Florin Aftalion, Patrice Poncet – Monetarizm

John Maynard Keynes 1936 yılında, Batılı ekonomilerin işleyişine ilişkin yeni bir açıklama önerdi. Çoğu üniversite çevrelerinde derhal kabul gören bu yeni açıklama şekli, hızla eski öğretilerin yerim aldı. Savaş sonrası yılların yeni geleneksel görüşü haline gelen bu öğreti, ekonomik müdahalelere bir gerekçe oluşturduğundan siyaset adamlarının da beğenisini kazandı. 1946 yılında ölen Keynes’in eseri, sayılamayacak kadar çok çahşma ile yorumlanmış ve tamamlanmıştır. Ulaşılan teorik bütün, dünyaya ilişkin o derece uç bir görüş içermektedir ki, bazılarına göre yaşasaydı bu teoriyi ilk öne süren kişi tarafından dahi onaylanmazdı. Bir hükümetin konjonktürdeki gelişmeyi kesin bir şekilde denetleyebilmek için, bütçe ve maliye politikasını, özellikle de bütçe açıklanın kullanabileceği böylelikle kabul edilmiştir. Buna karşılık, para politikası ise bütünüyle etkisiz olarak nitelenmiştir. O sıralarda Chicago Üniversitesı’nde genç bir profesör olan Milton Friedman, bu görüşlere tepki olarak, 19401ı yıllann sonundan itibaren bir yardan paranın iktisadi önemim diğer taraitan da konjonktür politikalarının etkisizliğini kanıtlamaya çalışmıştır. Bu çalışmaya kısa süre sonra, “monetarizm” sözcüğünün babası olarak” gösterilen Kari Brunner ve çahşma arkadaşı Allan Meltzer gibi araştırmacılar da katılmıştır. Bu yeni düşünce okulu uzun süre maıjinal kaldı. Birçok çevrede, özellikle de Fransa’da, ciddiye dahi alınmadı. Ancak, altmışlı yılların sonuna doğru, beklenmeyen bir olay meydana geldi: enflasyon ile eşzamanlı işsizlik (veya stagflasyon). Keynesyen teoriler bu olaya açıklama getiremezken monetarist tezler bu iş için uygun gözüküyordu. İşte o dönemden itibaren bu görüşler etki alanlarını genişletmeye başlayarak birçok üniversitede öne çıkmış ve 7 bazı politik çevrelere kadar yayılmıştır. Hatta, kamuoyu tarafından henüz iyi tanınmamakla birlikte, bugün bazı hükümet politikalarına esin kaynağı oluşturmaktadırlar. Bu kitabın amacı monetarist görüşlerin daha iyi anlaşılmasına katkıda bulunmaktır.1 Bu nedenle kitap, temel makro-ekonomi kavramlarına yabancı olmayan okuyucuya seslenmektedir. Okuyucuya, bu görüşlerin derinlemesine bir incelemesi veya bu konuda özgün bir araştırma değil, monetarist düşünceyi desteklemekte kullanılan kanıtlar ve zaman zaman da bunların çürütülmesinde başvurulan karşı-kanıtlar sunulmaktadır. Ancak bu kitabın yazarları bunların ne birine ne de diğerine tümüyle katılmaktadırlar. Bir iktisatçının “monetarist” olarak nitelenebilmesi için olayların açıklanmasında aşağıdaki sekiz önermenin gerçeğe en yakın kestirimi sağladığını kabul etmesi gerekir.2 Önermelerin yanında hangi bölümde işlendikleri belirtilmektedir. 1) Para talebi sınırlı sayıda değişkenin kararlı bir fonksiyonudur (Birinci Bölüm). 2) Bir ekonomide belli bir andaki nominal para miktarı büyük ölçüde para otoritelerinin davranışlarıyla belirlenir (İkinci Bölüm). 3) Ekonomik karar birimleri, para arz ve talebi arasında ortaya çıkan her türlü farklılığı, finansal ve finansal olmayan aktiflerden oluşan portföylerinin yeniden dağılımı ile düzelmektedir (Üçüncü Bölüm). 4) Enflasyonun temel nedeni ekonomideki reel büyüme oranından daha yüksek bir parasal genişleme oranıdır (Dördüncü Bölüm). 5) Aşın hızlı bir parasal genişleme sırasında faiz oranları önce düşer. Sonra tekrar yükselerek önceki düzeyini aşar, zira bu yükselme para politikasının ortaya çıkardığı fiyat artı şı beklentisini de içermektedir. Para miktannı 1 Monetarist çalışmaların çoğu Amerika Birleşik Devletlerinde gerçekleştirildiğinden okuyucu bu ülkeye ilişkin göndermelerin çokluğunu şaşırtıcı bulmamalıdır. 2 Birçok yazar monetarizmi bir dizi önermenin yardımıyla tanımlamaya çalışmışlardır. Bunlardan en yenisi ve Thomas Mayer’e ait olanı, The Structure of Monetarism, New York, W. W. Norton, 1978‘de değişik iktisatçılar tarafından yorumlanmıştır. 8 azaltıcı bir politika uygulandığında ise bunun tersi görülür (Dördüncü Bölüm). 6) Yalnızca ekonominin yapısal koşullarına bağlı bir doğal işsizlik oram vardır. Konjonktür politikaları ile bundan uzun süreli olarak kurtulmak olanaksızdır (Beşinci Bölüm). 7) Borç veya vergi ile finanse edilen ek hükümet harca malan, reel gelir değişmediği sürece, özel harcamalarda da aynı tutarda bir artış meydana getirir (Altıncı Bölüm). 8) Bir hükümetin uygulayabileceği en iyi ekonomi politikası, enflasyonist olmayan bir büyümeye uygun düzenli bir parasal genişleme oranını sürdürebilmektir. Bu önerme öncekilerin bir sonucudur (Altıncı Bölüm). Daha ilerde görüleceği gibi, monetaristlerin bu sekiz önermeyi kabul etmeleri aralannda hiçbir görüş aynlığı olmadığı anlamına gelmez. Ancak karşıtlan arasındaki görüş farklılıklan daha da büyüktür. Buna rağmen karşıt görüştekilerin tümü bir arada “Keyneşyen” veya “NeoKeynesyen” olarak anılmaktadır. Bu kısaltmalar biraz aşın olmakla birlikte, anlatımın özlülüğünü korumak açısından gereklidir. Nihayet, yer yokluğundan ötürü, bu kitaptaki monetarizm tartışmasında, uluslararası ilişkilere veya büyümeye özgü sorunlann hiçbirine değinilmeyecektir.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir