Isaac Asimov – Dünya Hepimize Yeter

Dr. Arnold Potterley, İlkçağ tarihi profesörüydü. Bu durumun tek başına bir tehlikesi yoktu. Düşlerin ötesindeki dünyayı değiştiren şey ise, Dr. Potterley’in tam bir ilkçağ tarihi profesörüne benzemesi gerçeğiydi. Eğer Dr. Potterley iri ve köşeli bir çeneye, şimşek gibi parlayan gözlere, kartal gagası gibi bir bur. na ve geniş omuzlara sahip olsaydı, kronoskopi bölümü başkanı Thaddeus Araman, gereken eylemde bulunacaktı. Ne var ki Thaddeus Araman, kendisini, masasının üzerinden, halim selim bir adama bakar buldu. Adamın düğme burnunun iki yanındaki soluk mavi gözleri, huzursuzca bir yandan bir yana seğirerek kendisini izliyordu. Özenle giyinmiş ufak tefek vücuduyla süt dökmüş bir kedi gibi oturuyordu karşısında. Seyrek kahverengi saçları ve dikkatle boyanmış ayakkabıları, muhafazakar bir orta sınıf insanının kıyafetini tamamlıyordu. Nazikçe, «Sizin için ne yapabilirim Dr. Potterley?» diye sordu Araman. Dr.


Potterley, görünüşüne gayet iyi uyan yumuşak bir sesle, «Bay Araman,» dedi, «size geldim, çünkü kronoskopinin bir numaralı kişisi sizsiniz.» Araman gülümsedi. «Pek değil. Benim üstümde Araştırma Komisyonu üyesi, onun üstünde de Birleşik Devletler Genel Sekreteri var. Ve tabii ki onların üstünde de yeryüzünün güçlü insanları.» Dr. Potterley başını salladı. «Onlar kronoskopiy-le ilgilenmezler. Ben size geldim efendim, çünkü iki yıldır eski Kartaca üzerine yaptığım araştırmalarla ilgili olarak zaman gözlemi, yani kronoskopi yapmak için izin almaya çalışıyorum. Bu izni bir türlü alamadım. Oysa araştırmalarım kurallara uygun. Bilimsel çabalarımda herhangi bir düzensizlik yok ve…» «Eminim sorun düzensizlikle ilgili değildir,» de. di Araman karşısındakini yatıştırmaya çalışarak. Üzerinde Potterley’in ismi bulunan dosyadaki reprodüksiyonlara parmaklarıyla dokundu. Bu kâğıtlar, bölümün tüm kayıtlarını belleğinde saklayan Multi-vac’m ürünüydü.

Iş sona erdiği zaman kâğıtlar yok edilebilir, istendiği zaman da birkaç dakika içinde yeniden elde edilebilirdi. Araman sayfalan çevirirken, Dr. Potterley’in sesi yumuşak ve tekdüze bir şekilde sürdü. «Sorunumun çok önemli olduğunu açıklamalıyım,» dedi tarihçi. «Kartaca, doruğa ulaşmış bir ticaret merkeziydi. Roma öncesi Kartaca, atom öncesi Amerika’nın en yakm benzeriydi; hiç değilse ticari işler açısından. Kartacalılar, Vikinglerden önceki en cesur denizci ve kaşiflerdi; gereksiz yere göklere çıkarılmış olan Yunanlılardan ise çok daha iyi… «Kartacayı tanımak bize çok şey kazandıracak. Ne var ki, onlara ilişkin bilgileri ancak can düşmanları Yunanlıların ve Romalıların yazılarından elde edebiliyoruz. Kartaca hiçbir zaman kendini savunmak için bir şeyler yazmadı, yazdıysa da bunlar günümüze ulaşamadı. Sonuç olarak, Kartaca, tarihteki azgın devletlerden biri olarak kaldı; belki de haksız yere… Zaman gözlemi gerçeği ortaya koyabilir.» Anlattı durdu Potterley. Hâlâ önüdeki kâğıtlarla oynamakta olan Araman, «Anlamalısınız Dr. Potterley,» dedi. «Kronoskopi, ya da zaman gözlemi, zor bir iştir.» Sözü kesilen Dr.

Potterley suratım asarak, «Yalnızca göstereceğim belli birkaç zamanın ve yerin gözlemlenmesini rica ediyorum,» dedi. Araman içini çekti. «Birkaç, hatta tek bir gözlem bile olanaksız… înamlamayacak kadar nazik bir sanattır bu Potterley. Belli bir nokta üzerinde yoğunlaşmak, uygun görüntüyü yakalayıp onu tutabilmek gibi sorunlar vardır. Sesin senkronize edilmesiyse birbirinden tümüyle bağımsız devreler gerektirir.» «Ama benim sorunum büyük çaba harcamayı haklı gösterecek kadar önemlidir.» «Evet efendim, kuşkusuz,» diye sözü yapıştırdı Araman. Herhangi birisinin araştırma konusunun önemini inkâr etmek bağışlanamayacak denli kötü bir davranış olurdu. «Ama basit bir gözlemin bile ne kadar zaman aldığını anlamalısınız. Kronoskop için sıra bekleyen çok kişi var; kontrol işlerimizde bizi yönlendiren Multivac için sırada bekleyenlerin sayısıysa çok daha fazla.» Potterley oturduğu yerde huzursuzca kıpırdandı. «Ama hiçbir şey yapılamaz mı? İki yıldan beri…» «Sıra meselesi efendim. Bağışlayın… Sigara?» Bu öneri karşısında tarihçi geri sıçradı, kendisi, ne uzatılan pakete bakarken gözleri iri iri açıldı. Araman şaşakaldı, paket geri çekti, kendisi için bir sigara alıyormuş gibi bir hareket yaptı, sonra bundan vazgeçti. Sigara paketi gözden kaybolduğunda gerçekten ferahlamışcasına derin bir soluk aldı Potterley.

«Meseleyi bir kez daha gözden geçirip beni mümkün olduğu kadar öne koymanın yolu yok mu? Nasıl desem…» Araman gülümsedi. Bazıları benzer koşullarda para teklif etmişlerdi ama bunun onlara bir yaran olmamıştı, «öncelik konusundaki kararlan bilgisayar verir. Ben bu kararlan hiçbir şekilde değiştire-mem.» Potterley hışımla ayağa kalktı. Bir altmış beş kadardı boyu. «Öyleyse iyi günler efendim.» «İyi günler Dr. Potterley. Gerçekten üzgünüm.» Potterley, kendisine uzatılan eli şöyle bir tutup bıraktı. Çıkıp gitti tarihçi. Dokunulan bir zil Araman’ın sekreterini içeri çağırdı. Dosyayı uzatan Araman, «Bunları ortadan kaldırabilirsiniz,» dedi. Yeniden acı acı gülümsedi. İnsan soyuna çeyrek yüzyıldır verdiği hizmete bir madde daha eklenmişti; gönülsüzce yapılan bir hizmete… Hiç değilse bu adamı baştan savmak kolay olmuştu.

Kimi zaman akademik baskı uygulamak gerekiyordu. Beş dakika sonra Dr. Potterley’i unutmuştu. Daha sonra bu konu üzerine düşündüğünde, o sırada herhangi bir tehlike sezip sezmediğini de anımsaya-madı.

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir