Amerika, New Jersey’de oturduğumuz bu ev ufak sayılır… İki yatak odası var üst katta… Bir de benim çalışma odam; bir yazıhane üstü PC, ve iki koltuk, bir de kütüphane… Topu topu 1.80×1.90! Buradan fırsat bulduğumda aşağıya iniyorum, Türkiye’de bıraktığımız evin yatak odası büyüklüğündeki, geçmeli 2 odalı salona!!!… Birinde yemek masası sandalyeler, ötekinde de üç-dört koltuk […]
Kategori: Dini
Ahmed Hulûsi – Sistemin Seslenişi 1
Dostlarım… Bu kitabımda okuyacaklarınız, orijin olarak internetteki web sayfamızda yayınlanan haftalık “Sistemin Seslenişi” köşesindeki yazılardan oluşmuştur.. Bu kitapta onları yazılış tarihi yerine, birbirini takibeden konular sıralamasıyla size sunuyoruz. Uzun yıllar yaptığım araştırmalar sonunda edindiğim kanaâtler Allah’ın lutfu inayetiyle İslâm Dinini ve Hazreti Muhammed Mustafa aleyhisselamı bambaşka bir pencereden seyretmemi sağladı… Bu bakışla, günümüzün pek çok […]
Ahmed Hulûsi – İnsan ve Sırları 2
Tasavvufun “hakikatı” bahsinde yazılmış en değerli eserlerden biri olan “İNSAN-I KAMİL” deOsmanlıca tercemesi Abdülaziz Mecdi Tolun,Türkçe tercemesi de rahmetli Abdülkadir Akçiçek tarafından yapılmıştır-“RUH-U A’ZAM ” ve “RUH-UL KÜDS” hakkında çok değerli bilgiler anlatılmıştır…Bu konuyu tasavvu ıstılahıyla incelemek isteyenler adı geçen eserlerden yararlanabilirler Evet,Abdülkerim Ceyli-Hazreti Peygamber Aleyhi’s-selâm’ın ve Abdülkkadir Geylâni hazretlerinintorunlarındandır.”İNSAN-I KAMİL” isimli eserinde varlığın oluş […]
Ahmed Hulûsi – İnsan ve Sırları 1
Dinin temelindeki bilimsel gerçekler nelerdir?.. Din niçin gelmiştir?.. Ölümötesine niçin inanmak zorundayız?.. İnsan denilen varlık nedir?.. Nasıl oluşmuştur?.. Hangi tesirlerin hükmü altındadır?.. Neleri meydana getirebilme özelliklerine sahiptir?.. Dinle emrolunan bir kısım fiillerin ardındaki gerçekler nelerdir?.. Evet, bunlar gibi nice soruların cevaplarını açıklamak gayesiyle hazırlanmış bir kitaptır elinizdeki. Evren -insan – Ölümötesi yaşam!.. İnsan nereden geldi. […]
Fuat Bozkurt – Türklerin Dini
Din, hemen her toplumda olduğu gibi, Türk toplumunda da kültürün önemli bir öğesi durumundadır. Bireyin kişiliğini bulmasında etkin rol oynamıştır. Osmanlı Devleti’nin kuruluşundan bir süre sonra İslamlık devlet desteği ile yerleşir. İslam’ın kuralları işlenmeye başlar. 600 yıl gibi bir süreç içinde İslam tüm Anadolu insanına damgasını vurur. Onun ulusal bilincini yok etme pahasına potasında eritir. […]
Fritjof Schuon – Bilgelik Şiirleri
Muhyiddin İbn Arabi, Mevlâna Celâleddin er-Rûmî, Ömer Hayyam, Dante Alighieri, Angelus Silesius, çağımızda Üstat Necip Fazıl Kısakürek ve Üstat Sezai Karakoç ve daha nice büyük şairler, eşsiz güzellikteki eserlerinde hep hakikati terennüm etmişlerdir. Jean Biès tarafından “20.yüzyılın büyük metafizikçisi” olarak değerlendirilen Frithjof Schuon da eserlerinde hep Hakikati terennüm etmiştir. Hemen hepsi religio perennis’i kadim dini […]
Fritjof Capra – Fiziğin Taosu
2.000’li yıllara girilirken, «bilgi çağı» deyince, artık yüzyılımızın başındaki «bilgi» ve «bilim» kavramlarından daha farklı şeyler düşünülmeye başlandı. Yeni çağın bilimi artık materyalist, determinist ve mekanistik olmaktan çok; spiritüel, bütüncül ve mistik bir anlayışa büründü. Büyük ölçüde Kuantum fiziği ve İzafiyet teorisinin katkıları ile sağlanan bu değişim, diğer bilim dallarında da buna benzer gelişmelerin görülmesiyle, […]
Friedrich Wilhelm Nietzsche – İnsanca, Pek İnsanca-2
Kişi susamayacağı yerde konuşmalı sadece; sadece aştığı şeyler hakkında konuşmalı – başka her şey gevezeliktir, “edebiyat”tır, terbiye noksanlığıdır. Benim yazılarım yalnızca benim aşmalarımdan söz eder: “ben” varım içlerinde, bana düşman olmuş her şeyle birlikte, ego ipsissimus, hatta gururlu bir anlatıma izin verilirse ego ipsissi mum. *2 Anlaşılır ki: şimdiden çok şey var – altımda. Ama […]
Friedrich Wilhelm Nietzsche – İnsanca, Pek İnsanca-1
“– Bir süre, insanların kendilerini verdikleri değişik uğraşıları tartıp biçtim ve içlerinden en iyisini seçmeye çalıştım. Ama bu işi yaparken ne gibi düşüncelere vardığımı burada anlatmam gerekmiyor: Kendi payıma hiçbir şey kendi amacıma sıkı sıkıya bağlı kalmaktan daha iyi görünmedi gözüme, yani: bütün ömrümü, aklı-tem ve biçimle aramak için kullanmaktan. Çünkü bu yolda giderken tadına […]
Friedrich Wilhelm Nietzsche – İnsanca, Pek İnsanca
Yeterince sıklıkla ve her zaman büyük bir şaşkınlıkla, insanlar bana, The Birth of Tragedy’den başlayarak, son zamanlarda yayınladığım Prologue to a Philosopy of the Future [2] ‘a kadar olan yazılarımda bir farklılık olduğunu söylüyorlar. Bana söylendiğine göre, hepsinde de dikkatsiz kuşlar için ağlar ve tuzaklar; insanların saygı duydukları alışkanlıklarını ve alışkanlıkla ortaya koydukları düşüncelerini değiştirmeye […]
Friedrich Wilhelm Nietzsche – Böyle Söyledi Zerdüşt
Zerdüşt otuz yaşındayken yurdunu ve yurdunun gölünü terk edip dağlara çıktı. Burada başını dinledi ve yalnızlığın tadına vardı ve on yıl boyunca da bundan usanmadı. Ne var ki sonunda dönüştü yüreği – ve bir sabah, tanyeri ağarırken kalktı ve güneşin karşısına geçip şöyle söyledi: “Ey sen büyük yıldız! Aydınlattıkların olmasaydı, ne olurdu mutluluğun? On yıl […]
Friedrich Schiller – Hayaletgören
Anlatacağım öykü birçoklarına inanılmaz gelecekse de, olayların büyük bir kısmına bizzat gözlerimle şahit oldum. Bu anlatacaklarım, belli bir siyasi vakadan haberdar olan az sayıdaki kişiye –o da eğer bu sayfalar yayımlandığında hâlâ hayattalarsa– memnun olacakları bir açıklama getirecektir; böyle bir anahtar olmasa bile, diğer okurlarca da insan aklının kandırılma ve yolunu şaşırma öyküsüne bir katkı […]
Friedrich Wilhelm Nietzsche – Deccal
Bu kitap en azlarındır. Belki de onlardan hiçbiri yaşamıyor daha. Onlar, benim Zerdüşt’ümü anlayanlar olacaklar : kendimi, daha bugünden işitilecek kulaklar bulanlar ile nasıl karıştırabilirdim ki? Ancak öbürgündür benim olan. Kimileri öldükten sonra doğar. Kişinin beni anlamasının, hem de zorunlukla anlamasının koşulları, —bunları pek iyi bilirim. Benim yalnızca içtenliğime, tutkuma dayanabilmek için, düşünsel konularda katılık […]
Filibeli Ahmed Hilmi – A’mak-ı Hayal
A’mâk-ı Hayâl kitabında Ahmed Hilmi Bey, roman kahramanı Raci’nin kişiliğinde felsefenin insanı gerçek mutluluğa ulaştıramayacağını göstermek istemiştir. Ona göre gerçek mutluluk, Allaha varmak ve Evren ile Yaratıcı arasında bağı kurarak bu ilişkiyi bütünlemektir. İslam’da bu görüşü dinî yönden benimseyip açıklayan kişilerin başında Hallac-ı Mansur, Nesimi, Zünnun-i Misri, Şebusteri, Şeyh Attar, Muhiddin-i Arabî gelmektedir. Gerçekte kitaba […]
Necmettin Şahiner – Şahitlerin Dilinden 1-4
Kendisini tedavi etmek isteyen doktorlara: Ben Risale-i Nur’larla insanların ve İslâmların imanını kurtarmaları için gece-gündüz çalışma diye bir kara sevda hastalığına tutulmuştum. Sizin tıbbiyenizde, doktorluğunuzda ‘kara sevda’ hastalığının ilacı ve tedavisi var mıdır?” diye sorular yöneltiyordu. Uzun, ince, tığ gibi ve gerilmiş yay gibi bir vücut. Her zaman, ayakta ve yatakta üzerindeki elbiseleri, her an […]
Necip Fazıl Kısakürek – Tarih Boyunca Mazlumlar
Bu eser, «Tarih Boyunca Büyük Mazlumlar» dan sonra beklenmesi ve ona eklenmesi gereken bir bahsi çerçeveliyor. Dmân ve ideal uğrunda umumî mazlumluk davasının çok yakından, öz hayatımızdan, yakın tarihimizden ele alınması ve hususî plânda gösterilmesi… Bu yakın tarih ve hususî plân, Dtti-had ve Terakki ile başlayıp Cumhuriyetle yerleştiğini gördüğümüz Dslâm nefretinin zeminini çizer ve o […]