Alice & Claude Askew – Hayalet Öyküleri

‘Ne mükemmel bir mehtaplı gece!’ sözcükleri döküldü Alymer Vance’in dudaklarından, ardından döndü ve bana tuhaf tuhaf baktı. Biz Surrey’de aynı küçük handa konuklardık ve hoş kokuların olduğu serin ve güzel bahçede oturuyorduk. ‘Ay ışığı olması seni etkiler mi?’ diye sordu Vance. ‘Böyle bir gece seni belirsiz arzularla doldurur mu? Evrenin sırrını keşfetmek için yüreğin bir özlemle dolar mı?—Ya da belki de geleceği öğrenebilmek için.’ ‘Evet,’ diye yanıtladım yavaşça, ardından ona döndüm. ‘Sen derin bir spiritüel fenomen çalışması içindesin değil mi Vance? “Hayalet Dairesi” adına yıllardır araştırma yürüttüğünü duymuştum.’ Vance başını salladı. ‘Hayır, hayır’ diye yanıtladı alelacele. ‘Sen bununla gerçekten ilgilenmiyorsun, Dexter. Sen bir avukatsın. Bu tür şeylere, hortlaklara veya hayaletlere inanmazsın.’ ‘Sen burada yanılıyorsun’ diye karşılık verdim. Konu beni derinden ilgilendiriyor ve bu gece tam da bir hayalet öyküsüne uygun bir gece. Gökyüzünde beyaz, büyülü bir ay var. Ağaçlar uzaktan acayip görünüyor ve rüzgar onların dallarını tuhaf bir şekilde sallıyor.


Aylmer Vance gülümsedi. O meraklı bir adamdı. Uzun boyluydu, solgun fakat sıradışı ilginç bir yüzü vardı. Gözleri parlak maviydi, çok keskin bir bakışı vardı. Elleri ince ve uzundu. Yüzünde genellikle sert bir ifade görünüyordu. Bu rahatsız edici olmayan bir sertlikti. Ancak sesi, tarzı ile tuhaf bir tezatlık oluşturacak şekilde esnekti. Ve ben onun insanı kendine esir eden kişiliğinin etkisi altındaydım. Biz yaklaşık iki ay önce bir akşam yemeği partisinde ilk kez karşılaşmıştık. O bana bir hayalethabercisi olarak tanıtılmıştı. Hayalet avcılığı onun ilgi alanıydı. Ve tesadüfen şimdi Surrey’de aynı handa bulunuyorduk. Ben buraya balık avlama amacıyla gelmiştim. Fakat Aylmer Vance ile karşılaştığım için tüm vaktimi Magpie Hanında geçirmeye karar vermiştim.

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir