Etiket: Melih Cevdet Anday

Melih Cevdet Anday – Teknenin Ölümü

HÜZÜNLÜ BİR AKŞAM BORUSUNUN EZGİSİ İÇİN SÖZ Av bitti, titreyen borular Akşamı kovalıyor köpeklerle İkimiz içinse yarına kadar Topal Hephaistos’la nar ateşte Dövülecek üzünç namluları var. Kemikten yapışık kardeşler gibi Vurgun yemiş tinimle kutsal tenim Ah biri kanatsız ateş böceği Siz boğumlu deyin, ben eklemli diyeyim Toprak yutan arısıdır öteki. İki dilli yazı bulundu alnımızda […]

Melih Cevdet Anday – Dilimiz Üstüne Konuşmalar

Yıllar önce bir arkadaşım, “Dil konusuna bunca düşkünlüğün neden?” diye sormuştu bana, bunun altında “Dil bilgini mi olmaya özeniyorsun?” sorusu gizliydi belki de; kendisini, “Dil bilgini olmak başka iş” diye yanıtlamıştım ve “bir ozan olduğum, dil de ozanın gerici, daha da ileri, işliği olduğu için, uğraşımın gereği bir düşkünlüktür benimkisi” diye eklemiştim sonra. Ancak eski […]

Melih Cevdet Anday – Yagmurlu Sokak

“Kâzım Şinasi Dersan’nın sahibi bulunduğu Akşam Gazetesi’nde iç sayfalar sekreteri olarak çalıştığım zaman, ‘Sanat Edebiyat’ sayfasını da yönettiğimi yazmıştım. Bundan başka, takma adla hikâyeler de yazardım. Bu iş Hilâli Bey’e verilmişti, o da Fransızca’dan ya da Rumca’dan çevirirdi hikâyeleri; Hilâli Bey yazmadığı günler benden isterlerdi, çünkü her gün bir hikâye basılırdı, eski bir âdetti bu. […]

Melih Cevdet Anday – Olumsuzluk Ardinda Gilgamis

Dün gece yağmur yağdı kente, Sonra sabah, güneşte ayıklanmış, Bir kahvede düşünüyorum, Sen geleceksin ya, dalgınlık Kopuverdi bir daldan, sallanarak Geçen bayrak açmış bir bulut, Sonra ikindi ve akşam, bakarsın, Uyurken bir daha o yağmur. 9 2 Fal çıktı. Köpükler içinde kaldı deniz, Tepeleme çiçek dolu bir sandal. Eylülün eskil çadırına giriyoruz, İşte, büyücü martının […]

Melih Cevdet Anday – Gelişen Komedya

Tiyatro üstüne konuştuğumuz bir gün, Memet Fuat, o konuşma sırasında sözünü ettiğim yazılarda ileri sürülen düşünceler ilgisini çekmiş olacak ki, bana tiyatro üstüne bir kitap hazırlamamı öğütledi; bu kitapta, ona sözünü ettiğim yazılar ve daha başkaları bir araya getirilecek, bunlara yorumlar ve açıklamalar eklenecek, elden geldiğince bir bütün sağlanmıya çalışılacaktı. İşte elinizdeki kitabın ortaya çıkması […]

Melih Cevdet Anday – Aylaklar

Köprüden Kadıköy’e kalkan 19.30 vapurunun birinci mevki kamarasında, karı koca oldukları anlaşılan iki yaşlı kişi oturuyordu. Yetmiş yaşlarında görünen kadının başında, krem rengi, çiçekli hasır bir şapka vardı; şapkanın altından görünen saçları yarı beyaz, yarı kırmızımtrak, yarı da koyu kestane rengindeydi; mevsimine göre giyinmişti; üstünde şanel biçimi, kırmızı harçla süslü, parlak Fransız keteninden, lâcivert bir […]