Neden ben seçildim bilmiyorum. Genç kızlığımda, mesela, “bayan vajina” olmak gibi bir hayalim yoktu (oysa şimdi beni hep böyle çağırıyorlar, kalabalık bir ayakkabı mağazasında bile). Atina’da, bir “talk show” programında, vajinalar ile ilgili görüş bildireceğim, Baltimore’da 4 bin çılgın kadınla “vajina” diye bağırarak tempo tutacağım, ya da bir gecede 32 insana, herkesin ortasında, orgazm yaşatacağım asla aklımdan geçmezdi. Bunlar planladığım şeyler değildi. Bu bakımdan “Vajina Monologları”nı yaratanın ben olduğumu düşünmüyorum. Bana sahip çıkan o oldu. Bu iş için güçlü bir aday olduğumu şimdi anlıyorum. Senaristtim. Yaptığım söyleşilerden esinlenerek oyunlar yazıyordum. Feministtim. Babam tarafından cinsel ve psikolojik şiddete maruz kalmıştım. Teşhirciliğe eğilimim vardı. Aykırılığım tescilliydi ve ben bütün gücümle vajınamla tekrar barışmanın yollarını arıyordum. Nasıl başladığımı pek hatırlamıyorum, yaşlı bir kadınla vajina konusunda sohbet ederken, kendi cinsel bölgelerini son derece küçümseyerek tarif etmesinden, çok etkilenmiştim. Başka kadınların bu konuda ne düşündüğünü merak etmeye başladığımı, dostlarıma sorular yönelttiğimi, onların beni içtenlikleriyle ve konuşma istekleriyle şaşırttığını hatırlıyorum. Bir arkadaşım bana, vajinasının giysi olarak kask giymek isteyeceğini söylemişti. O sırada bir Fransız dönemi yaşıyordu. Oyunu oturup yazdığımı kesinlikle hatırlamıyorum. Ben aracılık yaptım sadece. Vajina Kraliçeleri oyuna el koydu, beni de kullandılar. Oyuna hiçbir zaman hakim olamadım, bilinçli olarak şekillendiremedim. Aslında her şey benim dışımda gelişti. Kadınlarla vajinaları hakkında söyleşi yaparken, bir yandan da “gerçek” oyunumu yazıyordum. Sonunda, eşim Ariel Orr Jordan (şimdi, o zamanlar Vajina Kraliçeleri’nin hesabına çalıştığını anlamış bulunuyorum), beni ikna etti ve oyunu benimseyip bir plan yapmamı sağladı. Fakat yine de, “Vajina Monologları”nın benim eserim olduğunu düşünmüyorum. Sahneye çıkıyorum. Formda kalmak için spor yapıyorum. Sürekli “mocha frappuccino” içiyorum. Engel olmaktan kaçınıyorum. Hala çözemediğim birkaç konu: Kendimi hiç tiyatro oyuncusu olarak görmedim. Sahnede olduğumu “Vajina Monologları”nı 3 yıl oynadıktan sonra fark ettim. O ana kadar bana emanet edilen çok özel hikayeleri küçük bir grupla paylaştığımı sanıyordum. Birden ayıldım. Huzursuz oldum ve gerildim. Kadınları ve hikayelerini korumam gerektiğini düşündüm. Hikayeleri anlatırken kasılıp kalıyordum. Yüksek arkalıklı bir sandalyede oturmam gerekiyordu, ayaklarımı da bir yere dayıyordum. Sanki her gece bir uzay aracına biniyordum. Her yerde mikrofon kullanmam isteniyordu, sesimin kolayca duyulabileceği mekanlarda bile. Mikrofon bazen bir dümen, bazen de ünlem işareti görevini görüyordu. Önceleri, oyunu sahnelerken jartiyerli çoraplar ve erkek botları giyiyordum. Sonradan, yönetmenim botları çıkarmam konusunda beni ikna edince sadece yalın ayak oynayabildim. Oyun boyunca elimde 5, bazen 8 kart tutuyordum, üzerlerinde yazılanların hepsini ezbere bilmeme rağmen. Sanki o kartlar söyleşi yaptığım kadınları temsil ediyordu ve benim onların yanımda olmalarına ihtiyacım vardı. Vajina hikayeleri de beni buldu hep, tıpkı oyunu sahneye koymak veya şehirlerine davet etmek isteyen insanların beni bulduğu gibi. Ne zaman oyunda eksik kalan konuları kapsayacak bir monolog yazmaya niyetlendiysem bir türlü sonunu getiremedim. Mesela menopoz ve çift cinsiyetli kadınlar ile ilgili monologlar eksiktir. Denedim. “Vajina Monologları” iletişim ile şekilleniyor, kurguyla değil. “Vajina Monologları” var olduğu süre içinde pek çok akıl almaz, ama bir o kadar da mantıklı olay oldu. Bunlardan birkaçı: Gazete Başlıkları: BU KIZ AŞAĞIYA İNİYOR ( Marlo Thomas, TVM) BELEDİYE BAŞKANININ KARISI AĞZINI BOZDU (Donna Hanover, TVM) Old Vic’deki V-Day’in ertesi Londra’daki 6 gazetenin baş sayfalarım kırmızı tüy atkılar süslüyor – İngiltere’deki gazete bayileri vajina denizi gibi. TV: Regis ve Kathie Lee ile canlı yayın programında Kathie Lee GifFord ve Calista Flockhart stüdyodaki izleyiciler ile birlikte “vajina” diyerek tempo tutuyorlar. David Letterman “vajina” demeye çalışıyor ama başaramıyor. Barbara Walters “Görüş” programında TVM’nin onu utandırdığını ve tavırlarını çok sert bulduğunu itiraf ediyor. Sonra da sözlerini geri alıyor. CNN, TVM ile ilgili tam 10 dakikalık özel bir yayın yapıyor, ama bir defa bile “o” kelimeyi kullanmıyor. Vajina etkinlikleri: Glenn Close 2 bin 500 kişiyi bir araya topluyor ve “a..ık” diyerek tempo tutturuyor. Tovah Feldmanstern’e, bir kız lisesinde TVM oyununu yönetmesine izin verilmiyor, o da kendi adına yönetiyor. Bir kadın haham (Yahudi din görevlisi) bana, vajinal anlamlarını açıkladığı bir hamantasch (Yahudiler tarafından yapılan üçgen biçiminde kurabiye) gönderiyor. Bugün, Wesleyan Üniversitesi’nde Vajina Kursları veriliyor. Bir kadın rahmini imzalamam için onu kulisegetiriyor. Genç bir adam beni Atlanta Georgia’daki evine akşam yemeği için davet ediyor. Annesinin ve babasının da hazır bulunduğu yemekte, bize vajina salatası ikram ediyor. Baklagil filizlerini vulva kılı olarak kullanmış. Roseanne, 2 bin kişinin önünde iç çamaşırlarıyla “Vajinanız Nasıl Kokar?” bölümünü oynuyor. Doğaçlama olarak ilaveler yapıyor: Vajinanız nasıl kokar? Cevap: “Kocamın suratı gibi”. Alanis Morissette ve Audra McDonald “Yeniden Yorumlamak” bölümünü şarkı olarak seslendiriyor. Her oyun sırasında bayılan kadın ve erkek izleyiciler oluyor. Bu sık rastlanan bir durum. Genellikle hep aynı yerde tekrarlanıyor. Pek çok kişi bana değişik objeler getiriyor veya gönderiyor. El yapımı cam vajina heykelcikleri, klitoris şekerleri, vajina kuklaları, vulva lambaları, külah seklinde sanat objeleri. Londra’daki V-Day kutlaması için hazırlanan, dev bir vajina şeklindeki pastayı kesecek kimse bulunamıyor. Yüzlerce seçkin davetli, mor renkli pastayı elleriyle yiyor. Klitoris bölümü açık artırmaya çıkarılıyor ve Thandie Newton ona 100 sterlin ödüyor. “Vajina Monologları” dünyaya açılıyor, Çin ve Türkiye dahil, 20’yi aşkın ülkede sahneleniyor veya kitap olarak yayınlanıyor. V-Day, bağış toplama çalışmalarında kurumların inanılmaz direnci ile karşılaşıyor. Vajinal ürünler satan şirketler bile o kelime ile birlikte anılmaktan kaçınıyor. Kadınlar, “Monologlara” bilet ayırtmak için aradığında, hazırcevap satış memurları, onlara o kelimeyi söyleyemezlerse içeri giremeyeceklerim bildiriyor.

Eva Ensler – Vajina Monologları
PDF Kitap İndir |