2001 yılının kasım ayında Kabil’e geldiğimde ilk tanıştığım insanlardan biriydi Sultan Han. Tacikistan sınırında, Hindikuş Dağlarında, Panşir Yaylasında, Kabil’in kuzeyindeki steplerde Kuzey Đttifakı’nın komutanlarıyla altı hafta geçirmiştim. Taliban’a karşı başlattıkları saldırıyı izlemiş, cephede topraktan yapılmış kulübelerde, taş zeminde uyumuştum. Kamyon kasalarında, askeri araçlarda, at üstünde ya da yürüyerek yol katetmiştim. Taliban rejimi düştüğünde, Kuzey Đttifakı […]