Havaya karışan pamuk ve yün kıllarile yarı kapanmış tepe camlarında, gece, perde perde aklaşıyor. Demir çarklar bütün hızile dönüyor, dev makineler homurdanarak, soluyarak, durmadan, dinlenmeden işliyordu. Kumaş yıkama dairesinin akşamdanberi uğraşan dört işçisi, dev makinelerin yorulmak bilmez çarklarile yarış edemezdi. Sıska omuzları düşmüş, göğüsleri çökmüştü. Ölü gözü gibi ışıldayan tozlu ampullerin büsbütün korkunçlaştırdığı makineler arasında, […]