Bülent Ecevit – Demokratik Sol

Halk İSMAİL CEM – Efendim, önce “halk” kavramı üzerinde durmak istiyorum. Halk deyiminin sizin inançlarınızda ve halkın sizi nitelemesinde önemli bir yeri var. “Halkçı Ecevit” deniyor. “Halk” kavramını ve anlayışınızı açıklar mısınız? Halk Kavramı;  BÜLENT ECEVİT – Bir kere halk ve millet kavramları üzerinde çok genel anlamda durmak isterim. Millet daha çok siyasal bir kavramdır. Halk da daha çok sosyal bir kavramdır. Bunlar birbirleriyle çelişmezler, birbirlerini tamamlarlar. Değişik alanlarda ve değişik anlamlarda tamamlarlar. Nitekim, “Milliyetçilik varken halkçılığa ne gerek var” diyen bazı eski Cumhuriyet Halk Partililerin unuttuğu bir gerçek şu ki, Atatürk’ün bize emaneti olan altı ilkeden biri milliyetçiliktir, biri halkçılıktır. Atatürk’ün milliyetçilikle halkçılığı nasıl bağdaştırdığını ve ayrı ayrı kavramlar olarak ikisinin nasıl birbirini tamamlaması gerektiğini şöyle anlatabilirim: Kurtuluş Savaşı başlamadan önceki aşamada İstanbul’da herhalde Atatürk’ün dışında da bazı milliyetçiler vardı. Ama onlar milliyetçiliğin gereğini yerine getirebilmek için halka gitmeyi ve halktan kuvvet almayı düşünmüyorlardı. Buna gerek duymuyorlardı veya halkta böyle bir kuvvet kaynağı bulabileceklerini sanmıyorlardı. İstanbul’da birtakım tertiplerle veya büyük devletler arasında birtakım tertiplerle, uzlaşmalarla veya tavizlerle milliyetçiliğin gereklerini yapabileceklerini sananlar vardı. Onların da milliyetçiliklerinden, iyi niyetlerinden kuşku duymamak gerekirdi. Fakat Atatürk’ün onlara üstünlüğü, milliyetçiliğini halkçılığıyla bütünleştirmiş olmasıydı.


– Halk tanımı, halk nitelemesi değişik anlamlara gelebiliyor, değişik anlamda kullanılabiliyor. Halk tanımı, bir ulusun tümünü kapsayan bir anlamda, genelleştirici bir niteleme biçiminde ele alınabilmekte. Aynı tanımın sol açıdan yorumlanış ve kullanılışında ise, özel bir anlam var. Burada “halk” deyimiyle nitelenen, toplumu oluşturan sınıf ve zümrelerden bir bölümüdür sadece. Büyük bölümü kuşkusuz, ama ulusun tümü değil. Sol anlayışta kullanıldığında, genel çizgileriyle üretim araçlarının mülkiyetine sahip olmayan sınıf ve zümreleri içeriyor halk tanımı. Sizin “halk” derken bu tanımın hangi anlamda kullanıldığını açıklamanızı rica edebilir miyim? “Halk” dediğinizde bütün Türk vatandaşlarını mı kastediyorsunuz, yoksa bu vatandaşlar arasında sosyolojik, ekonomik ve sınıfsal ölçülerle bazı ayrımlar yaparak mı “halk” tanımını kullanıyorsunuz?

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir