Bir kitabın yazılışı, bir esaretin ürünü ve tanıklığıdır daima. Gerçekten yazdığımızda, bizim farkına varmamızdan çok önce bizi esir almaya başlamış, hem belirgin, hem anlaşılmaz bir meseleden kurnılmak için yazarız; ne var ki, -bize özgürlük değilse bile, en azından son noktayı koymanın vereceği rahatlatmayı bağışlamasını beklediğimiz- yazma eylemi, sebeplerini irdeleyerek esareti yoğunlaştırır, bizi zehirler, sürekli bir […]