Etiket: Jorge Semprun

Jorge Semprun – Büyük Yolculuk

İşte, ikinci kez, Büyük Yolculuk Türk okurunun eli altında . Ama, bu arada neler oldu? Hangi sular aktı, köprülerden? 1980’de yayımlanan, ayrıntılı karşı-anılarında (Güzel Bir Pazar), yazar, «Büyük Yolculuk basılıyordu,» diyor, «Soljenitsin’in İvan Denisoviç’in Yaşamında Bir Gün adlı öyküsünü okuduğum zaman… Kendi kendime, bu kitabı —Büyük Yolculuk— yeniden yazmalıyım, dedim.» Gerçekten, bir kez daha, bir […]

Jorge Semprun – Ramon Mercaderin İkinci Ölümü

Kendisi suyun, gökteki bir açıklıktan süzülen aydınlığın menevişli yansımalar serptiği su yüzeyinin beri yakasında duruyor olabilirdi; ama, tuhaf şey, bu geniş yüzey, manzaranın üstünde bir yerde asılı olduğu düşünülebilecek bir güneşin adeta bir tül perdeden süzülen ışığını yansıtır gibi görünmüyor, tersine bunu, bu pırıltılı ışığı, kendi derinliklerinden fışkırtıyor, daha doğrusu sızdırır gibi görünüyordu; sanki suyun […]

Jorge Semprun – Ne Guzel Bir Pazar

Bundan sonra hiçbir şey olmayabilir, hiç kimse gelmeyebilirdi. Yol hiçbir yere çıkmayabilirdi. Kışın buzdan, berrak yalnızlığı uzayıp gidebilirdi. Daha sonra, belirsiz ama tahmini bir gelecekte kar erimeye başlardı. Ormanın her yanı derelerle, su akıntılarıyla dolardı. Hem ağaçlar hem toprak özsularıyla, tohumlarla donanırdı. Bir gün her taraf yeşerecekti. Yemyeşil, bolluk içinde. Bütün bunları özetlemek için bir […]

Jorge Semprun – Hoşçakal Güzel Aydınlık

Sanırım durumunu görmek için çantamdaki çamaşırlardan birini kaldırıp ışığa tutuyordu. Batmakta olan güneşin ışıklan soldan, Henri IV Lisesi’nde yatılıların çamaşırhanesinin bulunduğu büyük kemerli odayı aydınlatan yüksek pencerelerden içeri süzülüyordu. İki rahibe çamaşırlarımın dökümünü yapıyordu: gömlekler, çoraplar, donlar. Rahibelerden yaşlı olanının günbatımı ışığında görmek için kaldırdığı da bir dondu. Şiddetli ve acı bir duygu kapladı içimi. […]

Jorge Semprun – Bir Ölü Lazım

“Lazım olan ölüyü bulduk!” diye bağırıyor Kaminsky. Koşar adım geliyor, güzel havadisi duyurmak için yanıma varmayı bile beklemiyor, boru gibi bağırıyor. Aralık ayının bir pazar günü: kış güneşi. Etraftaki ağaçlar kırağı kaplı. Her yer kar içinde, hiç durmadan yağdığı belli. Sonsuzluğun maviye çalan yansımasını koruyor yine de kar. Ama rüzgar dinmişti. Sarp, hırçın, buzlar içindeki […]

Jorge Semprun – Beyaz Dag

Antoine atölyenin ucunda, onu daha görmedi. Parmaklarındaki mavi boya lekelerini bir beze siliyor. “Antoine!” Erkek, Franca’ya dönüyor. “Bütün gece çalıştın mı?” diye soruyor kadın. Franca’ya bakıyor. “Bitirdim,” diyor. Küçük boyutlu bir tuval -ilk bakışta, otuz santimetreye yirmi santimetre dolayında- sehpanın üzerinde duruyor. Franca onu arkadan görüyor. Franca davranıyor. Antoine onu bir el hareketiyle durduruyor. “Bekle,” […]