Romain Gary – Emile Ajar – Yalan-Roman

Başlangıç diye bir şey yok. Herkes gibi, sıram gelince ben de doğdum, o zamandan beri de bir aidiyettir gidiyor. Kendimi toplamdan çıkarmak için her yolu denedim, ama bunu kimse başaramamış, hepimiz birer artıyız. Oysa satrançta benim adımla ‘Ajar savunması’ diye bilinen, son derece yetkin bir savunma sistemi geliştirmiştim. Önce Cahors Hastanesi’nde yattım, sonra da birçok kez Doktor Christianssen’in Kopenhag’daki psikiyatri kliniğinde. Beni uzmanlara gösterdiler, incelediler, testlerden geçirdiler, keşfettiler; savunma sistemim çöktü. ‘Tedavi’ edildim ve yeniden piyasaya sürüldüm. Dosyamdan birkaç rapor çalmayı başardım, belki edebî açıdan işe yarar bir şeyler bulurum, kendimi toparlarım diye. “Rol yapma alışkanlığının yıllar boyunca böylesine kararlı ve sürekli biçimde benimsenerek bu aşırı noktaya vardırılması ve bir saplantıya dönüşmesi, ciddi kişilik sorunları olduğunu göstermektedir.” Pekâlâ, buna bir diyeceğim yok; ama herkes zaten birbiriyle yarışırcasına rol yapıyor. Cezayirli bir tanıdığım var, kırk yıldır çöpçü rolü oynuyor; bir başkası, metroda bilet zımbalama görevlisi, o da günde üç bin kez aynı hareketi yapıyor; rol yapmazsanız asosyal, uyumsuz ya da sinir hastası damgası yersiniz. Hatta daha da ileri gidip size bütünüyle düzmece bir dünyada, oynayarak yaşadığımızı söyleyebilirim, ama o zaman da olgunlaşamadığımı düşünürsünüz. “Yetim oluşu nedeniyle çocukluğundan beri uzak bir akrabasına karşı beslediği nefret duygusu, belirgin bir Baba arayışına işaret etmektedir.” Macoute dayı 1 namussuzun tekidir, ama bu ille de babam olduğu anlamına gelmez. Öyle olduğunu hiçbir zaman ileri sürmedim; yalnız zaman zaman, umutsuzluk anlarımda umut ettim.


Onun asıl yazarım olduğunu ben değil, La Vie Devant Soi 2 adlı kitabımın yayınlanmasından sonra kim olduğumu araştıranlar ileri sürdü. “Ayakkabılarının bağını çözmeye çalışırken her seferinde açılmaz düğümler atıyor; ardından da öfke içinde bağları koparıyor ya da kesiyor. Çözmeye çalıştıkça daha da karışık hale getirdiği psikolojik düğümlerin bağcıklara aktarımı.” Bağcıklar konusunda yazılanlar doğru, gerisi palavra. Ayrıca tenimle ilgili sorunlarım olduğu doğrudur, çünkü tenim benim değil; bana kalıtımla geçmiş. Tenim üzerime kalıtım yoluyla geçirilmiş, özenle, taammüden -sanık ayağa kalk-, özellikle geceleri, saat dörde doğru, söylendiğine göre kanımdaki şeker oranı en düşük olduğu sırada, içeride çığlık çığlığa bir korku kol gezerken.

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir