Bahaeddin Özkişi – Uçtaki Adam

RAHİP MİLKO, hemen hiç cemaatsiz bir sabah ayininden sonra, adaçayı, ayva çekirdeği ve şarabı kaynatarak elde ettiği içkiyi sıcak sıcak bardağına doldurdu. Pencere önünde, her zamanki yerine, peykeye, ayaklarını altına alarak oturdu ve kendi icadı bu şifalı içkinin hoş rengini bir süre seyretti. İsa affetsin; doğrusu, kilisenin bugün cemaatsız oluşu rahibi memnun etmişti. Yapayalnız ibadethanede, daha bir vecd ile diz çökmüş ve istiğraka dalmıştı. Koca kilisede bir Meryem ve bir de kendi vardı. Bütün herşeyden sıyrılmış, bu Cenova Meryemi’nin yumuşacık, merhamet akan yüzünden, huzurlar, vecdler ve mağfiretler gönlüne ılık ılık dolmuştu. Belki de gözünün zayıflamasından olacak, gün geçtikçe heykeli bir sis ardından görüyor gibiydi. Bu hal gönlünü pek hoşnut ediyor; içi daha uhrevî hislerle doluydu. Çünkü, heykel böylece heykel olmaktan çıkıyor, şeklin çok üstünde daha erişilmez bir varlığa dönüşüyordu. Zihni, gözünün artık zayıflamasından hareket ederek, önce kamburlaşan beline, titremeye başlayan ellerine ve sonra da kayıplarının tamamının muhasebesine daldı. Rahip, etrafının mütemadiyen açılmakta, tenhalaşmakta olduğunu görüyordu. Yani; kayıplar listesinde, sadece kendi kabiliyetleri değil, dostları, arkadaşları, kuzucukları da vardı. Rahip Milko düşünüyordu ki, onların çoğunun hem doğumlarına, hem ölümlerine şahit olmuştur. Vaftiz geçidinden ağlayarak hayata başlayan bebecikler, dostlarının gözyaşları ile ebedî hayata yine onun eliyle selâmetlenmişlerdi. Onlar cennet-i âlânın renkli bahçelerinde salına dursunlar, insancıklar hayatın meşakkati içinde yol almakta devam ediyorlardı. Hayat ağacı sararmış yapraklarını mütemadiyen döküyor ve bıkmadan, usanmadan yemyeşil filizlerle doluyordu. Cennetin o binbir renkli iklimine ve akıl almaz güzelliklerine rağmen, rahibin gönlünü hayatın çekiciliği daha bırakmıyordu. O, yaşama hırsına rağmen, giden her insanla beraber toprağa biraz daha yaklaşmaktaydı. Bunu biliyordu. Ve yine biliyordu ki, hiristiyanlarla cennet-i âlânın billûr köşklerinde buluşacağı zaman uzak değildir.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir