Etiket: Yaşar Kemal

Alpay Kabacalı, Yaşar Kemal – Sarı Defterdekiler Folklor Derlemeleri

Gençliğimin sekiz dokuz yılı falklor derlemeleriyle geçti. Elbette bu yıllarda şiir, hikaye de yazıyordum. Derleme kolay bir iş değildi. Daktilarn yoktu o zamanlar, onun için el yazılanını temize çekemiyordum. Salt san defterleri bir sandıkta üstüste yığıyordum. Her seferinde de bu defterler polis kazasına uğruyordu. Yalvar yakar, kimse gözünün yaşına bakmıyordu. Etmeyin eylemeyin bunlar ulusal kültürün […]

Yaşar Kemal – Zulmun Artsin

Bizi düşünmeye alıştırmamışlar. Üstelik de düşünmeyelim diye ellerinden geleni yapmışlar. Allah beterin beterinden saklasın derler, bir de düşünenleri, gelin şuna düşünenleri demeyelim, düşünmeye çabalayanları hep öldürmüşler. İstanbul, bir zamanlar, düşünmeye çalışanlara cehennem olmuş. Düşünmek, tıpatıplaşmanın dışına çıkmak demektir. Düşünmek, kişiliği olmak demektir. Düşünmek, en küçük anlamda, var olmak demektir. Ve insanlar düşünmeyi öğrendikleri zaman, dünyayı […]

Yaşar Kemal – Yolda Seçme Öyküler

Yaşar Kemal, sadece dönemimizin değil, roman türünün büyük ustalarından biridir. Onun tarihle mitosu, düşle gerçekliği, aleladeyle olağandışıyı birleştiren büyük hacimli, epik ruhlu romanları aynı zamanda birer dil şölenidir de. Bu dil, romanların geçtiği yörenin özel kelimeleriyle Anadolu Türkçesinin zengin dil hazinesinin harmantanmasından oluşmuştur. Üslup canbazlığı yapmayan bir üslupçudur Yaşar Kemal. Yer yer gerçekten şiire dönüşen […]

Yaşar Kemal – Yasar Kemal Kendini Anlatiyor

Elinizdeki kitabın oluşumuna tanık olmuş talihli insanlardan biri de benim. Alain Bosquet ile Yaşar Kemal aracılığıyla 1978 yılında tanışmıştım. Alain’in Une Mère Russe1 adlı romanı ile şiirlerini2 çevirirken mektuplaştık, telefonla konuştuk. Bu süre içinde onun en yakın ikinci Türk dostu ve arkadaşı oldum. İlk kez 1980 yılının nisan ayında Paris’te karşı karşıya geldik. Alain Bosquet’nin […]

Yaşar Kemal – Yağmurcuk Kuşu

Silme bir ay ışığı köyün koyağını ağzına kadar doldurmuştu. Salman taş avlunun köşesinde kıpırtısız duruyor, duyulur duyulmaz bir türkü mırıldanıyordu, bir hoş, bir eski zaman türküsü … Çocuklar gene pıslanpatır oynamaya çıkmışlardı. Pıslanpatır bir tür saklambaç oyunuydu ve geceleri ay ışığında oynanırdı. Köyün pıslanpatıra çıkmış çocukları ikiye ayrılır, bir bölüğü köyün en olmayacak yerlerine saklanırlar, […]

Yaşar Kemal – Üç Anadolu Efsanesi

Hey kardeşler, hey dostlar, yolda belde, tavlada tarlada, kırda ovada durup da bizi dinleyenler, okuyanlar, dünyanın kaç bucak olduğunu soranlar, bilenler, hey yedi iklim dört bucağı gezenler, size bir destanımız var. İnsanoğlu şu dünyada neyi arar, arasa arasa dostluğu, kardeşliği arar, sözü çok uzatmak neye yarar… Biz başlayalım Köroğlunun hikayelerini anlatmaya birer birer. Gidelim eski, […]

Yaşar Kemal – Ustadir Ari

Geri toplumların belli başlı özelliklerinden biri, belki de birincisi, o toplumların içerisinde bulunan, ya da dışardan gelen asalaklarca sömürülmesine uygunluğudur. Toplumlar ilerledikçe asalakları yakasından atar. Attıkça da ilerler. Geri toplumların ülkücüleri de azdır. Aydınları dönektir. Çıkarından başka şeyi zor düşünürler. Ülkücülükleri ciladır. Halka yutturmadır. Savundukları ilkelerden kendilerine azıcık zarar geldiğini gördüklerinde hemen ters yüz edip […]

Yaşar Kemal – Teneke

Üç aydır kasabada kaymakam yok. Tahrirat katibi Resul Efendi vekillik ediyor. Onun da ha varlığı, ha yokluğu… Yaşlı, sümsük bir adam. Gölgesinden ürküyor. Bu adamla hiçbir iş görülemez. Nisan da geldi çattı. Çeltik ekmek için ruhsatiye müracaatları başladı. Tarla planları, tarla kiralamaları, su kavgaları, alış-verişler, kazıklamalar, kazıklanmalar gırla gidiyor. İllevelakin kaymakam yok. Kaymakama vekalet eden […]

Yaşar Kemal – Tek Kanatlı Kuş

Trenden yorgun indiler. Gidecekleri kasaba çok mu uzaktaydı? Soracak bir kimseyi arandı bu ıssız istasyonda. Bavullarını, yataklarını, kapkacağı, sandıkları, masaları, sandalyalan istasyon yapısının önündeki yaşlı bir ceviz ağacının altına yığmışlardı. Hanım bir düz taşın üstüne sekilenmiş örgüsünü örmeğe başlamıştı bile. Huyuydu, ya fırsat bulunca hemen uyur ya da örgüsünü örerdi. Kedisi bir tahta sandığın içinde, […]

Yaşar Kemal – Sarı Sıcak

Çocuk: “Anam,” dedi, “anam, yann sabah gün ışırnadan uyandır beni.” “Gene uyanmazsan?” “Uyanmazsam iğne sok etiıne. Saçlarımı çek. Döv beni.” Soluk yüzlü, ince kadının kara gözleri sevinçli bir ışılh içinde kaldı. “Ya gene uyanmazsan?” “Öldür beni.” Kadın var gücüyle çocuğu kucağına alıp, bağnna bash. “Cannn!” dedi. “Uyanmazsam … ” Çocuk düşündü. Birden: “Ağzıma biber koy,” […]

Yaşar Kemal – Sari Defterdekiler Folklor Derlemeleri

Kemal Sadık Göğceli’nin halk yaratılarına ilgisi ne zaman başladı, bunun kesin tarihini belirlemek kolay değil… Nerede başladı, sorusunun yanıtını biliyoruz: Çukurova’nın karnına doğru yürümüş kayalıklı bir dağın koyağındaki Hemite köyünde. Hemite o zamanlar şimdiki gibi Osmaniye’ye değil, Kadirli’ye bağlı bir köy… Doğduğu evde Kürtçe, köyde Türkçe konuşuluyordu. Kemal Sadık, altı yedi yaşlarındayken, yöredeki halk şairleri […]

Yaşar Kemal – Peri Bacalari

Çukurovalı toprağına çok inanır. O kadar ki, “taş eksen boy verir,” derler. Taş ekmişler mi bitsin diye ekmemişler mi bilmem ama, inanırlar. Toprak bire otuz, bire kırk, bire elli verir. Çeltik bire yüz verir. Susam bire beş yüz verir. Darı bire on verir. Altın mı, al bir avuç toprak, işte sana altın. Dün de böyleydi, […]

Yaşar Kemal – Kanın Sesi

Zero Hatun mağaranın söbe, karanlık, yarım kavak boyu uzunluğundaki kapısının önünde, kırmızı kayalığın ucunda, kalabalığın ortasında durmuş kucağındaki tortop olmuş kaskab çocuğu ne yapacağını bilemiyor, sağa sola, ileriye, dümdüz ovanın bittiği Gavur dağına bakıyor, oraya dikilmiş, öyle durup duruyordu. Kalabalık da hiç kıpırdamıyor, gözlerini anasının kucağmdaki çocuğa dikmişler bekleşiyorlardı. Anasının kucağındaki Mustafa gözlerini bir daha […]

Yaşar Kemal – Ince Memed

Duvarın dibinde resmim aldılar, ak kağıt üstünde tanıyın beni .. Toros dağlarının etekleri ta Akdenizden başlar. Kıyıları döven ak köpüklerden sonra doruklara doğru yavaş yavaş yükselir. Akdenizin üstünde daima, top top ak bulutlar salınır. Kıyılar dümdüz, cilalanmış gibi düz kjlli topraklardır. Killi toprak et gibidir. Bu kıyılar saatlarca içe kadar deniz kokar, tuz kokar. Tuz […]

Yaşar Kemal – Demirciler Carsisi Cinayeti

Derviş Beyin kalın kara kaşlarının altındaki gözleri bir yangın gibiydi. jjjjElmacik kemikleri çıkık, gözleri biraz çekikti. Çenesinin çukuru derin, gölgeli ve çenesi güçlüydü. Güneş yanığından da daha koyu yanık yüzü, derin yüz çizgileri, geniş ahu kendine çok güvenmiş bir adamın bütün benliğini ortaya koyuyor, konuştuğu, güldüğü zamanlar inanılmaz bir ışıltıyla parlayan harikulade güzel ak dişleri […]

Yaşar Kemal – Dağın Öte Yüzü & Ortadirek & Yer Demir Gök Bakır & Ölmez Otu

Yaşar Kemal, daha sonra Dağın Ote Yüzü adını vereceği üçlemenin ilk romanı Ortadirek’i yayımladığında bir bakıma yazarlık serüveninin en önemli çıkışını da yapmıştı. l955’te yayımlanan İnce Memed öylesine büyük bir ilgi uyandırmıştı ki, okurun yazardan beklentisi nerdeyse masalsı bir boyut kazanmıştı. İnce Memed’in çıktığı yıl bir de kısa roman çıkmıştı, Teneke … Ama bundan sonra […]