Guy Debord – Gösteri Toplumu

Gösteri Toplumu ilk olarak, Kasım 1967’de Paris’te Buchet-Chastel yayınevi tarafından yayımlandı. 1968 olayları kitabın tanınmasını sağladı. Tek bir kelimesini bile değiştirmediğim kitabın, yeni baskıları 1971 yılından itibaren Champ Libre yayınevi tarafından yapıldı; bu yayınevi, editörü Gerard Lebovici’nin 1984 yılında öldürülmesinden sonra Gerard Lebovici adını aldı. Yeni baskılar 1991 yılına kadar düzenli bir şekilde bu yayınevinde birbirini izledi. Şimdiki baskı da 1967 baskısının kelimesi kelimesine aynısı olarak kaldı. Zaten aynı kural Gallimard’dan yayımlanacak bütün kitaplarımın yeni baskıları için de geçerli olacaktır. Ben kendini düzelten biri değilim. Böyle bir eleştiri teorisi değiştirilmemelidir; ilk kez bu teorinin doğru bir şekilde tanımladığı uzun tarihsel dönemin genel koşulları çürütülmediği sürece bu teori de değiştirilmemelidir. Dönemin kaydettiği gelişmenin sürekliliği gösteri teorisini doğrulamaktan ve sergilemekten başka bir şey yapmamıştır, dolayısıyla burada tekrarlanan açıklama pek seçkin olmayan bir anlam içinde tarihsel yanıyla ele alınabilir: 1968 mücadeleleri esnasında ulaşılan en aşırı konumun ne olduğuna ve dolayısıyla da daha 1968’de neyi bilebileceğimize tanıklık eder. Bu dönemin en enayileri bile o günden bugüne bütün yaşamlarındaki düş kırıklığıyla; “yaşamın görünür hale gelmiş yadsınması”nın, “meta-biçimine bağlı nitelik kaybı”nın ve “dünyanın proleterleştirilmesi”nin ne anlama geldiğini anlayabilmişlerdir. Bununla birlikte, aynı sürecin devamında ortaya çıkan en belirgin yeniliklerden söz eden diğer gözlemleri de zamanı içinde ekledim. 1979 yılında, kitabın İtalyanca yeni bir çevirisine yazdığım bir önsöz vesilesiyle, gösteri gücünün kullanılmasının tıpkı hükümet etme tekniklerinde olduğu gibi, endüstriyel üretimin doğasında da yol açtığı fiilî değişiklikleri ele aldım. 1988 yılında yazdığım Gösteri Toplumu Üzerine Yorumlar, daha önceleri “yoğunlaşmış gösteri” ile “yaygın gösteri”nin birbirine rakip saltanatları arasında var olan “gösterinin dünya çapındaki işbölümü”nün, ortak biçim olan “bütünleşmiş gösteri”de bu iki türün kaynaşmasıyla sona erdiğini net bir şekilde göstermiştir. 1967’den önce olup bitenlerden söz ederek eski biçimleri bazı karşıt uygulamalara göre ayırt eden 105. tez düzeltilerek bu birleşme kısaca özetlenebilir.


Sınıf iktidarındaki Büyük Bölünme’nin uzlaşmayla tamamlanması sonucunda ortaya çıkan bütünleşmiş gösterinin birleşik uygulamasının, günümüzde, bir yandan algıyı “polisiye yöntemlerle değiştirirken” (bu koşullarda polis de tamamen yenidir) diğer yandan da “İktisadî yöntemlerle dünyayı değiştirdiğini” söylemek gerekir. Bu kaynaşma bütün dünyanın İktisadî ve politik gerçekliği dahilinde zaten üretilmiş olduğu içindir ki dünya nihayet kendini resmen birleşmiş ilan edebilmektedir. Ve aynı zamanda güç ay-rılığının evrensel olarak geldiği durum o kadar vahimdir ki bu dünya tez elden birleşme ihtiyacını; ve gösteri tarafından tahrif edilmiş ve güvence altına alınmış olan dünya pazarının uzlaşımsal örgütlenmesine tek bir bütün halinde katılma ihtiyacını duymuştur. Ama sonuçta birleşemeyecektir.

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir