Bertell Ollman – Yabancılaşma

“Marksizm” özünde Marx’ın kapitalizm yorumu; toplumumuzun nasıl işlediği, nasıl gelişmiş ve nereye yönelmiş olduğu hakkındaki incelemesinin tamamlanmamış sonuçlarıdır. Marx’ın çalışmalarında ilgilendiği öncelikli konular, birbirleriyle ilişkileri içinde insanlar ile bu insanların ürünleri ve eylemleridir. Bunlar, sınıf mücadelesinin her iki cephesinde savaş veren, emek güçlerini satan ve bu gücü satın alan insanlardır. Marx, bulgularını genellikle üretim tarzı, sınıf ve değer gibi insan dışı etkenlerin çevresinde düzenliyor olsa bile, onun yabancılaşma teorisi, eylemde bulunan ve eylemlerin nesnesi olan bireyi bu yorumun merkezine yerleştirir. Bu kuramda, insanın toplum ve doğayla kurduğu gerçek ve gerçekleşmesi muhtemel ilişkileri incelemek üzere önerilen konumlanma noktası insanın kendisidir. Böylece insanın kim olduğu ve ne yaptığı, içinde bulunduğu koşulların uzantısı olmaz, tersine, içinde bulunduğu koşullar onun kim olduğu ve ne yaptığının uzantısı haline dönüşür. Elinizdeki kitabın amacı, tam da bu konumlanma noktasından bakarak yapılan ve günümüzde “yabancılaşma” kavramının oldukça ilgi uyandırmasına rağmen fazla bilinmeyen böylesi bir kapitalizm analizine açıklık getirmektir. Ancak Marx’ta birey, kuramın bir ürünüdür. Marx’ın insanların nasıl göründüğü, neler hissedip düşündükleri; hangi dürtülerin onları ne kadar etkilediği ve (başka bir düzlemde) hem mevcut hem de yeni koşullar altında neler yapmaya muktedir olduklarına dair bir anlayışı vardır. Bu nitelikleri olmadan insanlar, olaylara, Marx’ın varsaydığı tarzda karşılık vermez yahut veremezlerdi. Çünkü, maddi koşulların Marx tarafından tarif edildikleri gibi olduklarını kabul etsek bile, kendi durumlarına başka eylemleri olanaksız ya da fazlasıyla olasılık dışı kılacak nitelikleri taşımadıkları sürece, insanların, Marx’ın yaptıklarını ve yapacaklarını söylediği şekilde tepki göstermelerini gerektirecek hiçbir şey yoktur. Sonuç olarak, bireye odaklanan açıklayıcı bir toplumsal kuram olarak yabancılaşmanın her tür yorumu, Marx’ın insan doğası anlayışının ayırt edici yanını netliğe kavuşturarak işe başlamak zorundadır. Göründüğü kadarıyla, Marx, başka yazarların insan hakkındaki görüşlerinin ve bir dereceye kadar da, insanın kendi geniş kuramları içindeki konumunun öneminin farkındaydı; ama, kendi görüşlerinin ve insanın kendi geniş kuramı içindeki konumunun önemi hakkındaki farkındalığı kısmi ve kesintiliydi. Fakat bu konuda kendi katkısının farkına ancak kısmen ve ara sıra varabilmiştir. Örneğin, “felsefi bilincimiz öyle düzenlenmiştir ki, sadece algıladığı insan imgesi ona gerçek insanmış gibi görünür” der, ama bu bilgece iğneli söz hiçbir zaman içe dönük olarak kullanılmaz.


  “Hakiki Sosyalistler”, “Alman dar kafalısı”nı tipik insan saydıkları ve onun niteliklerini herkese atfettikleri için kınanır.   Bentham, aynı şeyi kendi ideali olan İngiliz esnafı için yapmakla suçlanır. Ne var ki, Marx’ın bu yazarların görüşlerine yönelik temel itirazı, tarihsel olmamaları, insan karakterindeki, toplumsal koşullardaki değişimleri izleyen dönüşümleri hesaba katamamalarıdır. Birey, basitçe, göründüğü şeyden ibaret sayılır, veri kabul edilir; sanki yer ve gökle aynı düzene tabidir. Marx bireyin, basitçe nasıl görünüyorsa, verili durum olarak, öyle ele alınmasını, kendi zamanının bir ürünü olarak değil de yer ve gökle aynı nizama tabi olarak değerlendirilmesini tarihin her dönemine damga vurmuş bir yanılsama şeklinde açıklar.  Oysa Marx’a göre aynı toplumda var olan farklı yaşam koşulları, insan doğasının çeşitlenmesine neden olur. Örneğin, kapitalistlerin ve işçilerin birbirlerine zıt niteliklerinin, bu sınıfların içinde yaşadıkları koşulların farklılığından kaynaklandığı söylenir. Açıktır ki, bu toplumsal faktörleri dikkate almayan bir insan doğası anlayışı baştan hatalıdır. Ancak, Marx’ın yaptığı gibi bu faktörleri dikkate almak demek, bir insan doğası anlayışına sahip olmamak değildir. Sadece, bu yeni faktörlerin eklenmesiyle insan doğası anlayışı daha karmaşık hale gelmiştir.

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir