Feridun Fazıl Tülbentçi – Hürrem Sultan

10 uncu Osmanlı Padişahı Sultan Süleyman, Topkapı Sarayının Marmara denizine ve aynı zamanda Boğaz’a nazır, geniş mermer balkonundan gurubun Üsküdar sırtlarına düsen akislerini seyrettikten sonra : — Cennet gibi şehir! Diye söylendi. Solunda ve gerisinde elpençe divan duran hastoagı-sına döndü: — Öyle değil mi, İbrahim? — Keramet buyurdunuz, sultanım. Cihanda bir eşi daha yok. Her köşesi bir pırlanta. — Bize, bu lâtif beldeyi bahşeden ceddim Cennetmekân Fatih. Sultan Mehmet Hân’m yolunda yürüyecek, ona lâyık olmak için ikdam göstereceğim. Bir Hıristiyan mühtedisi olan ve daha şehzadeliği sırasında padişaha intisap ederek kısa zamanda teveccüh, ve itimadını kazanan, mahremleri arasında mümtaz bir mevki işgal eden genç ve güzel odabaşı, efendisinin huzurunda hürmetle eğildi : — Her yerde muzaffer olacak, eslâfınızın hayal bile edemediklerini hakikat kılacaksınız. Genç hükümdarın dudaklarında mağrur bir tebessüm dolaştı. Bu sözlerden ziyadesiyle memnun olduğu aşikârdı. — Ne de güzel söyler siz, İbrahim. Allah şahittir ki, devletime itilâ yollarım açmaktan, ordularımı zafere isâlden, memaliki Osmaniye’de hakkı ve adaleti hâkim kılmaktan başka bir emelim yok. Sultan Süleyman, bu sözlerinde samimî idi. Babası Yavuz Sultan Selim Hân’ın vefatı haberini 26 eylül 1520 de sancak beyi olarak- bulunduğu Manisa’da almış, yüz kadar maiyet halkı ile yola düşmüş, 3(j eylülde payitahta muvasalat etmişti. Ertesi günü mutantan bir mera. simle ecdadının şanlı tahtına oturmuştu.


Süleyman iyi bir tahsil ve ter^ biye görmüş, devrinin sayılı ilim adamlarından ders almıştı. Âlimdi, şairdi. Devletin idaresini kuvvetli elleri arasına aldığı zaman yirmi al, ti yaşında bir gençti (1). Nizâmı âlem için kardeş katline rıza gösteren Kanunnamei. Âl-i Osmanı tatbika ihtiyacı yoktu. Çünkü Yavuz’un yegâne erkek evlâdı idi. Kan dökmeden tertemiz bir alınla ortaya çıkmıştı.

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir