Kategori: Dram

John Steinbeck – İnci (Anjel Selver Çevirisi)

Güneş ışınları kulübenin yarıklarından içeri sızarak çalılarla yapılmış evi ısıtmaya başladı. Coyotito yatağını ve onu tavana bağlayan ipleri de aydınlatmıştı bu ışınlar. Belli belirsiz bir kımıltı Kino ile Juana’nın bakışlarını asma yatağa çevirmelerine yol açtı. Ikǚ isi birden donakaldılar. Tavandan inen ipin üzerinde bir akrep ağır ağır yatağa yaklaşıyordu. Zehirli kuyruğu arkasında dümdüz uzanmıştı, ama […]

John Steinbeck – İnci (Oda Yayınları)

Kino gün ağarırken uyandı. Yıldızlar hâlâ parlıyordu ve doğuda ufku soluk bir pembelik bürümüştü. Horozlar ötmeye başlamıştı bile; erken uyanan domuzlar geceleyin gözlerinden kaçmış yiyecek bir şeyler bulabilmek umuduyla durmadan tahta parçalarını, dalları, öteye beriye itiyorlardı. Çalılarla yapılmış evin dışında bir sürü küçük kuş, yığınla balığın üzerinde kanat çırparak döneniyor, cıvıldaşıyordu. Kino gözlerini açtı. Kapının […]

John Steinbeck – İnci (Tomris Uyar Çevirisi)

Amerika’da 1930-1940 yıllarında yaşanan Büyük Bunalım döneminin en sevilen yazarı, hiç kuşkusuz John Steinbeck’tir. Steinbeck, 1902’de Salinas, Kaliforniya’da doğdu; toprakları bereketli, gelgelelim geçim koşulları açısından akıl almaz güçlüklerle dolu bir yörede. Daha ilk gençlik yıllarından başlayarak tarım ve sanayi işçilerinin yaşama biçimini, göğüsledikleri güçlükleri yakından gözlemledi. 1919’da girdiği Stanford Üniversitesi’nden 1925’te ayrıldı. Zaten amacı, resmi […]

John Steinbeck – Bilinmeyen Bir Tanrıya

Vermont’ta Pittsford yakınlarındaki Wayne çiftliğinde ürün koruma altına alınmış, kışlık odun kesilmiş ve ilk ince kar tabakası toprağı kaplamıştı. Bir öğleden sonrasının ilerleyen saatlerinde şöminenin yanındaki berjere yaklaşan Joseph Wayne babasının karşısına dikildi. İkisi de birbirine çok benziyordu. İkisinin de burnu iri, elmacık kemikleri çıkık ve sertti; ikisinin de yüzü, insan etinden daha sert, daha […]

John Fante – Toza Sor

Bir gece Bunker Hill’deki otel odamın yatağında oturuyordum, Los Angeles’ın tam ortasında. Hayatımın önemli gecelerinden biriydi çünkü otelle ilgili bir karar vermek zorundaydım. Ya öde, ya da çık: ev sahibemin kapının altından attığı notta böyle yazıyordu. Hassasiyet gerektiren önemli bir sorunla karşı karşıyaydım. Sorunu ışıkları söndürüp yatağa girerek hallettim. Sabah uyandım, daha fazla egzersiz yapmam […]

John Boyne – Çizgili Pijamalı Çocuk

Bruno, bir akşamüstü okuldan eve döndüğünde, başı hep öne eğik, gözlerini yerden kaldırmayan hizmetçileri Maria’yı odasında, dolabındaki bütün eşyaları, dört büyük sandığa doldururken bulmuş, çok şaşırmıştı. Hatta arkaya gizlediği özel eşyalarını bile alıyordu ki onlar kimseyi ilgilendirmezdi. “Ne yapıyorsun?” diye sordu, olabildiğince nazik olmaya çalışarak. Birinin, eşyalarını karıştırdığını görmekten mutlu olmasa da anne, Maria’ya saygılı […]

Johann Wolfgang von Goethe – Faust

Johann Wolfgang Goethe Johann Wolfgang Goethe 23 Ağustos 1749 tarihinde Frankfurt’ta doğdu. Varlıklı bir ailenin çocuğu olarak oldukça iyi bir eğitim gördü. Böylece çocuğun kapsamlı kişilik yapısı (baba tarafının akılcılığı ve anne tarafının yoğun duygusallığı) herşeye rağmen birarada varolabildi. Gençliğinde hukuk eğitimini doktoraya kadar sürdürmüştür ve gerçek anlamda edebiyata yönelmeden önce doğabilimi ve resim sanatı […]

Johann Wolfgang von Goethe – Faust (DoğuBatı)

1749 yılında Frankfurt’ta dünyaya gelen Johann Wolfgang von Goethe, içerik ve biçim bakımından sadece Alman Edebiyatının değil aynı zamanda dünya edebiyatının da en önemli eserlerinden biri olan iki bölümlük Faust trajedisini yazmaya başladığında henüz yirmili yaşların başlangıcındaydı. 60 yılda tamamlanan bu manzum trajedi, yazarının gençlik, olgunluk ve yaşlılık dönemlerinin izlerini taşır. Goethe, 16.2.1788 tarihinde Dük […]

Jodi Picoult – Kız Kardeşim için

Küçükken bana en anlaşılmaz gelen şey, bebeklerin nasıl yapıldığı değil, neden yapıldığıydı? Yöntemi anlamıştım; ağabeyim Jesse beni yeterince bilgilendirmişti – gerçi o zamanlar anlattıklarının yarısını kesin yanlış duymuştur diye düşünürdüm. Yaşıtım olan diğer çocuklar sınıfta öğretmen arkasını döndüğü an sözlüğü açıp penis ve vajina kelimelerine bakarlardı, ama ben başka ayrıntılara dikkat ederdim. Örneğin bazı anneler […]

Jerzy Kosinski – Boyalı Kuş

1939 yılının sonbaharı, İkinci Dünya Savaşı’nın ilk haftaları. Binlerce benzeri gibi, altı yaşındaki o küçük çocuk da, Orta Avrupa’nın büyük bir şehrinde yaşıyan annesiyle babası tarafından uzak bir köye gönderildi. Doğuya gitmeye hazırlanan bir yolcu, eline birkaç kuruş sıkıştırılınca; çocuğa bakabilecek bir aile bulmaya söz verdi. Anne ve baba, başka çare olmadığından, adama güvendiler. Oğullarını […]

Jens Peter Jacobsen – Marie Grubbe

Ihlamur ağaçlarının taçları altında duran hava esmerdi; kırlar, susamış tarlalar üzerinden yavaşça kaymış, içi güneşten korlaşmış ve yollardan kalkan tozlarla tozlanmıştı. Ama şimdi sık dal hevenklerinden geçerek temizlenmiş, taze ıhlamur yapraklarıyla serinlemiş ve sarı ıhlamur çiçeklerinin kokusuyla onu nemlenmiş, dolgunlaşmıştı. Böylece kımıltısız duruyor, hafif hafif titreyen yapraklarla, sarı beyaz kelebeklerin ışıltılı kanat vuruşlarıyla okşanarak açık […]

Virginia Woolf – Dalgalar

Güneş daha doğmamıştı. Deniz, gökyüzünden yalnızca, kumaşın kıvrımlarını andıran belirsiz kıpırdanmalarla ayrılıyordu. Yavaş yavaş tanyeri ağardıkça ufukta denizle göğün arasına, kara bir çizgi yayıldı; yol yol oldu gri kumaş yoğun çırpınmalarla birbiri ardından, derinden, birbirini izleyen, birbirini kovalayan, sürekli… Kıyıya yaklaştıkça yükseldi her çizgi, topladı kendisine, dağıldı, ak damlacıklardan ince bir örtü serdi kumlara. Uykusunda […]

Christina Baker Kline – Öksüzler Treni

Hayaletlere inanırım. Onlar bizi arkalarında bırakanlar ve sık sık ziyareƟmize gelenlerdir. Bu dünyada neler olup biƫğini kimse bilmez ya da umursamazken, onların etraķmda olduğunu, beni izleyip yaşadıklarıma şahitlik ettiklerini pek çok kez hissetmişimdir. Ben doksan bir yaşındayım. Bir zamanlar hayatımda olan herkes, artık birer hayalet. Bazen bu ruhlar bana insanlardan ya da Tanrı’dan daha gerçekmiş […]

Charles Dickens – Oliver Twist

Oliver Twist’in doğduğu yeri ve hangi koşullar altında dünyaya geldiğini anlatıyor Birçok nedenlerden ötürü adını söyleyemeyeceğim, uydurma bir ad vermeme de gerek olmayan bir kentin resmî yapıları arasında bir tanesi vardır ki büyük-küçük çoğu kentlerde benzeri bulunur: yani bir yoksullar evi. İşte bu yoksullar evinde, okur gözünde hiçbir önemi olamayacağı için yinelemem gerekmeyen bir tarihte, […]

Charles Dickens – Oliver Twist (Bordo-Siyah)

Charles Dickens 19. yüzyılda yaşadı. Çocukluğu çok sıkıntılı geçmiş, babası borçları yüzünden cezaevine girince Dickens okulu bırakıp, bir ayakkabı atölyesinde işçilik yapmış, daha sonra öğrenimini tamamlayıp hukuk alanında çalışmıştır. Dickens’ın yazar olarak ünü daha yaşadığı yıllarda öylesine yayılmıştı ki, Amerika’da konferanslar vermeye gittiğinde onu dinlemek isteyenler uzun bilet kuyrukları oluşturmuşlardı. Romanları dergilerde, gazetelerde “tefrika” ediliyor; […]

Charles Dickens – Büyük Umutlar

Soyadımız Pirrip, adım da Philip olduğundan küçüklüğümde bu iki adı bir arada söylemeye bir türlü dilim dönmez, anca “Pip” diyebilirmişim. Böylece adımı “Pip”e çıkarmışım, herkes de beni “Pip” diye çağıragelmiş. Soyadımızın Pirrip olduğuna babamın mezar taşı tanıktı; bir de köy demircisiyle evli olan ablam Mrs. Joe Gargery. Babam ile annemin kendilerini de, resimlerini de görmemiş […]