Etiket: Sâdık Hidâyet

Sâdık Hidâyet – Vejetaryenliğin Yararları

Dünyayı yaratan Tanrı’nın adıyla. İnsanoğlunu sürekli baskı altında tutan gereksinimler arasında en çetin ve yaygın olanı yeme gereksinimidir. Bu gereksinim yaşamla bağlantılıdır. Çünkü tükettiğimiz güçlerin karşılanması ve bedenimizin zayıf kalmaması için yiyeceklerle onun yerine güç bulmak zorundayız. Yaşam, sönmemesi için sürekli yanıcı maddeyle beslenmesi gereken ateşkedeye benzer. Açlık öylesine acımasız bir komutandır ki onun zulmü […]

Sâdık Hidâyet – Üç Damla Kan

Dün odamı ayırdılar. Acaba müdür muavininin vaat ettiği gibi şimdi tam tedavi oldum mu ve haftaya özgür olacak mıyım? Hasta mıydım acaba? Bir yıldır, yalvarıp yakarmama rağmen bana kâğıt kalem vermiyorlardı. Elime kâğıt kalem geçtiğinde ne kadar çok yazacak şeyim olduğunu düşünüp duruyordum. Fakat dün ben istemeden kâğıt kalem getirdiler. O kadar arzu ettiğim, o […]

Sâdık Hidâyet – Kör Baykuş

Yaralar vardır hayatta, ruhu cüzam gibi yavaş yavaş ve yalnızlıkta yiyen, kemiren yaralar. Kimseye anlatılamaz bu dertler, çünkü herkes bunlara nadir ve acayip şeyler gözüyle bakarlar. Biri çıkar da bunları söyler ya da yazarsa, insanlar, yürürlükteki inançlara ve kendi akıllarına göre hem saygılı hem de alaycı bir gülüşle dinlerler bunları. Çünkü henüz çaresi de, devası […]

Sâdık Hidâyet – Hidâyetnâme

Sâdık Hidâyet, özellikle başyapıtı Kör Baykuş’la ve öyküleriyle, modern İran edebiyatının kurucularından biri. Çoğu yazar gibi onun yaşamı da çelişkilerle dolu. Düşünceleri, sözleri ve yaptıkları üzerine giderek artan yorumlar, yaşamına retrospektif bir bakışı özellikle karmaşıklaştırıyor., Bu yazının (başlığını Hidayet’in “Kafka’nın Mesajı”nın hemen başında onun için sorduğu sorulardan alan) ilk bölümünde yazarın – hem yaşama hem […]

Sâdık Hidâyet – Hacı Aga

İran edebiyatında Avrupai anlamda hikâyeciliğin kurucusu olarak kabul edilen Sâdık Hidâyet’in Hacı Aga adlı noveli bu üretken ve çok yönlü yazarın, yazı hayatının ikinci döneminde ortaya çıkardığı yapıtlarından biridir. Rıza Şah’ın (Rıza Han veya Büyük Rıza Şah) saltanatının son yılları ile oğlu Muhammed Rıza Şah’ın (Pehlevî) saltanatının ilk yıllarındaki dönemde, çıkarcı ve sermayedar tüccar kesimi […]

Sâdık Hidâyet – Diri Gömülen

Soluğum kesiliyor, gözlerimden yaş akıyor, ağzım acı mı acı, başım dönüyor, yüreğim sıkışık, bedenim yorgun, ezik ve gevşek. Bilinçsizce yatağa düşmüşüm. Kollarım enjeksiyon iğnesinden delik deşik. Yatak ter ve ateş kokusu veriyor. Yatağın yanına konmuş küçük masa üzerindeki saate bakıyorum. Cumartesi, saat on. Ortasına elektrik ampulü asılmış odanın tavanına bakıyorum. Duvar kâğıdının üzerinde pembe ve […]

Sâdık Hidâyet – Aylak Köpek

İlk kez 1942 (Hicri şemsî 1321) yılında Tahran’da basılan Seg-i vilgerd (Aylak Köpek), İkinci Dünya S avaşı’nın getirdiği yıkımla S âdık Hidâyet’in yaşam ve toplum görüşünün çok olumsuz bir havaya büründüğü, inziva ve intiharın kaçış yolu olarak gösterildiği, mutluluğu bu dünyada bulmanın mümkün olmadığının sık sık ele alındığı yedi hikâyeden oluşan bir kitaptır. Kitaba adını […]

Sâdık Hidâyet – Alacakaranlık

İran edebiyatında modern öykünün kurucusu sayılan Sâdık Hidâyet, yedi öyküden oluşan Alacakaranlık adlı yapıtında, diğer öykülerinde olduğu gibi yine 1930’lu yıllar İran’ının geri kalmışlık ve yönetim sorunlarını dolaylı olarak dile getirir. “S.G.L.L.” adlı ilk öyküsünde Jules Verne’den de etkilenerek, okuyucu şaşırtıcı bir mekân yaratmayı başarır. Bu bilimkurgu öyküsünde, hiçbir zaman etkisinden kurtulamadığı Hayyam’m kimi fikirlerinden […]

Sadik Hidayet – Hayyam’in Teraneleri

Belki de dünyada Hayyam’ın terâneler mecmuası gibi pek az kitap reddedilmiş, nefretle karşılanmış, tahrif edilmiş, iftiraya uğramış, mahkûm edilmiş, hallaç pamuğu gibi atılmış, dünyaca meşhur olmuş ve sonunda tanınmadan kalmıştır. Hayyam ve rubaileri hakkında yazılan kitapların tümü bir araya getirilecek olsa, büyük bir kütüphane oluştururdu. Hayyam’a isnad edilip elden ele dolaşan rubailer kitabı genellikle seksen […]