Samuel Noah Kramer – Sümerler

1 956 yılında From the Tablets of Sumer [Sümer Tabletlerinden] adlı kitabım yayımlanmış, kitap daha sonra gözden geçirilmiş, yeniden basılmış ve Tarih Sümer’de Başlar adıyla çeşitli dillere çevrilmiştir. Kitabı oluşturan farklı uzunluklardaki yirmiden fazla denemeyi ortak bir tema birleştiriyordu: İnsanlığın kayıtlı tarihindeki ve kültüründeki “ilkler.” Kitapta, Sümer halkının siyasal tarihi ya da toplumsal ve ekonomik kurumlannın niteliği ele alınmadığı gibi, Sümerlerin ve dillerinin nasıl ve hangi yöntemle keşfedilip “diriltildiği” konusunda da okuyucuya herhangi bir fikir verilmiyordu. Elinizdeki kitap öncelikle bu eksiklikleri gidermek amacıyla tasarlanıp yazılmıştır. Giriş niteliğindeki birinci bölümde, çiviyazısının çözülmesini sağlayan arkeolojik ve bilimsel çabalar, Sümerleri ve dillerini özel olarak ele alarak kısaca özetlenmekte ve bu, konuyla ilgili genel okuyucunun anlayarak ve kavrayarak izleyebileceğini umduğumuz bir şekilde yapılmaktadır. lkinci bölümde Sümer tarihi, lö beşinci binyılın tarihöncesi günlerinden, Sümerlerin siyasal bir varlık olarak ortadan kalktığı tö ikinci binyılın başlanna kadar ele alınmaktadır. Bu bölüm, benim bildiğim kadanyla, Sümerlerin siyasal tarihinin bugüne kadar mevcut en eksiksiz ve en aynntılı ele alınışını sunmaktadır. Kaynakların parçalı, anlaşılmaz ve bazen de pek güvenilmez nitelikte oluşu nedeniyle, bu bölümde dile getirilen görüşlerin çoğu tahmin ve çıkarsamaya dayanmaktadır; bunlann yalnızca bir bölümü doğru olabilir ya da tümü yanlış çıkabilir. Daha önemli ve kuşkulu durumlarda ise okuyucunun kendi yargılarını ve kararlarını oluşturabilmesine yardımcı olmak için bölümün başlangıcında uzmanlann elinde bulunan çeşitli türden SÜMERLER kaynak malzemesi özetlenerek değerlendirilmiş ve bunların eksikliklerine, kusurlarına ve tuzaklarına işaret edilmiştir. Üçüncü bölümde Sümer kent yaşamının toplumsal, ekonomik, hukuksal ve teknik yönleri işlenmektedir. llgili kaynakların kıt ve muğlak olması nedeniyle oldukça eksik olan bu bölüm, bu araştırma alanının şu ya da bu yönünün aydınlatılmasına büyük katkılarda bulunan Diyakonov, Falkenstein ve Civil’in son dönemdeki katkıları olmasaydı hiç yazılamazdı. Dördüncü ve beşinci bölümlerde, bilimsel kariyerimin büyük bir bölümünü adadığım Sümer kültürünün iki alanı, Sümer dini ve yazını incelenmektedir. Dolayısıyla benim daha önceki yayımlarımda bulunan pek çok şey burada da yer almakla birlikte bu bölümlerde, eldeki malzemenin şimdiye kadar olanaklı olduğundan daha tam ve daha anlaşılabilir bir incelemesi yapılmaktadır; ayrıca alıntı yapılan çevirilerde çeşitli eklemelere ve düzeltmelere gidilmiştir. Eğer bir yazarın gözdeleri olmasına izin verilirse, benim “gözdelerim” Sümer eğitimi ve karakteriyle ilgili altıncı ve yedinci bölümlerdir. Son zamanlara kadar Sümer kültürünün bu iki yönü hakkında hemen hemen hiçbir şey bilinmiyordu; ama bu iki bölümün de gösterdiği gibi artık epeyce ayrıntılı olarak tanımlanıp incelenebilirler.


Örneğin eğitimle ilgili bölümde, okul yaşamını ele alan dört Sümer denemesi yer almaktadır; bunlar daha onbeş yıl öncesine kadar tümüyle meçhuldü. Yedinci bölüm, Şarkiyat incelemeleri alanında görece yeni bir yaklaşım denemektedir. Bu bölüm, Sümer uygarlığının yaratılmasına -ve yıkılmasına- yardımcı olan içsel dürtü ve güdüleri saptamaya, çözümlemeye ve değerlendirmeye çalışmaktadır. Sekizinci bölüm,· dünyaya ve dünya kültürüne Sümer’ den kalan “miras” olarak adlandırılabilecek katkılan özetlemektedir. Sümerlerle Yakındoğu’nun öteki halkları arasındaki alışverişin incelenmesiyle 8 ôNSOZ başlayan bu bölüm, modern yaşamın belirgin yönlerinden Sümer’e dayanması olası bazılarını özetleyerek devam etmektedir. Bu bölümün sonunda Sümerlerin teolojik, etik ve yazınsal fikirlerinden bazıları da özetlenmektedir; -Batı kültüründe oldukça büyük rol oynamış olanKitabı Mukaddes’te bu fikirlere koşutluklar bulunduğu görülmektedir; bu ise eskiçagda lbranilerle Sümerler arasında sanıldıgından çok daha yakın bir ilişki bulundugunu göstermektedir. Son olarak, mümkün olduğunda özgün kaynaklara başvurmayı yegleyen okuyucular için özel olarak hazırlanmış Ekler gelmektedir. Eklerde, tarihle ilgili bölümde kullanılan bir dizi önemli belgenin çevirisinin yanı sıra Sümer ülkesi ve Sümerler hakkındaki bir kitap için özel ilgi konusu olabilecek çeşitli parçalara yer verilmektedir. Bu çalışma Pennsylvania Üniversitesi’ne ve ona baglı Üniversite Müzesi’ne adanmıştır. Bu alışılmadık ve olağandışı görünebilir, fakat bu iki kurum olmasaydı bu kitap hiçbir zaman yazılamazdı. Üniversite yönetimi ve öğretim üyeleri, kendilerine uzak ve gizemli nitelikte olmasına karşın araştırmalarımı her bakımdan desteklemekle kalmamış, aynı zamanda Üniversite Müzesi ve bünyesindeki Babil Koleksiyonu da bu kitabın dayandıgı özgün kaynak malzemelerinin çoğunu saglamıştır. Bu nedenle kitabın bu iki kuruma adanmış olması, bana ve yıllar boyunca yaptıgım Sumeroloji araştırmalarına şu ya da bu şekilde yardımcı olan bu kurumlarla ilişkili bütün bireylere duydugum derin ve yürekten gelen minnettarlıgımın küçük bir işaretidir. Burada, Eski Şark Eserleri Müzesi’ndeki Sümer yazınsal tabletlerinden yararlanmamı cömertçe sagladıkları için Türkiye Cumhuriyeti Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlügü’ne ve lstanbul Arkeoloji Müzesi Müdürlügü’ne de teşekkürlerimi ifade etmek isterim. Bu müzedeki tablet koleksiyonunun iki uzmanı, Muazzez llmiye Çıg ve Hatice Kızılyay’a, Sümeroloji araştırmaları için çok verimli olan özverili 9 SÜMERLER ve sakınmasız işbirliklerinden dolayı özellikle müteşekkirim. Çeşitli vesilelerle gösterdikleri cömert işbirliğinden dolayı Irak Cumhuriyeti Eski Eserler Müdürlüğü’ne de derin bir teşekkür borçluyum.

Hilprecht Koleksiyonu’ndaki tabletleri yardımcı uzman Inez Bernhardt ile işbirliği halinde incelememi sağlayan Doğu Almanya jena, Friedrich Schiller Üniversitesi’ne çok özel bir teşekkür borcum bulunmaktadır. British Museum eski görevlilerinden ve şimdi de Şark ve Afrika Araştırmaları Okulu profesörlerinden Cyril ]. Gadd’a, uzun zamanını ve çabasını adadığı Ur’dan çıkan Sümer yazınsal belgelerinin kopyalarını cömertçe kullanmama sunduğu için teşekkürlerimi ifade etmek isterim. Son olarak, SSCB Bilimler Akademisi’ne ve Puşkin Müzesi’ne, iki Sümer ağıtının yazılı olduğu bir tabletin incelenmesini ve yayımlanmasını sağladıkları için teşekkür ederim. 1929-30’da lrak’a gitmemi sağlayan ilk araştırma bursum için Amerikan Bilim Dernekleri Konseyi’ne yürekten teşekkürlerimi sunarım. john Simon Guggenheim Vakfı’na ve Amerikan Felsefe Demeği’ne, diğer yazılarımda da belirttiğim gibi çok özel bir teşekkür borcum olduğunu vurgulamak isterim. Bu kurumlar, bilimsel kariyerimin çok kritik bir döneminde “karagün dostu” oldu. Her ne kadar o zaman daha hiç karşılaşmamışsak da, henüz başlangıç aşamalarında bulunan araştırmalarımdan Amerikan Felsefe Demeği’ne övgüyle söz eden William Foxwell’e teşekkür borcumu dile getirmek için bu önsöz uygun bir fırsattır. Son yıllarda Bollingen Vakfı, bilimsel konularda ve sekreterlik alanında en azından asgari bir yardım elde etmemi sağlayan bir dizi araştırma bursu vererek çok büyük bir cömertlik göstermiştir. Bu konuda Barth Vakfı da kimi yardımlarda bulundu; bu kurum bana Friedrich Schiller Üniversitesi bünyesindeki Hilprecht Koleksiyonu’nda bir süre çalışmama olanak veren bir ödenek sağladı. 10 ONSOZ Bu önsözü, Sümer bilgelik yazını alanındaki mükemmel araştırmalarını yayımlanmasından önce ve yayımlanması sırasında bana veren eski asistanım Edmund Gordon’a ve Sümer sözlükbilimi, tıbbı ve teknolojisi alanındaki araştırmalarını kullanmamı sağlayan eski asistanım Miguel Civil’e teşekkürlerimi ifade ederek bitirmeme izin veriniz. Üniversite Müzesi’nin araştırma asistanı Jane Heimerdinger dizini hazırladı ve elyazmasının hazırlanıp düzenlenmesinde çeşitli yardımlarda bulundu. Şu Sümer atasözünün bir örneği olan hünerli ve bilgili Gertrude Silver’e çok özel teşekkür borçluyum: “Gerçek yazıcı eli ağzı kadar hızlı işleyen yazıcıdır.”

.

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir