“Günlükler” kitabı ile Kâzım Karabekir Paşa’nın hayatını, günü gününe tuttuğu notlarla kamuoyunun bilgisine sunmaktayız. Paşa’nın vefatı üzerine eşi İclal Hanım’ın son cümleyi yazdığı günün üzerinden 61 yıl geçti. Bu süre zarfında Kâzım Karabekir hakkında çok yazı yazıldı, çok söz söylendi. Yazılanlarla söylenenlerin bir kısmı gerçeği ortaya koyarken, bir bölümü de Karabekir’in fikir ve eylemlerini çeşitli sebeplerle doğru olarak yansıtmadı. Osmanlı Devletinin en zor döneminde yetişmiş, İttihat ve Terakki Cemiyetinin kuruluşunda yer almış, ancak Cemiyet Meşrutiyetin ilânından sonra parti haline geldiğinde ortaya çıkan yanlışlıkları görmüş; Milli Mücadelenin ilk zaferini kazanmış, Doğu cephesindeki başarılarından sonra elindeki askeri güç ile Batıya destek olmuş; Cumhuriyetin kurulmasıyla birlikte devrimlerin halka benimsetilmesi konusunda hassasiyet göstermiş, devlet yönetiminde istibdada her zaman karşı çıkmış olan Kâzım Karabekir Paşa’nın kendisi için tuttuğu bu notlar incelendiğinde, geniş bir dönemi kapsayan çok önemli olaylara şahit olunacaktır. Karabekir vatan ve millet sevgisini her şeyin üzerinde tutmuştur. Sağlam devletlerin sağlam bireyler tarafından kurulduğuna inanmış, çocukların eğitimiyle özellikle ilgilenmiştir. Araştıran, sorgulayan gençlerin yetiştirilmesi için eğitim kurumlarına gerekli olan ilkeleri benimsetmeye çalışmıştır. Dine saygılı olmuş, ancak kişisel huzur veren inancın özellikle eğitimde çağdaş, bilimsel yöntemlerin uygulanmasını engellememesi gerektiğini belirtmiştir. Kâzım Karabekir Paşa’nın devlet yönetimi, ordu ve siyaset ilişkisi, din ve devlet işleri, devrimlerin halk tarafından benimsenmesi konusundaki düşüncelerini çok açık şekilde günlüklerde bulmak mümkündür. İşte bu nedenle ilk cümlesinin üzerinden 103, son noktasının ardından 61 yıl geçmiş olan bu günlükleri kamuoyuyla paylaşmaktan mutluluk duyuyoruz. Amacımız Kâzım Karabekir Paşa’yı olduğu gibi tanıtmak, yakın tarihimize onun gözüyle ışık tutmaktır. Yaptıkları titiz çalışma ile bu YAYINCININ NOTU Kâzım Karabekir’in günlükleri 1906 (rumi 1322) yılından başlar ve ölümüne kadar (1948) devam eder. Günlükler, Kâzım Karabekir Müzesi’nde saklanan 35 parça küçük ajandaya yazılmıştır. 1908, 1912, 1915, 1928, 1929, 1930, 1933, 1934, 1935, 1936, 1937, 1946 yılına ait defterlere rastlanmamıştır. Bu yıllardan 1908’e ait defterin olmadığını Kâzım Karabekir, 1909’a ait defterde de belirtmiştir. Diğer defterlerin olup olmadığı hakkında bir kayıt da yoktur. Bazı yıllara ait iki defter vardır. Bunlardan bazılarının ilk ya da ikinci yarı yılları içerenleri yoktur. (1916 yılına ait defterlerden 29 Ekim 1916’dan öncesine ait bölümü, 1917 yılına ait defterlerden 1 Temmuz sonrasına ait olanı bulunamamıştır.) Defterleri yayımlarken miladi tarihi esas alındı ve parantez içinde de o günlerde kullanılan Rumi tarihler verildi. Günlükler her zaman günü gününe yazıldığı gibi bazı bilgiler Kâzım Karabekir tarafından sonradan eklenmiştir. Böyle durumlarda, daha sonra öğrendiği bir bilgiyi olayın geçtiği güne ekleyen Kâzım Karabekir, sağlığında kitaplarını yazarken, gözden geçirdiği bazı notlara eklemeler de yapmıştır. Bütün günlükler eski yazıyla (Arap harfleriyle) yazılmıştır. (Karabekir’in anılarında yazısıyla ilgili şu not vardır: “Gayet çabuk yazıyordum. Nokta da atmıyordum. … Yazımı benden başkası da okuya[mıyordu]” Hayatım, s. 117) Defterlerde yalnızca 1939 yılının ilk günlerinde Latin harfleri kullanılmıştır. Bazı yabancı adlar da bazen Latin harfleriyle yazılmıştır. Defterlere yapıştırılmış fotoğraf ve pullar ile çizilmiş krokiler, ilgili yerlerinde yer verilmiş, defterlerin değişik sayfalarından da örnekler verilmiştir. Ayrıca kitaba, o günlerde çekilmiş ya da defterdeki konuyla ilgili fotoğraflar da eklenmiştir. Karabekir’in kişisel anlatım ve yazım özelliklerine dokunulmamış, yalnızca noktalama işaretleri günümüze uyarlanmıştır. Köşeli parantez içindekiler yayına hazırlayana aittir ve italik olarak yazılmıştır. Çok az yerdeki okunamayan kelimeler (…) ile boş bırakılmıştır. Defterlerin tarihsiz bölümlerine yazılanlar “tarihsiz” başlığıyla ya da “not” (defterlerde de o sayfalar “not” adını taşıdığından) başlığıyla verilmiştir. Karabekir tarafından boş bırakılmış yerler “[boş]” olarak belirtilmiştir. Bozuk, düşük ve yarım kalmış cümleler ya da anlamsız kelimeler için “[böyle!]” yazılmıştır. Yücel Demirel tarafından yayına hazırlanan günlüklerin transkripsiyonunu Budak Kayabek ve arkadaşları (Meral Bayülgen, Cemile Kesim Moralıoğlu, Emel Seyhan Atasoy, Celali Yılmaz, Banu İşlet Sönmez, Selim Şengör, Recep Gülboy, Binnur Mörel Büyükertan, Mine Özaltın, Ziver Öktem) yapmışlardır. Katkıda bulunan Şeyda Oğuz, Vağarşak Seropyan, Cemil Akın, Ergin Koparan, Şenol Sarışın, Nesrin Kaya, Tolga Uslu, Haluk Gökçebay, Barış Taşyakan, Gülbin Çelebi, Ulvi Sulaoğlu, Adatepe Taşmektep yöneticisi Zerrin Boynudelik’e teşekkür ederiz. Bu çalışma sırasında, diğer kitaplarda olduğu gibi, Kâzım Karabekir Vakfı yönetici ve çalışanlarından gördüğümüz büyük destek ve anlayış için teşekkür ederiz.
Kazım Karabekir – Günlükler (2 Cilt)
PDF Kitap İndir |