Necip Fazıl Kısakürek – Reis Bey Ve Parmaksız Salih

Mutlak Dman halinde (tez)lerın (tez)ine sahip olan biz, tiyatrodan üstün ve dokunaklı âlet kabul edebilir miyiz? Edemeyiz ama işte -hamdolsun- o mutlak iman yüzünden bugünkü Türk (!) Tiyatrosu bize kapılarını kapatmış bulunuyor; biz de ona, yerle göğü birbirine katacak olan tiyatromuzla karşılık veremiyoruz. Dedik ya, Dstikbâli ve bu arada istikbâlin aktörünü bekliyoruz… 1 F. K. /Ekim 1976 BDRDNCD PERDE ŞAHISLAR (Sahneye çıkış sıralarına göre) OTEL KÂTDBD MÜBAŞDR BDRDNCD BAR KIZI DKDNCD BAR KIZI KOYLU MÜŞTERD TAŞRALI MÜŞTERD YELDDRMELD KADIN REDS BEY MAHKÛM BDRDNCD AVUKAT KUMARHANE GARSONU DADI BDRDNCD GARDDYAN DKDNCD GARDDYAN HAPDSHANE MUDURU SAVCI KATIL KARABORSACI MEMUR YANKESDCD SAHTE HÂKDM TABLO 1 [Mesudiye otelinin holü… Cephede, holün sokağa bakan vitrini… Vitrinde, otelin ismi tersinden okunuyor, sol dip köşede, girinti şeklinde iki duvarlık bir dirsek. Dirseğin sağ duvara bakan uç tarafında, camlı giriş kapısı. Dirseğin cephe duvarında da, yukarı kattan inen ve dirseğin ön ucundan bükülüp cephe istikameti bulan merdiven… Sağda, sağ ön köşeye geçit bırakan müracaat gişesi… Gişenin arkasında ve duvarda, anahtar hücrelerinin çerçevesi… Merdiven kıvrığının sağ duvara bakan tarafında, vitrinin ortasında, giriş kapısıyla gişe arasında, ön planın sol ve orta yerinde, beyaz örtülü masalar ve iskemleler… Sağ ve sol köşelerde iki büyük koltuk… Göze çarpan her şey kenar semtte, orta halli bir otel manzarası gösteriyor.] (Otelin holü loş… Vitrinde, batan güneş altında, sokağın sıra binaları… Gişede, otel kâtibi… Vitrinin ortasındaki iskemlede, Anadolu tüccarı kılıklı, kravatsız, kasketli bir adam: Taşralı müşteri. Merdiven kıvrımı önündeki iskemlede de mübaşir. Mübaşir yanındaki masada kocaman bir evrak çantası ve resmî mübaşir kasketi. Otel kâtibi, gişenin üstüne bir gazete sermiş ve ona eğilmiş vaziyette.


Sükût.) OTEL KATDBD — (Başını kaldırmadan mübaşire) Nişantaşı cinayetine ne dersin? MÜBAŞDR — Gazete okuyanlardan duydum. OTEL KATDBD — Sen tut, yedi katı tıpış tıpış çık, çatı katındaki dairesinde oturan ihtiyar kadını boğ, elmaslarını al, sıvış! MÜBAŞDR — Sen dediğin kim? OTEL KATDBD — Oğlu… Üstelik biricik mirasçısı… MÜBAŞDR — Bundan haberim yok! OTEL KATDBD — Aynı gece, sabaha karşı yakalanmış… Tophanede, bitirim yerlerinden birinde… MÜBAŞDR — Ne biçim iş? Apartman sahibi kibar kadının oğlu, bitirim yerinde ne arar? OTEL KATDBD — Belli olur mu? Kumara düşkünmüş… Eroine de alışmış… En âdi insanlarla, en kötü yerlerde düşüp kalkma illeti… Sosyete hastalığı. (Vitrinde, bir gazete müvezziinin koşarak geçtiği görülür.) DIŞARIDAN MÜVEZZDNDN SESD — Nişantaşı cinayetini yazıyor! Elmaslar kadının oğlunda çıktı! (Sükût… Otel kâtibi ve Mübaşir, karşılıklı bakışırlar. Vitrinin ortasındaki iskemlesinde, taşralı müşteri başını sokağa çevirir. Müvezzinin sesi uzaklardan geliyor!) DIŞARIDAN MÜVEZZDNÎN SESD — (Gittikçe kaybolarak) Cinayeti yazıyor! Bitirim yerinde kibar katil!… OTEL KATDBD — (Mübaşire) Nasıl haberiniz olmaz? Bak, kenar mahallelere kadar bütün Dstanbul çınlıyor! MÜBAŞDR — Biz işleri, mahkemeye geldikten sonra öğreniriz. OTEL KATDBD — Bu işin muhakemesi sizde mi görülür? MÜBAŞDR — Belki!… (Vitrine bakar) Nerede kaldı bizim Reis bey? (Vitrinde, karşı pencerelerde tek tük pırıldamaya başlayan ışıklara göz dikerek) Gece oldu! OTEL KATDBD — Dstersen, çantayı bize bırak!… Gelince verelim… MÜBAŞDR — Olmaz! Kendisine, eline teslim etmeliyim. Huyunu bilmez misin? OTEL KATDBD — (Gazeteye eğilir) Nasıl bilmem! (Durak, gazeteye dikkat) Dşe bak sen! Hâdiseden iki saat sonra, Dzmit’ten apartmana telefon edip annesini sormuş. (Merdivenden, aşüfte tavırlarla, topuklarını şakırdatarak, gayet bayağı dekolteler içinde, sırtlarında birer âdi etol, birinci ve ikinci bar kızları inerler. Birinci, ikincisine nisbet-le, mübalâğalı şekilde oynak. Dkincisinde, bir dikkat, vekar ve birinciye karşı murakabe tavrı. Otel kâtibi, taşralı müşteri ve mübaşir onlara bakarlar.) BDRDNCD BAR KIZI — (Gişenin önünden kapıya doğru bir kavis çevirirken, Otel katibine) Merhaba, Kâtip Bey! 11 10 OTEL KATDBD — Merhaba küçük hanım! (Birinci bar kızı, uzaktan Amerikanvâri bir veda işareti çakıp kapıya yürür. Dkincisi arkasında, Otel Kâtibine gülümser. Kapıya yürürler. Çıngıraklı kapı, çınhyarak açılır. Kızlar, kalçalarını oynatarak kaybolurlar. Yine çınlayarak kapanan kapı… MÜBAŞDR — (Otel Kâtibine) Hoppala!… Ben de bu oteli, koca Ağır Ceza Reisinin oturduğu temiz bir yer sanıyordum. OTEL KATDBD — Yine öyledir.

Dstanbul’un en temiz otellerinden sayılır. Müşterileri hep Anadolulu… MÜBAŞDR — (Eliyle kapı tarafını gösterir.) Ya bu yosmalar?… OTEL KATDBD — Onlar her akşam bu vakit uyanıp çıkarlar. Sabaha karşı da gelirler. Başka bir suçlarını göremeyiz biz… Paralarını da tıkır tıkır öderler. MÜBAŞDR — Bu kadarı yeter mi?. OTELDN KATDBD — Tabîî yeter! Sizin Reis Bey de, gece başlayınca gelir, odasına kapanır, kimseyle lâf etmez, kimseyi yanma almaz; şafakta da çıkar, gider. Farkları ne?…

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir