Ruth A. Wallance – Çağdaş Sosyoloji Kuramları

Bu kitap toplumbilimi kuramını bugün uygulanmakta olduğu şekliyle tartışmakta ve çözümlemektedir; çalışmaları toplumsal kuramı en çok etkileyen yazarlar ile, toplumbilimcilerin hâlâ geçerli olan yaklaşımları ve çözümlemeleri üzerinde odaklanmaktadır. Çağdaş toplumbilimi (contemporary sociology), hemen her noktada klasiklerin, özellikle Marx, Durkheim, Weber, Simmel ve Mead’ in çalışmaları üzerine kurulmuştur ve bu çalışmaları kapsamaktadır. İnanıyoruz ki, kuramı inceleme ve anlamanın en iyi yolu, klasik yazarların eserlerinin daha sonraki toplumbilimciler tarafından ne şekilde işlenmiş olduğunu izlemek ve kuramsal görüşlerin toplumsal gelişmeleri güncel olarak açıklamakta nasıl kullanılmış olduğunu görmektir. Bu nedenle biz her bir bakış açısının (perspective) tarihsel köklerini tartışırken klasik kuramcıların katkılarını belirttik. Bütün metin boyunca da, çağdaş kuramcıların ve araştırmacıların klasik düşüncelerden nasıl yararlanmakta olduklarını gösterdik. Kitabımızın son dört baskısında alt başlık “Klasik Geleneğin Devamı” idi. Düşündükçe, çağdaş kuramcıların eserleri ile disiplinin ilk kurucuları arasında hâlâ bir sürekliliğe tanık olmaktayız. Ancak, bugünün toplumbilimindeki kuramsal çalışmalarda süreklilikten daha fazlasının bulunduğu sonucuna vardık. Sosyoloji kuramında son günlerdeki gelişmeler, dünyanın geri kalan kısmını bize daha çok yaklaştıran ve başka kültürlerin değerlendirilmesi ile bizi zenginleştiren yeni yaratılmış teknolojiler kadar heyecan vericidir. Çağdaş kuramcılarımız, gerçekten sosyoloji devlerinin omuzları üzerinde durmakta ama aynı zamanda disiplinimizin ufuklarını üç önemli noktada genişletmektedirler: bunlar, çözümlemenin makro-yapısal, mikro-etkileşim ve yorumlama düzeyleridir. “Klasik Geleneğin Geliştirilmesi” olan yeni alt başlığımızın sebebi budur. Kitabın gelecek sayfalarında, bu düşünürlerin temel fikir ve kanıtları, toplum ve toplumsal davranış ile ilgili olarak getirdikleri birtakım çok özel bakış açıları anlatılacaktır. Bu kuramcılarla ilgili bazı değerlendirme ve eleştiriler sunmakla beraber, amacımız, her yaklaşımla ilgili ayrıntılı bir eleştiri yapmak ya da belirli bir yaklaşımı desteklemek değil; okuyuculara, yazarların modern sosyoloji kuramı tartışmalarının açık bir özetini vermektir. Okuyuculara, yazarların kendi üslup ve takdim şekilleri hakkında imkân olduğu kadar açık bir fikir verebilmek için, metinde birçok doğrudan alıntılara yer verdik. Aynı zamanda, sosyolojik kuramların, toplumbilimcilerin deneysel (empirical) araştırmalarına nasıl yol gösterdiğini ve sosyolojik kuram ile, sosyolog ya da sosyolog olmayan, hepimizin dünyayı nasıl anlamaya çalıştığımızı ve onunla alışveriş şekillerimiz arasındaki sıkı bağlantıları göstermeye çalıştık.


Bunun için, belirli bir bakış açısının hem sosyolojik araştırmacılar, hem de sıradan insanlarca günlük olayları yorumlarken nasıl kullanıldığı ile ilgili deneysel örnekler de verdik. Anlaşılması güç gereksiz meslek argosu kullanmamak ve fikirleri olabildiğince basit ve açık ifade etmek için her çabayı göstermiş olmakla birlikte, konunun çoğunlukla karmaşık olduğu bir gerçektir. Bu nedenle burada Albert Einstein’ın, “Her şeyin olabildiğince basit hâle getirilmesi, ama basite indirgenmemesi” sözünü izlemeğe çalıştık. Bununla birlikte, okuyucumuzun bir toplumbilimi öğrencisi olması şart değildir. Biz okuyucumuzu, toplumbiliminin toplumsal dünyamızı anlamaya yaptığı katkıları ile ilgilenen bir kimse olarak düşünmekteyiz. Çalışmalarımız sırasında, yazarların, ama özellikle toplumbilimcilerin, kendi konularını nesnel olarak (objectively) ele alıp alamayacakları hususunda hâlâ devam etmekte olan tartışmalarının farkında idik. Bir anlamda, yani hangi yazarların ve bu yazarların görüşlerinin hangi yönlerini ele almak ile ilgili bizim de kendi değer ve tercihlerimiz rol oynamıştır. Ancak, bu çerçeve içerisinde tarafsız anlatımı, nesnelliği ve gerçekten akılcı, geleneksel bilimsel değerleri hiç çekinmeden korumaya çalıştık; çünkü bunların tam olarak gerçekleşmesi mümkün görünmüyorsa da, bilim adamı araştırmacıların —ve dünyanın— standart olarak bunlardan vazgeçmemeleri gerekir. Aynı zamanda, belirli bir bakış açısının, bir dizi somut soru ve sorunları ele alıp, onlara yanıt vermekte başarılı olup olmadığına özel bir dikkat gösterdik.

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir