Etiket: Cengiz Aytmatov

Cengiz Aytmatov – Gun Olur Asra Bedel

Kurumuş sel yataklarında, çırılçıplak kalmış vadi yamaçlarında av aramak, büyük bir sabır işiydi. Yeraltı yuvalarında yaşayan kazıcı hayvanların bıraktığı karmakarışık izler, ava çıkmış aç tilkinin başını döndürüyordu. Bazen gücünü toplayıp bir tarla faresinin yuvasını eşeliyor, bazen de, yağmurların iyice meydana çıkardığı bir taşın kovuğundan küçük bir araptavşanının sıçrayıp çıkmasını umutla, sabırla, uzun uzun bekliyordu. Böyle […]

Cengiz Aytmatov – Toprak Ana

Babam Törekul Aytmatov, Bilmiyorum mezarın nerededir, Bunu sana sunuyorum. Anam Nahima Aytmatova, Biz dört kardeşi sen yetiştirdin, Bunu sana sunuyorum. Üzerinde yeni yıkanmış beyaz entarisi ve koyu renkli beşmenti, başında beyaz yazmasıyla, bir ana, biçilmiş tarlaların arasından geçen yolda ağır ağır ilerliyor. Yanında-yakınında kimsecikler yok. Yaz bitmiş, tarlalarda çalışanlar gitmiş. Kırlarda yankı yankı yayılan insan […]

Cengiz Aytmatov – Kızıl Elma, Oğulla Buluşma, Beyaz Yağmur, Asker Çocuğu, Deve Gözü

İSABİEKOV geç saatlere kadar yatıp uyuyamamış, hâlâ düşünüyordu. Nasıl hitap edecek, nasıl bir sözle başlayacaktı bu mektuba? Neler yazabilirdi? Zor, çok zor, hatta imkânsız geliyordu mektup yazmak. Söylenecek birikmiş o kadar şey vardı ki! Hem sonra, onun gecikmiş itiraflarını anlayacak mıydı? Birlikte yaşadıkları ve şimdi geride kalan yıllar çok zor geçmişti. Birbirlerine karşı bunca haksız […]

Cengiz Aytmatov – Elveda Gülsarı

Yaşlı adam kırık-dökük bir arabaya binmiş geliyordu. Arabayı çeken taypalma yorga1 Gülsan da çok yaşlı ve bitkindi. Bir deri bir kemik kalmıştı. Önlerindeki yokuş yol, açılmış ince bir bağırsak gibi, ta belin oraya kadar uzanıyordu. İşte bu engin, çıplak ve ıssız bozkırda, kış günleri bora, kasırga eksik olmaz, yaz günlerinde ise cehennem sıcağı ortalığı yakar […]

Cengiz Aytmatov – Dişi Kurdun Rüyaları

Gündüz hava, dağların güneşe dönük yamaçlarında, bir çocuk nefesi kadar yumuşak ve güzeldi. Ama bu hali pek kısa sürdü. Önce, ancak hissedilebilen bir yavaşlıkla değişmeye başladı. Sonra, buzullardan bir rüzgâr esti. Acelesi olan alaca karanlık, yaklaşan gecenin soğuk, gri-mor rengini de ardından sürükleyerek, sessizce vadileri, boğazları kaplayıverdi. Etraf bembeyazdı. Isık-Göl’ün kıyılarına kadar inen sıradağlar kalın […]

Cengiz Aytmatov – Deniz Kıyısında Koşan Ala Köpek

Cengiz Aytmatov: Çok yönlü bir kişilik, özgün bir yazar. 1928 yılında Kırgızistan’da doğmuştur. Aytmatov, en geniş anlamda Türk kültürünün dünyada yeni ve güçlü bir atılım yapabilmesini sağlayacak önemli bir değerdir. Buna karşılık Türk kültürü ve Türkiye, Aytmatov’un birikiminden yeterince yararlanamamaktadır. Elips Kitap olarak, Türkiye ve Türk kültürünün bu eşsiz hazinesini layıkıyla değerlendirebilmenin alt yapısını kurmayı […]

Cengiz Aytmatov – Cengiz Han’a Küsen Bulut

Bu yerlerde trenler doğudan batıya, batıdan doğuya gider gelir.. gider gelirdi… BOZKIRIN ortasında, kar yığınları arasında gömülüp kalan küçük Boranlı istasyonunu farketmek, kondüktörler için hiç de kolay bir iş değildi. Donmuş Sarı-Özek ovalarında, o Şubat gecelerinde, rüzgâr, aralıksız esiyor, karları savuruyor, boz sisleri kovalıyordu. Trenler de bunların arasında kendilerine güçlükle yol açarak giriyor çıkıyor, giriyor […]

Cengiz Aytmatov – Cemile

O basit çerçeveli küçük resmin yine karşısındayım işte. Köye gidiyorum yarın sabah; resme uzun uzun, dikkatle bakıyorum, yolculuk için bana bir şeyler söyleyecek sanki. Resim sergilenmedi. Üstelik, köyden akrabalar gelince hemen kaldırıyorum onu, saklıyorum. Sanat eseri sayılmaz gerçi, ama utanılacak bir şey de değil. İçindeki toprak kadar yalın. Arkada soğuk bir sonbahar göğü çizili; ötelerde, […]

Cengiz Aytmatov – Cemile – Sultan Murat

İşte yine o mütevazı çerçeveli tablonun karşısındayım. Yarın sabah erkenden avıla 1 gitmem gerek. Tabloya, sanki bana iyi yolculuklar dileyecekmiş gibi, dikkatle ve uzun uzun bakıyorum. 1 Ayıl: Köy. Kırgızca’da hem ayıl, hem ayvıl şeklinde söylenir, diğer Türk lehçelerinde (Kazak, Özbek, Tatar vb.) avıl şeklinde söylenir. Ben bu tabloyu daha hiçbir sergiye yollamadım. Üstelik onu, […]

Cengiz Aytmatov – Beyaz Gemi

O NUN iki masalı vardı. Biri kendisinindi ve başka kimse bilmezdi. Ötekini ise dedesi anlatmıştı ona. Sonra ikisi de yok olup gitti. Şimdi biz bunlardan söz edeceğiz. O yıl yedi yaşını doldurmuş, sekizine basıyordu. Ona önce bir çanta aldılar. Kulpunun altında parlak madenden yaylı bir kilidi bulunan, siyah deri taklidi bir çanta. Ivır-zıvır şeyleri koymak […]