Hajime Nakamura – Gotama Budha

Gotama Budha’1da, hayatına dair en eski metinlerdeki parça parça anlatımları bir araya getirerek Budha’nın hayatını büyük bir tarihi kişilik olarak yeniden kurmaya çalıştım. Gotama’nın tarihi gerçekliğini mümkün olduğunca ortaya çıkartmak için masal ve fanteziyle dolu geleneksel Budha biyografilerinden özellikle kaçındım. Gotama Budha’nm 1969’daki ilk basımının üzerinden yirmi yıldan fazla geçti. Bu zaman içinde bu alanda bir hayli akademik gelişme kaydedildi; benim kendi araştırmalarım da ilerledi. İlk baskıda hiçbir bariz hata olduğunu hissetmediğim halde, bu yeni baskıyla aşağıdaki alanlara bazı eklemeler yapma fırsatını yakaladım. 1) Nispeten daha geç döneme ait bir kaynak metinde bile son derece eski gelenekler yer alabilmektedir; bu katmanlar belirlenip ortaya çıkarılmalıdır. Bu da çok karmaşık bir yöntem gerektirir. Bu araştırmaların sonuçlarını mümkün olduğunca bu baskıya dahil ettim. 2) Arkeolojik keşifler devam etmektedir. Bu bulguların konumuza en faydalı olacak şekilde nasıl nakledileceğini düşünmeliyiz. 3) Budha efsanesine ilişkin Budist sanat, çoğu kez mite ve fanteziye dayansa da, belli bir tarihi gerçeklik yansıtabilmektedir. Bunu araştırmaya giriştim. 4) Geçen yirmi yıldan bu yana Palice ve Sanskrit metinlerdeki son derece eski katmanları Japoncaya çevirmeye çok zaman ayırdım. Bu çevirileri metne dahil ettim. Ayrıca metinde geniş ölçüde kullandığım Nidanakatha gibi çalışmaları da çevirdim. Efsane ile tarihi birbirinden ayırt etmenin ve anlamanın zor olduğu yerlerde okuyucuya kendi kararını vermede yardımcı olması için kısa yorumlar ekledim. Budha’nın tarihi gerçekliğini göstermede ya da hayatının tarihi olaylarını aydınlığa kavuşturmada tam olarak başarılı olduğumu düşün- meşem de, okuyucuları gerçek Gotama’ya biraz daha yaklaştırabilmiş olduğumu ümit ediyorum. Çabalarım yetersiz kaldığı halde, sürekli olarak, Gotama Budha’ya tarihi bir kişilik olarak ışık tutma amacıma olabildiğince yaklaşmaya çalıştım. Gotama’mn tarihi biyografisini yazarken, zamanının sosyal ve politik geçmişini göz önünde bulundurmak gerekir. Indoshi (Hindistan Tarihi, 1. cilt) adlı kitabımda bu konuyu ayrıntılı olarak işlediğim için burada kısaca değindim. Erken Budizm konusunda, ilki bu olan, sekiz cilt yayımladım. Çalışmaların sayısına rağmen, bunların konuyu eksiksiz ve geniş kapsamlı işlendiği söylenemez. Sadece Palice derlemenin çevirisi yetmiş ciltten fazla tutuyor, bunun ayrıntılı çalışması ise daha yüzlerce cilt gerektirir. Benim kendi çalışmam, gerekli oldukça daha geç kaynaklardan eklenen malzemeyle en eski metinsel katmanlara yoğunlaşmıştır. Bu nedenle, bu kitap formatif tarih bakış açısından yazılmış geniş kapsamlı bir denemenin ötesine geçmez ve ancak tarihöncesi metinleri kavrayıp değerlendirmek için gösterdiğim çabalarımın bir belgesi olarak düşünülebilir. x iv 22 Kasım 1991 Japonca Birinci Baskıya Önsöz B udha’nın yaşamöyküsünü yazma amacım, Budizmin kurucusu ve iki bin yıldan fazladır insanlığın öğretmeni olan Gotama Budha’nın gerçek hayatının elimden geldiğince izini sürmektir. Bu, efsaneye dayalı bir geleneksel biyografi değildir, o tür literatürü de incelemez. O tür çalışmalar büyük miktarda mitolojik malzeme içerir; Budha’ya atfedilmiş öğretiler arasında bile onun adına yapılmış geç dönem eklemeler çoğunluktadır. Şakyamuni’nin [Gotama Budha], tarihi bir kişilik olarak, gerçek hayatına olabildiğince yaklaşmak amacıyla geç dönemlerde eklenen öğeleri atmak için elimden geleni yaptım. Gerektiğinde efsanevi biyografik edebiyata başvurduğum halde, çalışmamı onun üzerine kurmadım. Aksine, Gotama’nın hayatının gerçekliğini ortaya çıkarmak amacıyla, (aslında efsanevi biyografilerden daha eski olan) gerçek sözlerini incelemek için metinlerin analizini yaparak, en eski Budist metinlerde geçen çeşitli olay kayıtlarını kullandım. Son zamanlara dek âlimler, bu tür metinsel malzemede Palice ve Çince sutralarla yetiniyorlardı, ama artık Tibet kaynaklarının bolluğu kadar, Orta Asya’da keşfedilmiş Sanskrit versiyonlardan yararlanan karşılaştırmalı çalışmalar da yayımlanmaktadır. Bunun, akademik araştırmaya büyük yardımı olmuştur. Ancak sadece farklı metinleri karşılaştırmak yeterli değildir. Bu yüzden Budha’nın hayatının bazı özelliklerine ışık tutmak ve Hint düşünce tarihindeki önemi açısından düşünmek için Hint eğitimi bilgimi de kullandım. Yerinde yapılan incelemelerle birlikte, arkeolojinin sağladığı belgeler de önemlidir. Bu türden çeşitli unsurların bir araya getirilmesiyle, umarım tarihi gerçeğe yaklaşabilen bir Gotama hayatı kurabilmişimdir. Hayıflandığım tek şey, istediğim her şeyi gerçekleştirmemi önlemiş olan kısıtlarımdır. Böyle bir biyografi Budistlerin Budha hakkında değerli saydıkları bazı düşünceleri yıkabilir ve okurlarımın fikirlerinin tam tersi bir tablo çizebilir. Böyle olursa üzülürüm, ama bunun kaçınılmaz olduğunu düşünüyorum. Tarihi bir çalışma, roman değildir; tarihsel gerçeği arar. Eleştirel çalışmayla gün ışığına çıkan Gotama Budha kişiliğiyle doğrudan ilişki kurarak, derin anlamı olan bir şeyler öğreneceğimizden eminim. Tarihi bir kişilik olarak Gotama’nın hayatının izini sürmek geniş çaplı bir çalışmayı gerektirir. Burada, belgeyi en eski metinlerde ve yorumlarında ortaya çıktığı haliyle düzenleyip sunmaya yoğunlaşmış olsam da, geç dönem efsane literatürünün değersiz olduğunu hiç düşünmüyorum. Yine de Budha’nın hayatını yeniden kurarken ana kaynak olarak tarihöncesi metinleri yeğledim. Geride kalan bazı düşünsel sorunlar varsa da onları daha sonraki bir cilde bırakmak istiyorum. Buradaki bütün tarihi araştırma yollarından hiçbir şekilde yorulduğumu hissetmiyorum, çözülmesi gereken daha birçok sorun var. Bu sorunların başlıcası, bugüne kadar gelen tarihöncesi unsurları ve gerçek olayları yansıttığına inanılan bölümleri incelemek için geç dönem Budha biyografilerini araştırma ihtiyacıdır. Bu, kısa bir sürede halledilemeyecek kadar karmaşık bir iş olduğundan, istemeyerek de olsa daha ileriki bir tarihe bırakmak zorundayım. En eski malzemenin incelenmesiyle yapılan bu çalışmayla yetinmem gerekiyor. Biyografik literatürde bulunan en ünlü geleneklerin neler olduğundan bahsetmediysem, bu, geleneklerin en eski metinlerde görülmemesi yüzündendir. İleriki bir tarihte bu meseleye daha ayrıntılı biçimde devam etmeyi ümit ediyorum.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir