasını kaldırdı ve ilk defa Kraliçenin gözlerine baktı. Efendim o daha on üç yaşında. diyebildi. Kraliçe iki adım attı ve elindeki yelpazeyi yüzüne geçirdiğinde genç kız sendeleyerek yere düştü. Seni iğrenç yağ tulumu Sen Prensten fazla yüz almışsın. Beceriklisin diye buradasın bunu sakın unutma. Ayağını denk al derken sinirli hali birden mutlu ifadeye büründü. Elindeki yelpazeyi açıp sallarken korkuyla bekleyen küçük kıza döndü. Anne şefkatine hürünmüşçesine bil kolunu Daisy’nin omuzlarına atıp diğer eliyle kızın yüzünü gözlerini görecek şekilde kendine çevirdi. Sen ablana aldırma küçüğüm senin güzelliğini kıskanıyor. Prense kendini ispat et. İnan bana değerin bir hayli artacak.

derken nazikçe ondan ayrıldı. Şeytani bir hırsla yerde hıçkırıklarını içine atıp donup kalmış genç kızı saçından yakaladı.Çeneni tut Bu gece kız kardeşinin burada olduğunu kimse bilmeyecek. Prense sürprizimi bozma. Eğer… Eğer duyulursa kız kardeşini öldürürüm. Benimle işbirliği yapacaksın. Genç kız evet anlamında kafasını güçlükle salladığında Kraliçe Güzel dedi. Nedimelerine dönüp S izler de hazırlıklara başlayın akşam davet var dedikten sonra yüzünde sinsi bir tebessümle odadan ayrıldı. Küçük kız gelip ablasına sarılırken ikisinin de gözlerinden yaşlar süzülüyordu. Daisy nasıl seni görmesine izin verdin? Benim suçum yok. Kreşteki çocuklara oyun oynatıyordum. Küçük prens düşüp kolunu kırdı. Marie’yi çağırdım sonra Kraliçeyle kreşe geldiler. Kraliçe kimin suçu diye bağırınca ben kimse suçlanmasın diye ortaya çıktım dedi Daisy suçlu suçlu. Jaymie kardeşine göz-yaşlarıyla sarılırken Senin hatan değil.

Seni nasıl prensin yatağına sokar Bunda bir iş var. Bekle beni Marieyle konuşup geleceğim bir yolunu bulacağız. Jaymie prensin dairesinden fırlarcasına çıkarken koridordaki nöbetçilere aldırmadan ilerliyordu. Telaştan etrafına bakmıyor ona selam verenleri duymuyordu. Sarayda kendini sevdirmiş birçok dostu vardı. Kimin başı derde girse yardım eder sorunlarını çözmeye çalışırdı. Şimdi kendi başı dertteydi ve bunu çözebilecek aklına gelen kişi Marie’di. Koridorda Marie’yi görünce hıçkırarak ona sarıldı. Marie beni dinlemelisin Kraliçe Daisyi… derken Marie telaşla etrafına baktı ve onu hızla kameraların olmadığı bir koridora soktu. Üzgünüm Jaymie yapabileceğim bir şey yok. İnan Kraliçeyi ikna etmeye çalıştım ama nafile. Daisy’nin güzelliği onu cezbetti. Nasıl yapabileceğin bir şey yok. Marie sıkıntıyla Kraliçenin bir şeyler planladığı kesin. Prensin kadınlara olan zaafını kullanacak Daisyi bu gece gizlice yatağına sokmakta kararlı.

Prense bunu anlatabilirim, dedi Jaymie. Marie İspat edemezsin. Kraliçe inkar eder. Sence Prens sana ne kadar inanır? Tabii sonrasında Daisy ya başka bir krallığa satılır ya da… diyerek sustu düşüncelerini dile getirmek istemedi. Jaymie çaresizliğiyle sessizliğe gömülmüş düşünürken Marie Bir yol var… diyerek derin bir nefes alarak devam etti. Jaymie umutla Marie’nin ellerini tuttu. Onun yerine sen geçeceksin cümlesi Marie için bile sıkıntı doluydu ama başka çareleri yoktu. Nasıl?

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir