Jane Austen – Aşk ve Gurur (Can)

Parası pulu olan her bekâr erkeğin kendine bir yaşam arkadaşı seçmesinin kaçınılmaz olduğu, herkesçe benimsenen bir gerçektir. Bir semte yeni taşınan böyle bir bekârın duygu ve görüşleri ne denli az bilinirse bilinsin, bu gerçek çevredeki ailelerin kafasına öyle bir yerleşmiştir ki zengin bekârı kendi kızlarının birinden birinin tapulu malı sayarlar. Bir gün Bayan Bennet kocasına şöyle dedi: “Azizim, Bay Bennet, duydun mu, Netherfield Park Konağı en sonunda kiraya verilmiş!” Bay Bennet bunu duymamış olduğunu söyledi. Karısı, “Ya, verilmiş,” dedi. “Şimdi Bayan Long buradaydı, o anlattı.” Bay Bennet karşılık vermedi. Karısı sabırsızlanarak, “Konağı kim tutmuş, öğrenmek istemiyor musun?” diye bağırırcasına sordu. “Belli ki sen bana söylemek istiyorsun. Ben de seni dinlemekte bir sakınca görmüyorum.” Bu kadarcık yüz bulma karısına yetti. “Hayatım, nasıl bilmezsin, Bayan Long diyor ki Netherfield Park’ı ülkenin kuzeyinden gelen çok varlıklı bir genç adam kiralamış. Pazartesi günü dört atlı, kapalı bir arabayla konağı görmeye gelmiş; öyle beğenmiş ki Bay Morris’le şıp diye anlaşma yapmış; Bayan Long diyor ki Michaelmas Yortusu’ndan önce taşınacakmış; hizmetçilerinden bir kısmı gelecek haftanın içinde geliyorlarmış.” “Adı neymiş?” “Bingley.” “Evli mi, bekâr mı?” “Aa, bekâr elbette, hayatım! Hem de zengin bir bekâr; yıllık geliri dört beş binin üzerindeymiş. Kızlarımıza gün doğdu, vallahi!” “Nasıl? Bundan onlara ne yani?” Karısı, “Sevgili Bay Bennet, neden canımı sıkıyorsun?” dedi.


“Onun kızlarımızdan birini almasını aklımdan geçiriyorum, elbette, sen de bal gibi biliyorsun.” “Kendisi bu semte bu niyetle mi taşınıyor?” “Niyet mi? Saçma! Neler de söylüyorsun! Ama kızlarımızdan birine gönül vermesi akla yakın bir şey. Onun için taşınır taşınmaz ona hoş geldine gitmelisin.” “Bence bunun gereği yok. Kızlarla sen gidin ya da sen istersen bırak, kızlar kendileri gitsinler; belki daha bile iyi olur; çünkü sen de kızlarının hepsini cebinden çıkaracak kadar güzel olduğuna göre, Bay Bingley bir de bakarsın, hepsinden çok seni beğenivermiş!” “Ruhum, iltifat ediyorsun bana. Gerçi bir zamanlar gerçekten güzeldim ama artık geçti… Bir kadının beş tane yetişkin kızı olunca kendi güzelliğini düşünmekten vazgeçmesi gerekir.” “Zaten böyle durumlarda çoğu kadının düşünecek güzelliği kalmamıştır.” “Ama, gözümün nuru, çok ciddi söylüyorum; taşındığı zaman Bay Bingley’yi görmeye gitmen şart.” “Benim böyle bir şeye söz vermeyeceğimi çok iyi bilmen gerekir.” “Ama kızlarını düşünsene! Birinden biri için ne parlak bir kısmet olur, onu düşün! Sir William’la Bayan Lucas’ın gitmeye niyetleri var – salt bu nedenle. Yoksa bilirsin, genel olarak yeni taşınanlara hiçbir zaman gitmezler. Senin gitmen şart; çünkü sen gitmedikçe bizim gitmemiz dünyada yakışık almaz.” “Etikete fazla bakıyorsun gibi geliyor bana. Bay Bingley sizlerin ziyaretinize, bana kalırsa, pek sevinecektir. Ben de seninle bir not gönderirim ona; kızlarımdan gözüne kestirdiğiyle evlenmesine yürekten razı olduğumu söylerim; ama Lizzyciğimi özellikle övmeden edemem, doğrusu.

” “Sakın ha, yapma böyle bir şey!. Lizzy’nin ötekilerden en ufak bir üstünlüğü yok. Jane’in yarısı kadar güzel değil bir kez; ne de Lydia’nın yarısı kadar sevimli. Ama sen her zaman onu hepsinden üstün tutarsın.” Bay Bennet, “Kızlarımın hiçbirinin aman aman bir üstünlükleri yok ki!” diye yanıtladı. “Bütün genç kızlar gibi cahil, sersem, saçma şeyler. Gelgelelim Lizzy’nin hiç olmazsa hepsinden daha işlek zekâsı ve anlayışı var.” “Aşkolsun, Bay Bennet, insan kendi çocuklarını nasıl böyle kötüler! Beni üzmekten zevk alırsın zaten. Zavallı sinirlerime hiç acımazsın ki!” “Beni yanlış anlamışsın, güzelim. Senin sinirlerine sonsuz saygım vardır benim. Onları eski dost sayarım. Hiç değilse yirmi yıldır onların sözünü eder durursun.” “Ah! Benim neler çektiğimi sen nereden bileceksin!” “Güzelim, umarım bu dertten kurtulur, uzun yaşarsın da semtimize nice varlıklı bekârların taşındığını görmek nasip olur.” “Neye yarar! Bunun gibi daha yirmi tanesi gelse bir işimize yaramaz ki – sen onları gidip görmedikçe!” “Söz veriyorum, cancağızım, hele gelen bekârlar yirmiyi bulsun – hepsini gidip görmezsem!” Bay Bennet, işlek bir zekâ, ince alaycılık, içine kapanıklık ve esintilerden oluşmuş öyle garip bir bileşimdi ki, karısının onun kişiliğini anlamasına yirmi üç yıl yetmemişti. Kendi kişiliğini anlamaksa o denli zor değildi, çünkü Bayan Bennet anlayışı kıt, bilgisi az, dakikası dakikasına uymayan bir kadındı.

Yaşamından hoşnut olmadığı zaman kendini sinirli sanırdı. Bu yaşamın tek amacı kızlarını evlendirmekti; avuntusu ise dostluk, gezmek ve dedikodu.

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

2 Yorum

Yorum Ekle
  1. Kitabi nasil indirecegim ya ben can yayinalrindan kitap indirmek istiyorum nasil olcak ?

    1. Yandex disk diye bir uygulama var, onu indir. Sonra alttaki kırmızı “indir|Yandex” sekmesine bas, kitap iniyor can yayınlarından olan hali. Ben de bu uygulama yokken indirmeye çalıştığımda bir sürü saçma sapan siteye yönlendirilmekten başka bir şey geçmedi elime. He bir de pdf okuyucu bir programın olmalı telefona indiriyorsan.