Resuliler – Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi – 35

Yemen’de 1229-1454 yılları arasında hüküm süren muhtemelen Türkmen asıllı bir hânedan. Adını kurucusu el-Melikü’l-Mansûr Nûreddin Ömer’in dedesi olup Abbâsîler’in Eyyûbîler’e gönderdiği elçiler arasında yer aldığı rivayet edilen Muhammed b. Hârûn b. Ebü’l-Feth er-Resûl’den alır. Hânedanın etnik kökeni hakkında çeşitli görüşler ileri sürülmüştür. Üçüncü Resûlî sultanı elMelikü’l-Eşref II. Ömer’in Ŧurfetü’l-aśĥâb adlı eserine dayanan muahhar kaynakların büyük bir kısmı, Muhammed b. Hârûn’un nesebini Kahtânîler’in Kehlân koluna mensup Gassânîler’e bağlayarak onun Arap olduğunu, ancak neslinden gelenlerin daha sonra Türkmenler’in yaşadığı bölgelere yerleştiklerinden kimliklerini yitirip Türkçe konuşmaya başladıklarını iddia etmiştir (Abdülbâkī b. Abdülmecîd el-Yemânî, s. 85; Ali b. Hasan el-Hazrecî, I, 25-27). Resûlîler’in ikinci sultanı elMelikü’l-Muzaffer I. Yûsuf’un müşaviri İbn Hâtim’in bu hânedanla ilgili en eski ve en güvenilir kaynak olarak kabul edilen es-Simŧü’l-ġāli’s-semen fî aħbâri’l-mülûk mine’l-Ġuz bi’l-Yemen (Yemen’de Oğuz meliklerinin tarihi) adlı eserine bu ismi vermesi ve içinde yukarıdaki rivayetlerden hiç bahsetmemesi bu rivayetlerin sonradan uydurulduğu izlenimini vermektedir. Irak’a yerleşerek Abbâsî halifeleri nezdinde Eyyûbîler’e birkaç defa elçi gönderilecek kadar itibar kazandığı ileri sürülen Muhammed b. Hârûn’un adına dönemin kaynaklarında rastlanmamasını ve hangi Abbâsî halifesi devrinde elçilik yaptığının belirtilmemesini dikkate alan Zetterstéen de bu rivayeti şüpheyle karşılamaktadır (el-Melikü’l-Eşref er-Resûlî, neşredenin girişi, s.


32-33). Arap tarihçilerinin genellikle, yabancı kökenli hânedanları Arap nesebine bağlama eğilimi gösterdiğini ifade eden bazı araştırmacılar da hânedan mensuplarının Türkçe konuşmasına dayanarak Muhammed b. Hârûn’un Selçuklu hareketiyle bölgeye gelen Oğuzlar’ın bir boyundan olmasını daha muhtemel görmektedir (Bosworth, s. 108; EI² [İng.], VIII, 455). Resûlîler’in yönetimlerini halka kabul ettirebilmek için neseplerini Kahtânîler’e bağlamış olması da mümkündür (tartışmalar için bk. M. Abdülâl Ahmed, s. 46-56).

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir