Prokopius – Bizansın Gizli Tarihi

İmparatoriçe Teodora’yı İtalya’nın Ravenna kentindeki kilisenin duvarlarında mor bir giysi içinde görüyoruz yakın çevresiyle birlikte. Mor, Bizans imparatorlarının ve imparatoriçelerinin simgesi. Mor odada doğuyorlar, mor salonlarda tahta çıkıyorlar. Öldükten sonra mor lahitlere konuluyorlar. Yoksulluğun en alt düzeyinden gelmiş, sirklerde ve tiyatrolarda fırtınalı günler geçirmiş, aşkları ve oynaklığı ile ilgi toplamış, daha sonra İmparator İustinianos’un eşi olarak en görkemli döneminde bir imparatorluğun yönetimini paylaşmış bir kadını pul pul mozaikler arasından tanımaya çalışmak çok zor. Kıyısından takılar sarkan kocaman tacın altında kalan yüzü, birbirine yakın kaşları ve büyük gözleriyle bir hüznü yansıtıyor gibi. Biraz soğuk ve çekingen. Boynu uzun. Gülümsemeyen dudakları iri ama emir vermeye alışmış bir görünümde. Tüm bunlar gerçekte bir şey anlatmıyor… Bizans döneminde yapılmış tüm kiliselerde bulunabilecek, birbirine benzer ve aynı geleneği sürdüren mozaiklerden biriyle karşı karşıyayız. Sadece Teodora değil, tüm Bizans tarihi de ilgilendiriyor bizi. Kimi yazarlara bakılırsa hileler, entrikalar, suikastlar, komplolar, darbeler, karanlık ve kirli işler, savaşlar, zaferler ve yenilgilerle dolu bir tarih bu. Hangi ülkenin tarihi böyle değil ki diye sorulabilir. Ama Bizans tarihinde bu çeşit olaylar biraz daha yoğunluk kazanıyor. Gene de bir yargıda bulunabilecek durumda değiliz.


Devletlerin tarihinde entrikalarla, ayaklanmalarla dolu karanlık dönemler de olabilir, huzur ve barış içinde geçen dönemler de… İmparatoriçeler erkeklere düşkün olabilir, olmayabilir de. Tüm bunlar, yönetimlerde genellikle görülen yozlaşmanın bir belirtisi olarak da ortaya çıkabilir. Bir dönemi derinlemesine anlamak konusunda sonradan yazılmış tarih kitapları yararlı olmuyor. Onlarda genellikle bir soğukluk var. İnsancıl ayrıntılardan, öznellikten uzak kalıyorlar. Kuşkusuz, tarihçiler bir devletin tarihini yazarken yansız olmak kaygısıyla çoğu kez ayrıntılardan uzaklaşıyor. Oysa o ayrıntılarda gizli olanları öğrenmek istiyor insan. Bunu veremiyor tarihçiler. Genellemelerle sınırlı kalmak zorundalar. Bu nedenle anılar, içtenlikle yazılmış karalamalar, edebiyat ürünleri daha çok ilgi çekiyor. Kısacası yüzeysel tarihlerden çok, kaynak kitaplar, belgeler sağlayabiliyor istediğimiz bilgiyi kimi zaman.

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir