Bobby Henderson – Uçan Spagetti Canavarının Kutsal Kitabı

Bilim krizde olan bir konu. Bilim kumrularının yıllardır örtülerin altında saklamaya çalıştığı küçük, kirli bir sır var: Pek çok ispatlanmamış teori sanki sabit gerçeklermiş gibi insanlara öğretiliyor. Ama bir avuç derin düşünürün kahramanca çabalarına minnettarız ki, bugün nihayet tüm ülke boyunca gerçeklik rüzgârları esiyor. Evrim teorisini düşünün. Akıllı Tasarım taraftarları, kendi alternatif teorilerinin de Evrim kadar ilgiyi hakettiğini, çünkü ikisinin de gerçekliğinin ispatlanamayacağını başarıyla savundular. Bu oldukça geçerli bir tespit, ama Evrim’in zor durumda kalan tek teori olduğu söylenemez. Bilimin temel iddialarının çoğu hâlâ kanıtlanmamışken ve buna rağmen gerçek diye öğretiliyorken, Evrim’in “sadece bir teori” diye öne çıkarılması garip görünüyor. Evrim’in öğretilmesine gelen itirazlar ise bu garipliği daha da belirginleştiriyor: Genç öğrencilerimizin zihinlerinde daha kapsamlı bir temel oluşturmak için, alternatif teoriler de öğretilmeli. Akıllı tasarım savunucularının reddedilemez ve tamamen ikna edici iddialarına göre, eğer bir teori ispatlanmadıysa, o zaman herhangi bir teori de diğerleri kadar iyidir. Yerçekimini ele alalım: büyük nesneler arasındaki çekim gücü. Yerçekiminin niteliklerine dair pek çok şey biliyoruz, ama gücün sebebi hakkında hiçbir şey bilmiyoruz. Niçin nesneler birbirlerine doğru çekiliyorlar? Konuyla ilgili yapılmış çalışmalara baktığımızda, yerçekiminin nitelikleriyle ilgili pek çok kaynak olduğunu ama çekim gücünün altında yatan sebeplerle ilgili çok az çalışma yapıldığını görüyoruz. Bu soruya doğruluğu ispatlanmış bir cevap bulana kadar, öğrencilere eninde sonunda sadece teori olan bir şeyi öğretmek çok sorumsuzca gözüküyor. Bununla birlikte, illa ki yerçekimi teorisini tartışmak zorundaysak, hiçbirinin doğruluğu veya yanlışlığı ispatlanmadığına göre, bütün teorilere eşit zaman ayırmak makul gözüküyor. Bu sebeple ben resmi olarak ileri sürüyorum ki, bu garip ve çoğunlukla yanlış anlaşılan gücün arkasında Uçan Spagetti Canavarı vardır.


– 17- Uç-C’Und-Vc^rı Ya bu güce sebep olan şey O’nun, Makarnâvi Uzantılarıyla bizi yere bastırmasıysa? Hatırlayın, O görünmezdir ve bildiğimiz yöntemlerle tespit edilemez, yani teorik olarak bu mümkündür. Ve Spagetti Canavarı’nın yerçekimsel güçlerinin olmadığının kanıtlanamaması, teorinin gerçek olma olasılığını artırıyor. O’nun niçin böyle bir şey yaptığını ancak tahmin edebiliriz, ama eğer bu kadar zahmete katlanıyorsa, bunun için iyi bir sebebi olduğunu varsaymak mantıklı görünüyor. Bizim havada süzülerek uzay boşluğunda kaybolmamızı istemiyor olabilir veya belki de sebep sadece bize dokunmaktan hoşlanıyor olmasıdır — asla bilemeyebiliriz.1 Bu teoriyi destekleyecek, gözleme dayalı kanıtlarımız yoksa da, Akıllı Tasarım taraftarlarının iddialarından öğrendiklerinizi unutmayın. Alternatif bir teoriyi ders programına sokmak için gözlemlenebilir, tekrarlanabilir kanıtlara ihtiyaç yoktur, yerleşik teoride delikler açmak yeterlidir. Şu anda kabul gören yerçekimi teorisi, gücün sebebinden hiç bahsetmiyor, yalnızca gücün özelliklerini gösteriyor. Ben de o zaman FSM yerçekimi teorisinin, lüzumsuz bürokratik süreçlerle ve akademik doğrulama saçmalıklarıyla yavaşlatılmadan doğrudan bilim literatürüne dahil edilmesini bekliyorum. Yerçekiminin gerçek sebebine —O’nun Makarnâvi Uzantıları tarafından yere bastırılmamız – daha fazla kanıt istiyorsak, tarihi belgelere bakmamız yeterli. İki bin yıl önceki insanların ortalama uzunluğu erkekler için yüz yetmiş santim, bugünkü ortalama ise yüz seksen beş santim. Kendi başına bir faydası olmayan bu bilgi, dünya nüfusuyla karşılaştırılarak incelendiğinde büyük önem kazanıyor. Kafayı görünür bir şekilde seksle bozmuş insanlığın nüfusu, aradan geçen yıllar boyunca katlanarak arttı. Mantığa aykırı bir şekilde, uzun boylu insanların toplumun daha büyük bir kesimini oluşturduğunu görüyoruz.2 1- Görünen o ki FSM’nin dokunuşlarından en fazla nasiplenenler cüceler. O’nun gözünde daha değerli olmalılar.

2- Eğer bize anlatıldığı gibi, uzunluğun beslenmeyle ilişkili olduğuna inanacak olsaydık, daha az insana daha fazla yiyeceğin düştüğü bir durumda insanların boylarının daha uzun olmasını beklerdik. Oysaki gözlemlediğimiz şey bu değil. – 18- * ERKEN İNSAN: KISA MODERN İNSAN: UZUN Erken insana, modern türdeşlerinden çok daha fazla dokunulduğu açık. Bu durum ancak FSM yerçekimi teorisinin ışığında anlam kazanıyor. Bugün dünyada daha fazla insan olduğu için, kişi başına düşen Makarnâvi Uzantıların sayısı daha az, yani O’nun bizi yere başaran dokunuşlarından daha az nasipleniyoruz. Bu sebeple, bizi yere bastıran güç azaldığı için, boyumuz daha uzun.Insan nüfusu arttıkça, hepimiz Uçan Spagetti Canavan tarafından daha az bastırılmış olacağımız için, gelecekte de boyumuzun uzamaya devam etmesini bekleyebiliriz. Bu tarih öncesi mağara resimlerinin alışılmadık yükseklikteki konumu, mağaraların O’nun Makarnâvi Uzantılarına karşı doğal korunak sağlamasından kaynaklanıyor. – 19- Uç-fcn 6-pfcae.ttı Öte yandan aniden ortaya çıkacak dünya çapında bir salgın hastalık durumunda, ortalama boyumuz kısalacaktır. Bu fenomen tarihi kayıtlarda doğrulanabilir. Sağlık krizleri yaşayan bölgelerde yaşamış insanların daha kısa olduğunu görüyoruz — teorinin sağlamlığına dair güçlü bir kanıt. Hiç kimse FSM yerçekimi teorisinin kesinlikle doğru olduğunu söylemiyor, ama en nihayetinde bilime dayalı ve diğer kanıtlanmamış teorilerle beraber ders kitaplarına girebilecek kadar sağlam bir teori. Şu anda öğretilen yerçekimi teorisinin (Newtonizm), gerçekliği ispatlanana kadar alternatif teoriler de öğretilmeli. – 20- ALTERNATİF BİR BAKIŞ AÇISI Kasaba şerifi, Okul yönetim kurulu üyesi, Kaygılı Vatandaş Ferris P.

Longshanks’ten bir not. Yurttaşlarım, dürüstçe söylemek gerekirse, bütün bu gürültü paumnın sebebini anlamakta zorlanıyorum. Akıllı Tasarım’ın, Evrim veya başka bir yarım yamalak teoriden daha geçerli olduğunu söylemiyoruz — istediğimiz tek şey insanlara seçenekler sunmak. Amerikalı olmak bu demek değil midir zaten? Cumhuriyetçi veya Demokrat McDonald’s veya Burger King Target veya WalMart Coca Cola veya Pepsi Ve dikkate alınması gereken başka bir tanesi… iyiliksever Tanrımız, Kurtarıcımız veya Cehennem Ateşinde Sonsuza Kadar Acı Çekmek Hangi tarafa düştüğünüz önemli değil, çünkü hepimiz Amerikalıyız. Yine de her gerçek Amerikalı seçeneklere, hem de yüzlercesine, sahip olma hakkını sonuna kadar savunur. Çünkü seçenekleri olmayan insana ne denir? Komünist! Ve bu gerçeğe rağmen, kamuoyunun açık ve dürüst bir şekilde Akıllı Tasarım’ı tartışmasına engel olmaya çalışanlar var. Oysaki Akıllı Tasarım hem – 21- Uç-An 5y Ayetti & An a v un Baptist din adamlarına hem de entelektüel seviyesi yüksek NASCAR yarışı fanlarına hitap edebilen son derece açık ve mantıklı bir bilimsel konsepttir. Bu ikiyüzlülüğü gördükçe acıyla başımı sallamadan edemiyorum. Evet, tartışmalı meselelerle uğraşıyoruz ve mantıklı insanlar, bildiğimiz hayatın iyiliksever ve her şeyi bilen bir yaratıcı tarafından mı (ID) — yoksa en güçlünün hayatta kalması olarak da bilinen rasgele ve kalpsiz bir iktidar mücadelesinin (Evrim) sonucunda mı meydana getirildiği konusunda anlaşamıyorlar. Anlaşılırlık adına, yaradılışın bu iki çok farklı versiyonunu açıklamak için basit bir analoji kullanmama izin verin. Bu günlerde çok revaçta olan düz ekranlı televizyonlardan satın almak istediğinizi düşünün. Akıllı Tasarım ve Evrim’in birbirine karşıt teorilerine göre televizyonu iki farklı yolla edinebilirsiniz 1-Makul bir şekilde Sony, Toshiba ve Sharp firmalarında çalışan Akıllı Tasarımcıların aktif bir şekilde yeni ve uygun fiyatlı televizyonlar ürettiklerini, bunların kutularına yerleştirilip en yakın mağazada beğeninize sunulduğunu düşünebilirsiniz. Veya… 2-Çamur, DNA ve çeşitli televizyon parçalarından oluşan bir “çorba”nm içinde yeni bir televizyonun kendiliğinden evrilmesi için birkaç milyon yıl bekleyebilirsiniz. Bu gerçekleşince televizyonunuzu bataklıktan çıkarıp evinize (veya muhtemelen mağaranıza) götürebilirsiniz; aniden ağaçtan üstünüze atlayan bir yabancı, sizi ve çocuklarınızı öldürüp, karınızı kendi tohumlarıyla döllemeden önce tabii. Sizin de gördüğünüz gibi iki teori de toplum için oldukça dramatik sonuçlar doğuruyor.

Senaryolardan birinin, diğerinden daha geçerli olduğunu söylemiyorum, ama Akıllı Tasarım’ın birinci seçenek olduğunu söyleyeceğim. Dürüst olmak adına belirtmek zorundayım ki Evrim (veya doğal seleksiyon) karınıza, ağaçta yaşayan bir adam tarafından tecavüz edilen seçenek. İki teorinin de kendine özgü zorlukları var.

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir