Nejat Sezik – Kisisel Gelisim El Kitabi

Chicago Tribune’de bir makale yer alır. Yazıda Henry Ford aptallıkla itham edilir. Bunun üzerine Ford mahkemeye başwrur. Yayıncı, Ford’un aptal olduğunu ispat etmek durumunda kalır. Yayıncının avukatları ile Ford arasında çeşitli konuşmalar olur. Avukatlar, herkesin bilebileceği bazı Amerikan başkanlarının isimlerini, Amerikan tarihindeki önemli olayları ve bazı tarihleri sorarlar. Ford bir çok soruya cevap veremez. Ancak mahkemeye, bu bilgileri bilmediğini, gerektiğinde çevresinden kolayca öğrenebileceğini söyler. Bu bilgiyi bize aktaran Scott Witt, Henry Ford’un beyin gücünün bir kuralının farkında olduğunu, bu yüzden diğer insanlardan ayrıldığını belirtir. O kural şudur: “Bilgiyi nereden alabileceğinizi hatırlayabilmek, bilginin kendisini hatırlamaktan çok daha kolaydır.” Đnsan kaynakları üzerine yazılmış eserlerle yoğun olarak ilgileniyor ve bu konularda seminerler veriyorum. Seminerlerde karşılaştığım ülkemizin değişik bölgelerinden ve değişik meslek gruplarına mensup kişiler bizden kitap listeleri istediler. Herhangi bir konuya yoğunlaşmış kişiler, o konudaki başka kitapları da okumak istiyorlardı. Kimilerine e-posta ile, kimilerine mektup yoluyla, kimilerine de telefon ve faksla istedikleri kitapların isimlerini ver~ dim.


Karşılıklı iletişim sonucunda, kişisel gelişim konusunda yer almış, gerek telif gerekse tercüme eserlerin topluca bir kitap içinde yer alması düşüncesi oluştu. Elinizdeki kitap, böyle bir eksiği gidermek için hazırlandı. 1990 yılından itibaren yayınlanmış, aşağı yukarı 60 bin kitap tarandı. Belli ölçüler içine giren kitaplar seçildi. Sonuçta 500’e yakın kitap ismi tespit edildi. Bunlardan bir kısmı, özellikle 1998-2000 yıllarında yayınlananlar, gazetedeki köşemizde tanıtılmıştı. Tasnifler konularına göre yapılmıştır. Bir konuda yayınlanmış kitapların isimleri liste halinde verilmekle birlikte, bazıları önemine binaen detaylı olarak anlatılmıştır. Bu çalışmayı hazırlamaktaki temel düşüncemiz; kişisel gelişim ile ilgilenen veya ilgileneceklere, yayınlanmış kitapların isimlerini vermek ve tercih hakkını okuyucuya bırakmaktır. Ayrıca 20-30 yıl sonrası gelecek kuşaklar için geriye dönüp bakıldığında, yol gösterebilme düşüncesiyle hazırlanmıştır. Bu çalışma bir bibliyografya değildir. Yine de konusunda seçme eserlere yer vermesi açısından öyle de değerlendirilebilir. Bölümlerin giriş kısımlarında yer alan o konuya ait yazılar, kişisel görüşlerdir. O konudaki okumalarım ve araştırmalar sonucunda hasıl olan bilgilerdir. Konu hakkında yol gösterici olması düşüncesiyle kaleme alınmıştır. Kişisel gelişim yolculuğunuzda şimdiden başarılar dilerim.

Nejat Sezik, Sultanahmet, 2001 Bölüm 1 KĐŞĐSEL GELĐŞĐM Kişisel gelişim kavramını tanımlamak gerekirse, söylenebilecek çok şey vardır. Başta insanın içindeki sınırsız gücün farkına varılabilmesi, varolan potansiyelin neler olduğunun bilinmesi kişisel gelişimin içine girer. Daha sonra bu gücün bileşenlerini bulma ve kendi karakterinde nelerin yer aldığını tespit edip o yönde hareket etmek gerekir. Hedeflerin belirlenmesi, duyguların kontrol edilmesi, davranışların yönetilmesi, olumlu olma ve olumlu davranma, düşünme, öğrenme, okuma, güzel konuşma, hafıza teknikleri vb. konuların hepsi kişisel gelişimin içine girer. Genel itibariyle bütünü hakkında bilgi sahibi olmak, ama biri veya birkaçıüzerinde diğerlerine göre daha fazla odaklanmak, kişisel gelişimin ta kendisidir. Kişi bunlardan kendisi için hangisi önemli ise onu seçer, onda yoğunlaşır. Bu tercih, herkes için farklıdır. Çünkü herkesin ihtiyaçları farklıdır. Zaten kişisel gelişim kulvarına giren birisi, bu konulara ihtiyaç duyuyor demektir. Kişisel gelişimin bir diğer yönü, kişinin hedeflerine ulaştıkça yenilerine yönelmesi, yeni hedefler aramasıdır. Diğer bir ifade ile hedef büyütmesidir. Böylece kişisel gelişim yolculuğunda basamaklar birer ikişer çıkılır. Đşin ilginç yanı, bu yolculukta/eğitimde kişinin tek eğitmeni ve tek sorgulayıcısının kendisi olmasıdır. Kendini aldatabilir ya da hesaba çekebilir.

Aslında bu yolculuk, başka bir eğitime benzemez; bu yolculukta insan kendisi ile baş başadır. Kişisel gelişimde başka bir yön de, düşüncelerin hayata geçirilmesidir. Öyle insanlar vardır, fevkalade düşüncelere sahiptirler. Ama icraatları, eylemleri yoktur. Kişisel gelişim kulvarına girenler bir anlamda eylem insanı olmak zorundadırlar. Çünkü eyleme dönüşmeyen fikirler, gün yüzü görmemiş hazinelere benzer. Doğal olarak da o hazineden kimsenin haberi yoktur. Hem insanları haberdar etmek, hem de hedeflere ulaşmak için yapılacak, düşünceleri eyleme geçirmektir. Düşüncelerin eyleme geçmemesinin değişik sebepleri olabilir. Bunların en başlıcaları korku, hata yapma, küçük düşürülme, alaya alınma gibi zihinsel önyargılardır, sınırlardır. Bunlardan kurtulmanın yolları zaten kişisel gelişimin konusudur. Bir noktaya daha dikkati çekmek isterim. Kişisel gelişim konularının hepsinde uzmanlaşmak hem zaman alır, hem de böyle bir şeye gerek yoktur. ilgilenilen ya da ilgi alanına giren, hoşlanılan, yapıldığında haz duyulan konularda uzmanlaşmada fayda vardır. Kişisel gelişim konularında yüzeysel bilgi sahibi olma ama bunların içerisinde bir ya da birkaçında derinlemesine hakimiyet genel prensip olmalıdır.

Seminerlerimde katılımcılara söylediğim şudur: ‘Size herhangi bir konuyu öğretmek durumunda değilim. Sizlere kişisel gelişimin içine giren konuları tanıtıyorum. Seçme hakkı size aittir.’ Burada da aynı durum geçerlidir. Çünkü kişi, tercihlerinin ürünüdür. Kendi tercihini seçme hakkı da sadece ve sadece kendine aittir. Bu kitapta, kişisel gelişim alanında, olabildiğince seçici olmaya çalıştığım kitap isimleri yer alıyor. Bu kitapları okurken, ilk bakışta imkansız gibi görünen birçok düşünce ve olayla karşılaşacaksınız. Bunların hepsini alma yerine, ihtiyacınız olanları seçip, tercih etmeniz yararınızadır. Ardından bunların uygulaması yapıldığında, imkansız gibi görünenlerin, olabilirlik dairesine girdiği bizzat yaşanılarak öğrenilecektir. Belki bu eserler hayatı değiştirmede, değişim yaşamada yardımcı olan kılavuzlar haline gelecektir. — KĐŞĐSEL GELĐŞĐM 15 Anlamlı ve Coşkulu Bir Yaşam Için Savaşçı; Dopn Cücelollu, Sistem Yayıncılık. Istanbul, 1999. KĐŞĐSEL GELĐŞĐM KĐTAPLARI – ANLAMLı BĐR YAŞAM ıÇĐN . Alaaddin Faktörü; Jack Canfield-M.

Victor Hansen. Hyb Yayıncılık, Ankara, 2000. Başarı, Hayatta Đlerleme Sanatında Ustalaşmak; Charles Templeton, Form Yayıncılık. Đstanbul, ty. Başarı Haritası; ıbrahim Refik. Albatros Kitapları, Istanbul, 2000. Başarı Korkusu; Martha Friedman, Kuraldışı Yayıncılık, Istanbul. 1997. Başarı ve Mutluluğun Sırları; Og Mandino, Epsilon Yayınları, Istanbul, 1999. Başarının Olmaya~ Rotası; Ulaş Bıçakçı, Rota Yayınları, Istanbul, 1996. Başarının Sırrı/300 Temel Kitabın Özeti; Şehnaz Tahir, Scala Yayınları. Istanbul, 1996. Başarıya Yatırım, Kendini Geliştir Çok Kazan; John Tsehal, Form Yayıncılık. Istanbul,1997. Doğan Cüceloğlu, ülkemizde ‘kişisel gelişim çığrını açan önemli isimlerden biri.

Uzun süre Amerika’da bulunması ve bu konulara ilk elden aşina olmasının, bunda önemli rol oynadığını düşünüyorum. Onun son kitabı, ‘Savaşçı’ okurlarıyla buluştu. Sistem Yayıncılık kitabın birinci baskısını 50 bin adet gibi, yüksek bir rakamda tutmuş. Türkiye’de kişisel gelişim ve iletişim konularında en çok satan kitaplar kimin diye sorulsa, Doğan Cüceloğlu cevabı alınırdı. Herhalde bu düşüncenin etkisi baskı adedine de yansımış. Peki ‘Savaşçı’ kim? Anlamsızlaşmış dünyasını, anlamlı ve coşkulu hale getirmenin yolculuğuna çıkmış kişi, savaşçıdır. Bu savaşı anlatan dizeler kitabın hem çıkış noktasını teşkil ediyor. hem de arka kapağı süslüyor. Amerikalı filozof ve şair e.e cummings’e ait dizeler: “Seni diğerlerinden farksız yapmaya Bütün gücüyle gece gündüz çalışan bir dünyada, Kendin olarak kalabilmek, Dünyanın en zor savaşını vermek demektir. Bu savaş bir başladı mı, Artık hiç bitmez!…” . ‘Savaşçı’, içinde böylesi bir savaşı başlatan Arif öğretmenin hikayesi. Doğan Cüceloğlu ile birlikte gerçekleştirdikleri ikili diyaloglar, kitabın çerçevesini çiziyor. Bir de Cüceloğlu’nun psikolog ve iletişim uzmanı gözüyle yaptığı çevre tasvirleri var ki, bunlardan hoşlananlar için bulunmaz niteliğinde. ‘Savaşçı’ belki sizi anlatıyordur.

17 Đyimserliğin Gücü, Alan Loy McGinnis, Beyaz Yayınları, Istanbul, 1998. BARDAĞA YARISI DOLU BAKANLAR; Eskiden beri söylenen bir deyim vardır. Bir bardağın yarısına kadar su doldurulmuş durumu için ‘iyimserler, yarısı dolu bir bardak; kötümserler ise yarısı boş bardak’ derler. Bu ifade, aynı eşitliği anlatmakla birlikte, esasında iyimserlikle kötümserliğin taban tabana zıt olduğuna dair çarpıcı bir örnektir. Böyle bir deyimin, bilimsel temelleri var mıdır diye düşünenler için, ‘iyimserliğin Gücü’ adlı kitabı takdim edeceğim. Beyaz Yayınları tarafından yayınlanan eser, kendisinin ifadesi ile ‘ruh sağlığı uzmanı’ olan Alan Loy McGinnis imzasını taşıyor. Kitabın yazılış serüveni bir hayli ilginç. McGinnis, araştırma sırasında ıaaa’e yakın biyografi taraması yapıyor. Sonuçta iyimserlerin bazı ortak özelliklerinin olduğunu keşfediyor: “Bu iyimserler tılsımlı bir hayat yaşamadıkları gibi, her zaman neşeli yaradılışta doğmuyorlardı. Dahası var…çoğu olumsuz bir çevrede yetişiyordu ve biri olmazsa bir sonrakinde önlerine dikilen setlere çarpıyorlardı. Fakat yaşadıkça, depresyonların üstesinden gelmek için çeşitli teknikler keşfettiler ve morallerini hep yüksek tuttular. Bu psikolojik yetiler, çoğu için son derece doğaldı ve bunları hemen hemen bilinçsiz bir şekilde kullanıyorlardı.” Pozitif ya da olumlu düşüncenin insan üzerindeki etkileri, sağladığı başarılar ve kazançları üzerine yapılan araştırmalar hep umut vericidir. iyimserlik ise, kanaatimce bu düşünce şeklinin huy veya karakter haline gelmesini ifade ediyor. Bu durum, belki bazı insanlarda inanç seviyesine bile çıkabilir.

Genel anlamda, iyimser düşünce sahibi olanların hayatlarında yükselme şansları daha fazladır. Yapılan çalışmalar, iyimserlerin okullarında daha başarılı, sağlıklı, uzun ve mutlu evlilikler kuran kişiler olduklarını gösteriyor. Yine bu kişilerin güçlü dini inançları olduğu da tespit edilmiş: “Tuttuğunu koparan kişiler, yetenekli pazarlamacılar ve dünyadaki umutlu insanlar arasında ateistlerin azınlıkta olması dikkat çekicidir.” diyor McGinnis. Đyimserlerin 12 özelliği, üzerinde duran eserde, iyimserlerin değişik tiplerine de değiniliyor. Aşırı iyimserler, kararlı iyimserler, pragmatik iyimserler bunlardan bazıları. Yazar pragmatik iyimserlere bir örnek veriyor: “Pragmatik iyimserler genellikle en verimli çalışanlardır, çünkü her şeyi denerler. Üniversite mezunu olmayan Nancy Woodhull, başarısızlık riskirıi dikkate almayan yeni projeleri üstlenerek haber odasından yönetim kurulu odasına yükseldi. USA Today’in ilk editörlerinden biriydi, şimdi kırk yaşında ve USA Today’den ayrı olarak, seksen tane günlük yerel gazete, on altı radyo ve on televizyon istasyonuna sahip bir medya devi olan Gannet Şirketi’nin iki önemli bölümünün başkanlığını yapıyor.” Bol miktarda yaşanmış örneklerle zenginleştirilmiş olan eser, iyimserlik konusuna bilimsel destek sağlıyor, iyimserliğin önemini bir kez daha vurguluyor. Yapılan çalışmalar, iyimserlerin okullarında daha başarılı, sağlıklı, uzun ve mutlu evlilikler kuran kişiler olduklarını gösteriyor. Yine bu kişilerin güçlü dini inançları olduğu tespit edilmiş. 19 hekimhan Başarılı Olmak Bir Tercihtir; Rick Pitinp, Beyaz Yayınları, Istanbul, 1998. BAŞARIYI SEÇMEK Okuduğum kitaplarda özelikle şuna çok dikkat ederim: Kitap teorisyen tarafından mı yoksa pratisyen tarafından mı yazılmış. Pratisyenlerin kitapları hayatın içinden yaşanmış örneklerle doludur ve bunlardan bir ya da birkaçı sizin hayatını , za benzer yönler taşır.

Teorisyenlerin eserlerinde ise, profes yonel düzeyde örnekler yer alır. Bu bağlamda Rick Pitino tam anlamıyla bir pratisyen. O bir basketbol antrenörü. ‘Başarılı Olmak Bir Tercihtir’ adlı ça lışması, Beyaz Yayınları arasında yayınlandı. Pitino’nun kitabı bir örnekler manzumesi. Kendisinin uzun yıllar basketbol antrenörlüğü yaptıktan sonra, iş dünyasında başarı ve motivasyon seminerleri verdiğini yine kitabın dan öğreniyoruz. Elimizdeki çalışması, başarıyı tercih edenle re, ’10 adım’ olarak adlandırdığı bir çıkış yolu, bir merdiven ya da bir halat niteliğinde. Hayatta herkes başarılı olmak ister. Ancak başarı, herkes için değişik anlamlar taşır: “Bazıları için bu, paradır. Bazıları için, güçtür. Diğerleri içinse, emsallerinin saygısını kazanmak veya kendini tatmin etmektir. Birçok kimse için bu, yaşamlarında insanlarla daha iyi ilişki kurma arzusudur.” Đnsanın yaradılışından gelen bazı hasletleri vardır. Đnsanoğlu ne yaparsa yapsın bunları inkar edemez; sadece işlemez hale getirip, dumura uğratabilir. Pitino kitabında, bu hasletleri harekete geçirmeyi tavsiye ediyor.

Azim, sebat, kararlılık, esneklik, iyimserlik bunlardan bazıları. KiŞisEL GEliŞiM 21 20 KişisEL GElişiM EL KiTABI Azim, Pitino’nun 8. adımı. Seçtiği bölüm başlığı hoşuma gitti: ‘Şiddetle Azmedin’. Azimli insanı şöyle tanımlıyor Pitino: “Azimli insan önce çıtayı ulaşılamayacak görünen bir yüksekliğe kaldırır ve sonra o yükseklik için gerekli yöntemleri geliştirir. Azimli insan bilinçli bir biçimde zor hedefler seçer, çünkü küçük hedeflerin boş ve tatmin edicilikten uzak olduğunu bilir. Azimli insan, vazgeçmenin onu yalnızca başlangıçnoktasına geri götüreceğini bilir.” Bilgece Yaşamak; Tuncer Elmacıoğlu, Beyaz Yayınları, Istanbul, 1999. BĐLGELĐK YOLCULUGU Başarı ve motivasyon ki i taplarında karşıma hep aynı örnek çıkıyor. Pitino da çok çarpıcı olduğunu düşünmüş olsa gerek, o da kitabına almış: “Son derece üretken bir mucit olan Thomas Alfa Edison, fonografları, mikrofonları ve akkor elektrik ampulünü de kapsayan tam 1033 patent almıştır. 25.000 kadar deneme yaparak üzerinde çalıştığı akümülatör hakkında şöyle demektedir: Hayır, hata yapmadım. Yalnızca akümülatörü çalıştırmayan 24.999 yol keşfettim.” Ne müthiş bir azim!

.

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir