Erol Özbilgen – 99 Soruda Osmanlı

99 Soruda Osmanlı, okuyuculardan gelen yoğun istek üzerine ortaya çıkmış bir eserdir. Dr. Erol Özbilgen’in, Bütün Yönleriyle Osmanlı adlı hacimli eseri umulanın üzerinde ilgi görmüş ve beğenilmişti. Kısa sürede de temel başvuru kitapları arasında yerini aldı. Bu hacimli ve kapsamı geniş eseri edinen okurlar, başvuru niteliğindeki bu eserin yanı sıra, Osmanlı tarihine ilişkin en çok merak edilen temel hususları kapsayan, bir solukta okunabilecek ve neticesinde kendilerini Osmanlı hakkında ana hatlarıyla bilgi sahibi edebilecek bir kitabın varlığından memnuniyet duyacaklarını muhtelif vesilelerle dile getirdi. Bunun üzerine Bütün Yönleriyle Osmanlı kitabı esas alınarak elinizdeki kitap ortaya çıktı. Amaç, okurun da talep ettiği şekilde, temel hatlarıyla Osmanlı’yı tanımak olarak belirlendi. Kitap, ülke gündeminden neredeyse hiç düşmeyen ve giderek de popüler hale gelen harem’den padişahların gündelik yaşamına, devlet teşkilatından ordunun yapılanmasına, devşirmelerden yeniçerilere, taşradan şehir yaşantısına… kadar merak edilen tüm konuları genel okuyucuya yönelik formatta ele alıyor ve anlatıyor. “Devlet-i Âl-i Osman” isminden de anlaşılacağı gibi devlet kurucusu olan Osmanlı ailesinin ortak malı sayılmaktaydı. Dolayısıyla yönetim “ülkenin Padişaha kendi ceddinden verâsetle intikal etmiş bir mülkiyet olduğu” kavramına dayanan mantık düzeni içinde yürütülmektedir. Nitekim “Osmanlı Ülkesi” anlamında kullanılan “Memâlik-i Osmâniyye” deyimi ülkenin Osmanoğulları’nın mülkiyetinden gelmekle beraber, aslında Hanedan’ın reisi ve görevde olduğu süre içinde devletin tüzel kişiliğinin simgesi olan Padişaha ait olduğunu da belirliyor. Osmanlı Beyliği’nin kuruluşu sırasında Osman Bey, idaresi altındaki yerleri kardeşi, oğul ve silah arkadaşı olan aşiret beylerine vermişti. 1 Arkasından gelen Orhan Bey de idaresindeki yerlere oğullarını ve sonra beylerini tayin etmişti. 2 Bununla beraber Orhan Bey’den sonra Murad Bey’in cülûsuna kardeşleri Halil ile İbrahim’in karşı koymalarıyla, kuruluşundan üç nesil ya da 60 yıl sonra Devlet, âdeta zorunlu olarak “ailenin ortak mülkü” genellemesinden çıkmış “hükümdar ve oğullarının malı”na dönüşmüştür. 3 “Osmanlı Devleti”nin tüzel kişiliğini siyasî ve hukukî tüm yetkileri tek başına elinde bulunduran Padişah simgeler.


Başka bir deyişle yasama, yürütme erklerinin tek sahibidir. Ancak çoğu kez zannedildiği gibi, bütün bu yetkileri sınırsız değildir. Zira ileride görüleceği gibi Osmanlı yönetiminin bir “hukuk devleti” biçiminde yürütüldüğü ispat gerektirmeyecek biçimde açıktır. Bu özelliği irdeleyen çok önemli bir husus da, Şeyhülislâm’ın 4 buhranlı dönemlerde devlet erkânını Divân’ın üstünde kararlar alabilen “Meclis-i Meşveret”te kendi başkanlığında toplayabilmesidir. Nitekim Sultan I. Mustafa ve Sultan İbrahim de bu meclisin kararıyla tahttan indirilmişlerdi.

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir