Mustafa Kemal’in Samsun’a çıkışı ya da Anadolu’ya geçiş olayı çok iyi bilindiği sanılmasına karşın, pek de öyle değil. H‰l‰bu ”çok iyi bilinen” olay birçok gizlilikleri bağrında taşıyor. Bu niteliğiyle birçok eleştirileri de üzerine çekmiştir. M.Kemal’in Anadolu’ya gönderilişinde şu dört nokta üzerinde durulmaktadır. M.Kemal’i Anadolu’ya; 1) Padişah Vahdeddin gönderdi. 2) Padişah ve İstanbul Hükümeti gönderdi. 3) İngilizler’in seçiş ve onayıyla gönderildi. 4) M.Kemal kendi çaba ve becerisiyle Anadolu’ya geçti. Biz araştırmamıza bu savlar (tez, iddia) doğrultusunda baktık. Bu dört noktanın da kendi açılarında doğruluk payları olduğunu gördük. Evet, M.Kemal kendi beceri ve çabasını ortaya koyarak, zamanlamasını çok iyi yaparak, padişah ve Hükümet’in onayını alarak, İngilizler’in de desteklemesiyle Anadolu’ya geçmiştir. Ne var ki, M.Kemal’in Anadolu’ya gönderilmesinde bu dört öge ortak davranmasına karşın, taşıdıkları amaç açısından ortak düşünmüyorlardı. M.Kemal bu ögelerden ayrı düşünüyordu. Gizli tuttuğu özel bir amacı vardı. Bu M.Kemal’in tarihsel misyonuydu. Emperyalist işgale uğramış Türkiye’yi kurtarmak, tam bağımsız duruma getirmek, ulusal birlik ve düzeni sağlamak… İngiltere, Padişah ve İstanbul Hükümeti’nin amaçları ortaktı. Bir takım çevrelerin sandığı gibi padişahın ”gizli bir amacı” yoktu. Onlar İngilizler’in egemenliğinde Türkiye’yi yönetmeyi düşünüyorlar, İngiltere’ye ters düşmemekle yumuşak koşullu bir barış yapabileceklerini sanıyorlardı İngiltere’nin amacı ise sömürge alanı olan Orta Doğu ve Uzak Doğu yolunu güvence altına almak, Boğazları denetimlerinde tutmak, Bolşevikliği kıskaca alarak zararsız duruma getirmekti. Bu temelde Padişah, Hükümet ve İngiliz’ler amaç olarak birleşiyorlardı. Bu temel nasıl atılacaktı. Anadolu’da ateşkes sonrası filizlenen ulusal kıpırdanmaları yok etmek, sindirmek gerekiyordu. Kısaca işlerin düzene girmesi için İngiltere ve Saray çevresi ortaklığı içerisinde Anadolu’da hak üzerinde bir diktatörlük kurulması gerekiyordu. Bu yolla ülke, Saray ve çevresiyle İngiltere’nin istediği biçimde yönetilecekti. İşte geniş yetkilerle donatılmış, becerikli ve güçlü bir kurmay olan M.Kemal bu amacın sağlanması için Anadolu’ya gönderilmişti. Yoksa, Anadolu’da gelişen ulusal filizlenmeye önder olsun diye, değil. Onların bu açık tasarılarıyla, M.Kemal’in ”gizli amacı” zaman olarak uyuştu. M.Kemal doğan bu olanağı çok iyi değerlendirdi. Sorunun içeriği budur.
Baki Öz – Atatürk’ün Anadolu’ya Gönderilişi
PDF Kitap İndir |