John Flanagan – Gölgelerin Efendisi 1

Will: Araluen Krallığı’ndaki Redmont Eyaleti’nde, Baron Arald’ın koruması altında büyüyen ufak tefek, çelimsiz bir yetim olan Will, yetimhanede şövalyelik hayalleri kurarken, kendini Orman Muhafızı Halt’ın çırağı olarak bulur. Halt: Gelmiş geçmiş en iyi Orman Muhafızlarından biri olan Halt, gölge gibi sessizce hareket edebilir, yayı ve oku kusursuz kullanır. Halt, yıllar önce Morgarath’ın ordusunun yenilmesinde de büyük pay sahibi. Gilan: Halt’ın eski çırağı. Esprili ve çok becerikli bir Orman Muhafızı. Morgarath: Araluen Krallığı’nın eyaletlerinden Gorlan’ın eski baronu. Ürkütücü yaratıklar olan Wargallardan oluşan bir ordu kuran Morgarath, on beş yıl önce Kral Duncan’a başkaldırmış ama ordusu yenilmiş. On beş yıldır intikam planlan yapan Morgarath, artık harekete geçmeyi planlamakta. Baron Arald: Redmont Eyaleti’nin lordu. Adil bir yönetici ve cesur bir savaşçı. Sör Rodney: Savaş Okulu’nun başkanı ve savaş sanatları ustası. Horace: Yetimhanede yetişen iriyan bir çocuk. Başta Will ile anlaşarnasa da sonradan iyi dost olurlar. Savaş Okulu’na kabul edilen Horace, kusursuz kılıç kullanır. Aiyss: Will’in yetimhaneden arkadaşı ve Redmont Kalesi Dışişleri Bölümü’nün başkanı olan Leydi Pauline’in çırağı.


Jenny: Tombul ve neşeli Jennie harika bir aşçı ve Redmont’un aşçıbaşısı Chubb U sta’nın çırağı. George: Pek iyi konuşamayan ama ıyı yazı yazan George, Şato’daki Yazı Ustası Nigel’ın çırağı. Wargal: Yüzleri insanı andıran, tıknaz, şekilsiz varlıklar. Hayvan gibi uzun, kaba burunlan ve sivri dişleri var. Kalkara: Ayı ile goril arası, korkunç bir yaratık olan Kalkara, gözlerine bakanı hareketsiz kılabilme özelliğine sahip. GİRİŞ Araluen Krallığı’nın eyaletlerinden Gorlan’ın eski baronu, Yağmur ve Gece Dağları’nın Lordu Morgarath, soğuk ve kasvetli havada aniden bastıran yağmurda ıslanmıştı. Belki bininci kez, lanetlenmiş ülkesine doğru baktı. Artık kendine ait olan çok az şey kalmıştı: Sarp graıüt uçurumlar, devrilmiş kayalar ve karlı dağlar. Dik vadiler ve eğimli dar geçitler. Ne bir ağaç ne de bir çalı, yalmzca çakıllı ve taşlı yollar. Ona hapishane olan bu çekilmez ülkeye geri gönderilmesinin üzerinden on beş yıl geçmişti. Ancak, eskiden sahip olduğu bölgenin göz alıcı yeşil düzlükleriyle sık ağaçlıklı tepeleri, hala belleğindeydi. Dereler balık, tarlalar ise ürün ve oyun doluydu. Gorlan, çok güzel ve hayat dolu bir yerdi. Yağmur ve Gece Dağlan ise ölü ve ıssızdı.

Wargal birliklerinden biri, az ilerideki şatonun avlusunda antrenman yapıyordu. Morgarath, birkaç saniye onları seyretti, hareketlerine eşlik eden boğuk ve ritmik tekdüze şarkıyı dinledi. Wargallar tıknaz, şekilsiz varlıklardı. Yüzleri insan yüzü gibiydi ama koca burunlan ve sivri dişleriyle hayvandan farksızdılar. İnsanlarla temastan kaçınan Wargallar, uzun zamandır bu uzak dağlarda yaşıyorlardı. Onlan gören olmamıştı. Ama efsanelerde dağlarda yaşayan, zekası pek gelişmemiş bu vahşi yaratık kabilesinden hep söz edilirdi. Araluen Krallığı’na karşı bir isyan planlayan Morgarath, bu kabileyi bulmak için Gorlan Eyaleti’nden ayrılmıştı. Bu yaratıklar gerçekten varsa, yaklaşan savaşta ona üstünlük kazandıracaklardı. Aylarca aradıktan sonra, onları buldu. Wargallarin, sözsüz şarkılar dışında konuştukları bir dil yoktu. İletişim kıırmnak için, ilkel bir zihin okuma yöntemi kullanıyorlardı. Düşünceleri basitti. Dolayısıyla, onları yönetmek çok kolaydı. Morgarath, onlara hükınederek, kendine kusursuz bir ordu kurınuştu.

Kabus gibi çirkin, acımasız ve tamamen onun emirlerine uyan bir ordu… Onlara bakarken, ipek giysili haınınlanınn alkış ve tezahü-ratlan eşliğinde Gorlan Kalesi’ndeki mızrak oyununa katılan, parlak zırhlar giymiş şövalyeleri hatırladı. Bu kara kürklü, şekilsiz yaratıklar onlarla karşılaştınnca, yine sövdü. Morgarath’ın düşüncelerine duyarlı olan Wargallar, onun huzursuzluğunu sezerek, tedirginlikle kımıldandılar. Morgarath ise onlara kızdı ve işlerine geri dönmelerini eınretti. Caınsız pencereden uzaklaşıp, bu kasvetli şatonun nemini ve soğuğunu gideremeyen güçsüz ateşin yanına gitti. On beş yıl, diye düşündü yine. O zaman yirınili yaşlannda bir genç olan, yeni taç giymiş fCral Duncan’a başkaldıraıasının üzerinden, tam on beş yıl geçmişti. Morgarath, yaşlı kralın hastalığı ilerlerken, her şeyi dikkatlice planlamıştı. Kralın ölümünden sonra ortaya çıkan kararsızlık ve kargaşa ortamından yararlanarak, tahtı ele geçimıek istemişti. Dağlarda gizlice Wargal ordusunu eğiterek, onları saldırmaya hazır hale getirmişti. Morgarath ve Wargallan, kralın ölümünü izleyen kargaşa ve yas günlerinde, baronlar ordularını başıboş bırakıp cenaze için Araluen Kalesi’ne gittiklerinde saldınnışlardı. Morgarath, ona karşı çıkmaya çalışan başıboş, kannaşa içindeki kuvvetleri bozguna uğratmış, birkaç gün içinde kraUığm güneydoğu bölgesini istila etmişti. Genç ve deneyimsiz Duncan, asla ona karşı duramazdı. Krallık ve taht, Morgarath’ın hakkıydı. Derken, yaşlı kralın en yüksek ruttbeli k omutam Lord N ort-holt, bazı genç baronlarla sadık bir birlik kurarak Duncan’ın kral olmasını desteklemiş ve diğerlerinin cesaretini pekiştirmişti.

Ordular Hackham Çayın’nda, Ayrılıklar N ehri yakınla-nnda karşılaşmıştı. Saldın ve savunma ile geçen, büyük can kaybının yaşandığı çarpışma, beş saat sümıüştü. Ayrılıklar, sığ bir nehirdi ama bataklık ve yumuşak çamurdan oluşan kıyılan aşılmaz bir engel oluşturarak, Morgarath’ın sağ kanadını koruyordu. Ama sonra., Onnan Muhafızları denilen şu gri pelerinlilerden biri, bir süvari birliğiyle nehrin on kilometre yukarısındaki gizli bir sığlıktan karşıya geçmişti. Zırhlı atlılar, savaşın kader anında ortaya çıkarak, Morgarath’ın ordusuna arkadan saldırmışlardı.

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

4 Yorum

Yorum Ekle