Eskiden Belçika polis kuvvetlerinin başında olan dostum Hercule Poirot bir rastlantı sonucu Styles Olayı’na karışmıştı. Bu işteki başarısı ona büyük bir ün kazandırınca bundan
sonra kendini tümüyle cinayet olaylarının çözümüne adamaya karar verdi. Somme’da yaralanıp malülen emekli olup da ordudan ayrıldığım zaman Londra’da onunla aynı evi
paylaşmaya başladık. Çözdüğü cinayetlerin ve olayların çoğu hakkında birinci elden bilgi sahibi olduğum için içlerinden en ilginç olanlarından bazılarını seçmem önerildi. Bu durumda
zamanında çok büyük bir ilgi uyandıran karmaşık olaylar dizisiyle işe başlamaktan daha iyisini yapamazdım. Zafer Balosu olayını kastediyorum.
Bu olay, Poirot’nun kendine özgü yöntemlerini daha karanlık ve belirsiz gözüken diğer olaylar kadar net olarak sergilemeyebilir, ama çok özel bazı yönleri, işe karışmış ünlü kişiler ve basında yarattığı büyük sansasyon nedeniyle çok konuşulan bir dava olmuştur. Bu nedenle Poirot’nun sayesinde olayın çözümlendiğini tüm dünyaya duyurulmasının yerinde
olacağını düşündüm.
Güzel bir ilkbahar sabahı Poirot’nun dairesinde oturuyorduk. Her zamanki gibi şık ve zarif olan dostum, yumurta biçimli başını bir yana eğmiş, bıyığına yeni bir pomatı özenle
sürmekle meşguldü.
Zararsız bir gösteriş merakı da Poirot’nun özelliklerinden biriydi. Ama düzenli ve sistemli çalışmaya duyduğu yoğun merakının yanında bunun sözü bile edilmezdi. Okumakta
bulunduğum The Daily Newsmonger yere kaymış, ben de derin düşüncelere dalmıştım ki, Poirot’nun sesini duyarak kendime geldim.
“Seni bu kadar düşündüren nedir dostum?”
Agatha Christie – Hercule Poirot – Hercule Pairot İz Üzerinde
PDF Kitap İndir |