Okumak üzere olduğunuz bu romandaki anlatıcı, öyküsü, karakterler ve içlerinde bulundukları durumlar kurgusaldır. Amsterdam şehri bile tamamen gerçek değildir. Kuzey manzarası, çöl gibi bir saflık hissine yol açar. Tek fark kuzeyde çölün yeşil ve sulak olmasıdır. Bir ayartıcılığı, yuvarlaklığı ya da kıvrımı yoktur. Hollandalılar iletişim kurmaz, yüzleşmeden yanadırlar. Parlak gözlerini karşısındakinin gözlerine dikip ruhunu tartarlar Saklanacak yerleri yoktur. Evlerinde bile. Perdeleri hep açıktır ve bunu bir erdem görürler. Cees Nooteboom. İlk ne zaman fark ettiğimi hatırlamıyorum. Bir tramvay durağında durmuş tramvayın gelmesini bekliyor olurdum. Gözlerimi cam panelin ardındaki şehir haritasına dikmiş, farklı renklerle belirtilmiş otobüs ve tramvay güzergâhlarına bakardım. Hiç anlamadığım, o sırada beni hiç ilgilendirmedikleri (ya da pek az ilgilendirdikleri) halde tek bir şey düşünmeden orada öylece dikilmiş bakarken birden, hiç sebep yokken, kafamı cama geçirip kendi kendime zarar vermek için ani bir isteğe kapılıyorum. Her seferinde bunu yapmaya daha çok yaklaşıyorum. Her an başlayabilirim ve sonra… “Haydi, yoldaş,” diyordu hafif alaycı bir ses tonuyla, elini omzuma koyarak. “Gerçekten yapmayacaksın değil mi?..”
Dubravka Ugresic – Acı Bakanlığı
PDF Kitap İndir |