İlhami Soysal – 20. Yüzyıl Türk Şiiri Antolojisi

Türkiye, şairi/şiiri bol, antolojisi/güldestesi kıt bir ülke… Hele şu son yıllarda şöyle genişçe, doyurucu hiçbir antoloji yayımlanmamış… Oysa Türk şiiri, yatağına sığmayan, gürül gürül akıp giden bir nehir gibi canlılığını sürdürüyor. Biz bu kocaman, bu delişmen nehirden bir bardak su alıp içmeniz için siz okuyuculara sunma çabasına düştük. Büyük savlarımız yok. Yirminci yüzyıl Türk şiiri bu antolojide yer alan şair ve şiirlerden oluşmaktadır görüşünde de değiliz. Antolojiyi hazırlarken ölçümüz, daha çok belleklerde yer etmiş şiirleri derlemek, sınırlı da olsa, kalıcı olacaklarını sandığımız genç kuşak şairlerine de yer verebilmek oldu. Genç kuşak şairleri derken, varabildiğimiz en yakın sınır, 1944 doğumlular oldu. Aşağı yukarı 29-30 yaşındakiler. Oysa inanıyoruz ki, çok daha gençler içinde de yetenekli ve yarınlara kalacak şairler vardır. Ne var ki, o şairlerin o şiirlerini belleklerde çakılmış, kolay kolay silinemez şiirler diye düşünemedik şimdilik. İlerde, elbette onlardan da seçilecek çok şiir, çok şair çıkacaktır. Bu antolojiyi derlerken, bine yakın şiir kitabı, otuz kadar da antolojiyi elden geçirdik. Edebiyat tarihleri, batıp çıkmış ve çıkmakta olan dergiler de taramalarımıza konu oldu. Yüze yakın insan üstünde ufak çaplı bir araştırma ve soruşturma yaptık. Bunlardan, hiç değilse bir dizesini anımsadığı, herhangi bir şiirinin adını bildiği şairlerin adlarını alt alta yazmasını istedik. Soruşturma ve araştırmamız, inanılması güç sonuçlar verdi.


Yüze yakın, çeşitli eğitim düzeyindeki insan içinden en çok şair adı sayabilen 34 şair saydı. Ortalama ise, 14 şair adında kaldı… Şimdiye kadar yayımlanmış antolojilerde yer alan şairlerin adını saydık. Bin9 lerce ad bulacağımızı sanırdık, günümüze kadar antolojilere girebilmiş yirminci yüzyıl Türk şairlerinin adlarının sadece 354 olduğunu gördük. İşte 60 şairi kapsayan bu antoloji, bu araştırma ve soruşturm aların sonucu olarak ortaya çıktı. Birinin bu işi yapması gerekliydi, biz yaptık. Beğenip beğenmemek, yeterli bulup bulmamak size bağlı. 20,Yüzyıl Türk Şiiri Antolojisi adını verdiğimiz bu kitabın temelinde, çok özendiği halde şiir yazmayı becerip kıvıramamış ama şiiri sevmekten öte “şiir delisi” bir gencin -kırk yıl öncesinin bu satırların yazarının- sevmekten öte “vurulduğu” şiirlerden derlediği bir “şiir defteri” yatmaktadır. 12 Mart 1971’in bir yılı bulan ve bir türlü bitmez tükenmezmiş gibi geçen tutukluluk günleridir ki, o şiir delisine bu defterden bir antoloji oluşturmak düşüncesini getirmiştir. İlk baskısı 1973 Haziranında yapılan 20. Yüzyıl Türk Şiiri Antolojisi’nin, o defterden kaynaklanarak nasıl hazırlandığı ilk sunuş yazımızda anlatılmaktadır. 12 Eylül 1980’in getirdiği on dört aylık bir yeni tutukluluk dönemi sonrasıysa, antolojinin bu ikinci baskısını ortaya çıkardı. İlk baskı, alışılmışın dışında genç kuşak şairlerinden, yirminci yüzyılın, hatta on dokuzuncu yüzyılın sonlarında doğanlara doğru bir düzenleme içinde verilmişti. Bu kez -kim bilir belki kendi yaşlanışımızdan da etkilenerek- bü düzenlemeyi değiştirdik. Alışılmışa döndük. Yüzyılımızın başından günümüze doğru gelen bir düzenleme yaptık.

İlk baskıda en genç şair 1944 doğumlu ve o günlerde 29-30 yaşındakilerdi. Bu kez 1958 doğumlulara, demek 24 yaşındakilere kadar geldik. İlk baskıda yetmiş üç yılının 60 şairinin şiirleri yer alıyordu. Bu kez yüzyılımızın, seksen iki yılının 70 şairinin 455 şiirine yer verdik. Bu arada bir hatırlatma: Zaman, seçtiğimiz bu şairlerden yaşayanları alıp götürüyor. Bu antolojinin ilk yayımından bu kez baskıya verilişine dek altı şairi daha yitirdik: Faruk Nafiz Çamlıbel, Bedri Rahmi Eyuboğlu, Ceyhun Atuf Kansu, Behçet Necatigil, Ömer Faruk Toprak ve Enver Gökçe.

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

1 Yorum

Yorum Ekle