Salı günü benim anneanne günümdür. Anneannemi çok severim çünkü her zaman çubuk şeklinde akide şekerleri ) getirir. Şaka olsun diye şöyle der: “Akide şekeri tıpkı bana benzer: Kolay kolay bitmez.” O salı günü annem: – Git ellerini yıka, Lusi, dedi. – – I ;Dl Mutfaktaki saate bakhm. Aa! Saat yedi buçuk. Sordum: – Anneannem kaçta gelecek? -Git ellerini yıka, diye tekrar etti annem. Ben de tekrar ettim: – Anneannem kaçta gelecek? – Ağabeyine söyle bilgisayar oyununu bıraksın artık, diye cevap verdi annem. Yemek yiyoruz. Üçüncü defa sordum: – Peki anneannem? O yok mu? 6 – Yoksa yoktur, diye saçma bir karşılık verdi annem. Ama aynı anda gözlerinde korkunç bir şey gördüm. Hani bazen nehirlerin üzeri buğuyla kaplanır ya. Tıpkı onun gibi. Annemin gözleri de gözyaşlarıyla kaplanmıştı. Etrafını doğru dürüst göremediğinden alnını dolabın kapağına vurdu. Dolabı yumruklayıp söylendi: – Kim açık bıraktı gene bu dolabın kapağını? Adrien! Kes artık şu oyunu! / Masada, hep sıkıcı şeylerden bahsedildi. Sıkıcı şeyler dediniz mi bir numara babamdır. Ondan sonra Adrien gelir. Hele ikisi beraber kilobaytlardan, megabitlerden filan bahsetmeye başladılar mı yandık. Bilgisayar dinlemekten gına geldi. Salı günleri anneannem eski zamanları anlatır. İkinci Dünya Savaşı’nda Almanların Fransa’yı işgal ettikleri günleri. En sevdiğim de anneannemlerin evinde kalan Alman subayının hikayesidir. Anneannem ona devamlı şakalar yaparmış. Mesela, bi8 sikletinin lastiklerinin havasını indirirmiş. Bunlar savaş hikayeleridir ama içlerinde katiyen ölüme yer yoktur. Anneannem üzücü şeylerden hiç bahsetmez. Yemekten sonra meyvelerimizi yerken sordum: – Haftaya salı gelecek mi anneannem? Babam anneme baktı. Şaşırmış görünüyordu: – Ona söylemedin mi? –� Annem, gözlerinin dolduğunu kimse görmesin diye masadan kalkh. Sürahiyi kaptı. Sanki sofrayı topluyormuş gibi yaparak mutfağa gitti. – Anneannen bu sabah biraz rahatsızlandı, diye açıkladı babam. d . ı. ? O anda gözyaşlarına boğuldum. – Kanaviçemi nasıl bitireceğim ben şimHıçkırdım. – Anneannem kanaviçemde bana yardım edecekti! Anneannem bana bir kanaviçe hediye etmişti. Kumaşın üzerine bir ayıcık işliyordum. İpliği her seferinde doğru yerden geçirmek çok zor. – Kanaviçe mi? Amma boş iş, diye alay etti Adrien. Avazını çıktığı kadar bağırdım.

Elvire Murail – Canım Ninem
PDF Kitap İndir |