J. R. R. Tolkien – Roverandom

J.R.R. Tolkien, 1925 yazında, karısı Edith ve oğulları John (yaklaşık sekiz yaşında), Michael (yaklaşık beş yaşında) ve Christopher (henüz bir yaşında bile değildi) ile birlikte Yorkshire kıyısında, turistler tarafından hâlâ rağbet edilen Filey adlı bir kasabaya tatile gitmişlerdi. Bu beklenmedik bir tatildi, Tolkien’in o yılın 1 Kasım’ında başlayacağı Qxford’daki Anglo-Sakson profesörlüğüne atanışını kutlamak için çıkılmıştı; ve yeni göreviyle birlikte Leeds Üniversitesi’nde iki dönem daha ders vereceği için, bu belki de sahip olunacak tek dinlenme dönemi olarak tasarlanmıştı. Tolkien’ler, üç ya da dört haftalığına Filey’de – biraz sonra açıklanacağı gibi tarihler biraz belirsizdi – bölgenin posta müdürüne ait olması muhtemel, Edward dönemine ait bir sayfiye evini kiralamışlardı. Ev, denize ve kumsala yukarıdan bakan yüksek bir kayalığın üzerindeydi. Sahip olduğu bu yüksek konumu sayesinde doğu yönündeki manzara kesintisiz bir şekilde önlerinde uzanıyordu ve genç John Tolkien, iki ya da üç güzel gece boyunca, dolunay denizden yükseldiğinde ve suyun üzerinde gümüş bir “patika” ışıldadığında çok heyecanlanmıştı. O günlerde Michael Tolkien, kurşundan yapılmış, siyah ve beyaz renklerde boyanmış küçük oyuncak köpeğine aşın derecede tutkundu. Onunla yemek yiyor, onunla uyuyor ve gittiği her yere yanında taşıyordu; ellerini yıkarken bile bırakmak istemiyordu. Ama Filey’deki tatilleri sırasında, bir seferinde, babası ve ağabeyiyle birlikte yürüyüşe çıktı ve denizin üstünde taş kaydırmanın heyecanına kapılarak oyuncağını yere, beyaz çakıllı kumsalın üzerine koydu. Zemine olan zıtlığına rağmen küçücük siyah beyaz köpek bu süre içinde neredeyse görünmez bir hale geldi ve kayboldu. Babasının ve iki büyük çocuğun, o gün ve ertesi gün boyunca aramalarına rağmen oyuncağı bulunamadığı için Michael büyük bir üzüntü içindeydi. En sevdiği oyuncağının kayboluşu bir çocuk için çok önemli bir andır, Tolkien de hiç şüphesiz böyle düşünüyordu ve oyuncağın kayboluşuyla ilgili bir çıklama” yarattı: bir büyücü tarafından oyuncağa dönüştürülen Rover isimli gerçek bir köpek hakkında bir öykü. Michael’a çok benzeyen bir oğlan tarafından kumsalda kaybedilen köpek komik bir “kum büyücüsü” yle karşılaşır, ayın üzerinde ve denizin altında maceralar yaşar.


İşte, Roverandom’ın bütün hikâyesi buydu ve sonunda kâğıda aktarılacaktı. Tolkien tarafından tamamen bitmiş olarak ortaya çıkarılmadı, ama uzunluğundan ve ayrı olaylardan meydana gelmiş yapısından ola çıkıldığında çeşitli bölümler halinde tasarlanıp anlatıldığı varsayılabilir; ve bu durum aslında, Tolkien’in (çoğunlukla 1926’da yazılmış ve 1925’deki olayların bir özeti halindeki) günlüğünde bulunan, Roverandom’ın Filey’de oluşturulması hakkında hayal kırıklığına uğratıcı kısalıkta bir kayıt sayesinde doğrulanmaktadır: “John’u (ve büyüyüp geliştikçe de beni) eğlendirmek için yazılan ‘Roverandom’ masaiı yapıldı.” Ne yazık ki, “yapıldı” ile Tolkien’in ne demek istediğini kesin bir şekilde bilmemiz imkânsız – belki de, tatil süresince (o zamanki haliyle) anlatılan dört başı mamur bir hikâyeden daha fazlası değildi. Bununla birlikte, günlükte parantez içine alınmış not, aslında masalın anlatılırken büyüdüğü düşüncesini güçlendiriyor. Bununla birlikte dikkat çekici olan şey, Rover’ın hikâyesinin ardında Michael’ın talihsizliğinin yatmasına rağmen, günlükteki yazıda sadece John’dan bahsediliyor olmasıdır. Belki de, oyuncağının kayboluşunu anlatan ilk bölümlerle Michael tatmin olmuş olabilir ve masalın devamıyla John’dan daha az ilgilenmiştir. Tolkien’in kendisiyse, zaman içinde daha da işlenip gelişen masala açıkça ısınmıştı. Ama Roverandom’ın ilk tasarlandığı biçiminin nasil olduğu – bütün o zekice dil kıvraklıklarının, örneğin, mitolojiye ve efsanelere yapılan göndermelerin başından beri öykünün bir parçası mı yoksa son kez kâğıda geçirilirken mi eklendiği – konusunda, hiçbir yere kaydedilmediği için artık kimse bir şey söyleyemeyecekti. Tolkien, bunun dışında günlüğüne, bu birkaç aylık sürenin ardından ailenin 6 Eylül 1925’te (Leeds’ten) Filey’e gittiğini ve orada 27 Eylül’e dek kaldığını da yazmıştı. Ama en azından, bu tarihlerin ilki doğru değildir (ve gerçekte de, günlüğüne Pazar yerine Cumartesi şeklinde yanlış kaydedilmişti). John Tolkien’in belleğinde hâlâ canlılığını koruyan, denizin üzerinde ışıldayan dolunay olayına ve bu görüntünün, ilk Roverandom’da. Rover’ın y patikası” boyunca olan yolculuğuna ilham kaynağı oluşuna bakarsak, Tolkien’lerin 1925 Eylülü’nün 2’si, Salı günü başlayan dolunay dönemi içinde Filey’de olmaları gerekiyor. Ayrıca, daha kesin bir şekilde, 5 Eylül Cumartesi gününün öğleden sonrasında, İngiltere’nin kuzeydoğu kıyısı korkunç bir fırtınanın etkisinde kaldığı zamanda da Filey’de olmaları gerekiyor. John Tolkien’in bu konuda da çok berrak olan belleği, gazete yazılarıyla da destekleniyor. Denizdeki gelgit dalgalan, beklenen zamandan saatler önce yükselmiş, dalgakıranlara üzerinden aşarak Filey’deki gezinti yerleri boyunca kıyıdaki binaları harabeye çevirmiş ve kumsalı – Michael’in oyuncağının bulunma umudunun kalanını da yok ederek – karmakarışık etmişti.

Şiddetli rüzgâr Tolkien’lerin kaldığı sayfiye evini öylesine sarsmıştı ki, çatının uçup gideceği korkusuyla bütün gece uyanık kalmışlardı. John Tolkien, babasının sakin olmalarını sağlamak için iki büyük çocuğa bir hikâye anlattığını hatırlıyor ve işte o an, Tolkien’in büyülenmiş oyuncak köpek Roverandom haline dönüşmüş Rover adlı köpeğin öyküsünü anlatmaya başladığı andı. Fırtınanın kendisi de, Roverandom’ın son bölümüne, kadim deniz yılanının uyanmaya başlayarak havada büyük değişiklikler yarattığı bölüme ilham kaynağı olacaktı. (Uykusunda kıvrımlarını bir iki kez açtığında, su kabarıp sallandı, halkın evlerini büktü ve miller boyunca civarda yaşayanların rahatlarını kaçırdı) Roverandom’ın, Tolkien’ler Filey’de tatildeyken yazıldığına dair hiçbir kanıt yoktur. Bununla birlikte bu öykü için çizdiği beş illüstrasyondan biri olan, y manzarası” na, 1925 olarak tarih düşülmüştü ve o yaz Filey’de çizilmiş olduğu akla uygundur. Roverandom için çizilmiş illüstrasyonlardan diğer üçüneyse, özellikle 1927 Eylül’ü tarihi düşülmüştü ve Tolkien’ler İngiltere’nin güney kıyısındaki Lyme Regis’te tatildeyken çizilmişlerdi: John Tolkien için çizilen Beyaz Ejder, Roverandom ve Ay köpek’i Koval ıyor; Christopher Tolkien İçin çizilen Rover’in Bir “Oyuncak” Olarak Maceralarına Bağladığı Ev; ve şahane suluboya Deryahan’ın Sarayının Bahçeleri. Bu üçünün de üzerinde ay ve yıl yazılıdır; Rover’in Beyazkanat adlı martının üzerinde aya varışını gösteren, bir diğer çizimeyse “1927-8” olarak tarih düşülmüştür. Bu çizimlerin tümü ne bu kitapta yer verilmiştir. Eylül 1927’de yapılan illüstrasyonların varlığı Roverandom’ın Lyme Regis’te yeniden anlatıldığını gösteriyor, belki de Tolkien’ler, bir kez daha deniz kıyısında bir tatile çıktıklarında, sadece iki yıl önce Filey’de olan şeyleri yeniden hatırlamışlardı. Rover’in Bir “Oyuncak” Olarak Maceralarına Bağladığı Ev adil illüstrasyonun Christopher Tolkien için çizilmesi, Chris topher’in artık Roverandom’ı anlayabilecek kadar büyüdüğünü (şüphesiz 1925 Eylülü’nde henüz bir bebekti) ve daha önce duymamış olduğu için öykünün, en azından bölüm bölüm yeniden anlatılmış olabileceğini gösteriyor. 1927 yazında Roverandom’a. karşı gösterilen ilginin yeniden uyanışını gösteren bu durum, Tolkien’i öyküyü sonunda kâğıda aktarmaya iten şey olabilirdi; çünkü bu işi, o yılın sonlarına doğru, büyük olasılıkla Noel tatili döneminde gerçekleştirdiği anlaşılıyor. Böylece, iki ilgi çekici noktanın kaynağı üzerinde düşünmeye – ya da tarih düşülmüş elyazmalarının veya benzeri resmi kanıtların yokluğu yüzünden sadece tahmin edebilmeye – eğilebiliriz. Bu noktaların ikisi de, Roverandom’ın ikinci bölümünün sonlarına. Büyük Beyaz Ejder’in, Roverandom ile arkadaşı Ay köpek tarafından rahatsız edilişi ve ejderin de onları vahşice kovalayışının anlatıldığı kısma ilişkindir.

Ejder, genel olarak sorun çıkarıcı şekilde tasvir ediliyor: “Bazen, bir ejder-ziyafeti verirken ya da bir huysuzluk nöbeti geçirirken mağarasından dışarıya gerçekten kızıl ve yeşil alevler saçardı; ve sık sık duman bulutlan oluşurdu. Bir ya da iki kez ayı tamamen kızıla çevirmesi ya da bütünüyle kapatmasıyla biliniyordu. Böyle rahatsızlık verici durumlarda Aydaki Adam… sadece bodruma iner, en iyi büyülerinin kapağını açar ve mümkün olabileceği kadar hızlı bir şekilde her şeyi düzeltirdi” Bu bölümde, ejderin iki köpeği kovalayışı. Aydaki Adamın tam zamanında, karnından bir büyüyle vurarak yaptığı müdahaleyle, durdurulur. Tüm bu gelişmelerin sonucunda ” Bir sonraki tutulma bir hataydı, çünkü ejder göbüşünü yalamakla, onunla ilgilenemeyecek kadar meşguldü” (böylece daha önceki paragraflarda anlatılan bilgilerle değerlendirildiğinde ay tutulmalarının ejder dumanlan yüzünden oluştuğu kesinlikle anlaşılmaktadır. Roverandom’ın bu bölümündeki karakterler – içlerinden biri (aydaki başbelası ejder), tarih düşülmüş illüstrasyonun gösterdiği kadarıyla Eylül 1927 tarihli öykünün kesinlikle bir bölümünü oluşturmaktaydı – aynı zamanda, Tolkien’in o yılın Aralık ayı içinde “Noel Baba” ismi altında çocuklarına yazdığı masal mektubun basılmamış bölümünde de, dikkat çekici bir şekilde benzerliklere sahip olarak yer almaktadır. Tolkien’in 1920 ve 1943 yıllan arasında yazdığı harikulade “Noel Baba” mektupları dizisinin birinde, Aydaki Adam Kuzey Kutbu’nu ziyaret eder ve Noel yortusu pudingi yiyip Kapanejder oynarken çok fazla brandi içer. Uyuya kalır ve Kuzey Kutbu Ayısı tarafından kanepenin altına itilir, ertesi güne kadar orada kalacaktır. Onun yokluğunda ejderler ayda ortaya çıkarlar ve öylesine büyük bir duman oluştururlar ki tutulmaya sebep olurlar. Aydaki Adam çok çabuk bir şekilde geri dönüp ortalığı düzeltecek güçlü bir büyü oluşturmak zorunda kalır. Roverandom’ın Büyük Beyaz Ejder bölümü ile bu öykünün arasındaki benzerlikler tesadüf olamayacak kadar büyüktür; ve bu durumdan, mantıklı birisi, 1927 Aralık’ında “Noel Baba” mektubunu yazarken Tolkien’in aklında Roverandom’ın da yer aldığı sonucunu çıkarılabilir. Ay ejderlerinin tutulmalara sebep olduğu düşüncesini ilk kez mektubunda söylediğini ya da bu tasarının Roverandom’ın oluşturulması sırasında zaten var olduğunu ve oradan mektuba aktarıldığını söyleyebilmek imkânsız; ama bu iki çalışma arasında birtakım bağlantılar vardı. Noel tatilleri, Tolkien’e akademik sorumluluklarından uzaklaşma zamanı sağlıyordu ve Roverandom böylesi bir dönemde yazılmış olmalıydı; ve her ne kadar kesin olmasa da büyük bölümünü 1927 Aralık’ında gerçekleştirmişti. Bu tarihe ilişkin bir başka destekleyici nokta da şudur, hâlâ mevcut olan en eski (tarihsiz) metin için en azından bir terminus a quo (başlangıç noktası) olarak: Roverandom, hatalı bir tutulmaya yapılan gönderme. En eski metinde, “bir sonraki tutulma bir hataydı” (yukarıda da aktarıldığı gibi) şöyle devam ediyor, stronomların (fotoğrafçılar) dediği buydu”.

Ve bu gerçekten de, yaygın bir düşünceydi, Londra Times’ın yazdığına göre, tam ay tutulması 8 Aralık 1927 gününde oluşmuştu ama bulutlar yüzünden İngiltere’deki gözlemciler tarafından izlenememişti. Bu noktada, 1927 yılının “Noel Baba” mektubu bir kez daha işe yarıyor, çünkü onun tarih düştüğü tutulma, yani Aydaki Adam’ın yokluğunda oluşan tutulma, kesinlikle 8 Aralık gününde gerçekleşiyor ve bu da Tolkien’in gerçek dünya olayları hakkındaki bilgisini. onaylıyor.

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir