Bahaeddin Özkişi – Köse Kadı

YAĞMUR, üç gündür devam ediyor, bir türlü dinmek bilmiyordu. Su birikintileri, çok zaman atların yarı belini aşıyor; binicilere temizlenmek fırsatını vermeden tekrar tekrar çamura buluyordu. Kuvvetli bir şimşek ışığıyla atlar bir an irkilerek duraladılar. Kılavuz bunu fırsat bilip, genç beye yanaştı: – Asilzâdem, dedi; bugün tam onyedinci gündür yoldayız. -Konuşmasına kısa bir süre ara verdi. Genç beyin ilgisini bekliyor gibiydi. Sonra-: İlerde, dedi, bir Morlak köyü var, hele bir dinlensek beyim. Şarabı âlâ Türk bağı şarabı, domuzu semiz, avradı oynaktır. İki husar hemen arkalarında durmuş, yüzlerinde en kaba çizgilerle çizilmiş sâkin bir ifade, konuşmanın sonunu bekliyorlardı. Mağrur genç, kılavuza önem vermeden şöyle bir baktı. – Babama ne deriz? diye cevap verdi. Sormaz mı bize, Beç-Yanık arasını katetmek için bu kadar günü nasıl harcadığımızı?

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir